Altına bir gün valör, bankalara ek Swap limiti... Neler oluyor?

Merkez Bankası Swap’la bankalardan ne kadar döviz alırsa rezervleri o kadar şişiyor

Altına bir gün valör, bankalara ek Swap limiti... Neler oluyor?


Merkez Bankası Swap’la bankalardan ne kadar döviz alırsa rezervleri o kadar şişiyor

Ekonomide Türkiye’nin alışık olmadığı kararlar, uygulamalar üst üste geliyor. Son olarak önceki gün bankalardan 100 gram ve üzeri altın alımına 1 gün valör uygulanacağı açıklandı. Türkçesi: Bir gün valör, ertesi gün demek. Yani altın aldığınızda hesabınıza hemen değil artık ertesi gün geçecek.

Bu karardan kısa süre sonra bu sefer bankalardaki vadesiz hesaplardan altın alım-satım işlemlerine binde 2 oranında vergi getirildi.

Ekonomi yönetiminin altın alım-satımını sınırlandırmak istediği belli. Peki neden?

Bu soruya döneceğiz ama bir de bugünkü olağanüstü karara bakalım:

Merkez Bankası, döviz karşılığı Türk Lirası Swap piyasasında gerçekleştirilen Swap ihalelerinin limitini yüzde 40’tan yüzde 50'ye çıkardı.

Bu ne demek?

Sırasıyla gidelim: Altın alım-satımını sınırlandırmaya yönelik çabanın nedeni, vatandaşın altına hücumunu engellemek. Altına hücum mu?

Bu yılın başında bankalardaki kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğü yaklaşık 10 milyar dolardı. Aradan geçen 5 ayda yüzde 50 artışla 15 milyar dolara çıktı.

Bankalardaki döviz mevduatının güvende olmadığı hissi veya söylentisi, bunda etkili olmuş olabilir mi? Yoksa insanlar ekonominin gidişatına bakıp "Tünelin ucu kötü bir yere çıkıyor" diye düşünmeye mi başladı?

Diyelim ki böyle, bir gün valör ve binde 2 altına hücumu engeller mi? Yoksa insanlar bir gün bekleyip yine bildiklerini okurlar mı? Eski bankacı Kerim Rota, almak isteyenin bir gün bekleyip yine altın alacağı düşüncesinde. Bu gerçek ortadayken altına kambiyo vergisi getirilmesini Rota, "Altın hesaplarına ilgi artarken vergisini almak istediler herhalde" diye yorumluyor. "Bu uygulamalardan medet umuyor olmaları garip" diye ekleyerek.

Peki bankaların Swap limitlerinin artırılması?..

Bu sorudan önce Swap kararlarının evveliyatını hatırlayalım: İlk olarak bankaların yurtdışıyla Swap yapması engellendi. Böylece Swap için Merkez Bankası’na mecbur bırakıldılar. Ardından bankaların Merkez Bankası’yla Swap limitleri Döviz ve Efektif Piyasası işlem limitlerinin yüzde 20'sinden yüzde 30’una, hemen ardından yüzde 40’ına ve bugün yüzde 50’sine çıkarıldı.

İyi güzel de bunlar ne demek? Bunun ne demek olduğunu anlamak için Mahfi Eğilmez’in geçtiğimiz günlerde yazdığı, çok ses getiren bir yazıya bakalım: "Swap hariç rezervler ekside." Eğilmez bu yazıda Merkez Bankası’nın rezervlerinde, bankalardan Swap yoluyla aldığı borçların da yer aldığını, bu kalem çıkarıldığında rezervlerin ekside olduğunu söylüyordu.

Kısacası Merkez Bankası Swap’la bankalardan ne kadar döviz alırsa rezervleri o kadar şişiyor.

Artık Merkez Bankası’nın bugünkü kararının anlamı ortaya çıkmıştır sanırım: Bankaların Swap limitleri yüzde 40’tan 50’ye artırılarak Merkez Bankası’nın rezervlerine taze döviz girişi yaratılıyor. Ne kadar? 5 milyar dolar daha. Bu tutar bile önemli.

Bugün (Cuma), Merkez Bankası rezervlerinin 15 Mayıs haftasında 2.2 milyar dolar eriyerek 50 milyar doların da altına indiğini öğrendik. (Bu, Mahfi Eğilmez’in "Swap dahil" dediği rezervler.) Merkez Bankası'nın dövize ihtiyacı var.

Ama Kerim Rota, ekonomi yönetiminin gözünün daha yükseklerde olduğunu düşünüyor. Bankaların yurtdışındaki muhabir bankalarda 12 milyar dolar daha paralarının olduğunu belirterek, ekonomi yönetiminin muhtemelen bunu hedeflediğini söylüyor.

Muhabir bankalardaki 12 milyar dolar gelir mi? Rota: "Sistem 10 milyar doların altında muhabir bakiyesine bence inmez."

BARIŞ SOYDAN / T24.COM.TR