AMERİKA ERDOĞAN SONRASI DÖNEME HAZIRLANIYOR

Dünyayı yöneten CFR hedefine Erdoğan'ı koydu

AMERİKA ERDOĞAN SONRASI DÖNEME HAZIRLANIYOR




Dünyayı yöneten CFR hedefine Erdoğan'ı koydu: Herkes yazının kodlarını çözmeye çabalıyor

Steven A. Cook, Foreign Policy'de kaleme aldığı yazısında AKP yönetiminin artık sona geldiğini, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sağlık durumunun 2023 yılında yapılması planlanan seçimlere giremeyecek kadar kötü olduğunu belirtti.

Foreign Policy gibi önemli bir dergide böyle bir yazının çıkmış olması ve bu yazının Türkiye ile Orta Doğu konusunda uzman sayılan isimlerinden Steven A. Cook tarafından yazılmasının birçok nedeni olabilir.

Öncelikle Foreign Policy'nin yapısına bakmak gerekiyor.

CFR: AMERİKA'YA YÖN VEREN KURUM

Kısa adı CFR olan bu kurumun açık adı Dış İlişkiler Konseyi... CFR'ın merkezi New York'ta bulunmasına rağmen başkent Washington'da çok büyük etkisi var... Kâr amacı gütmeyen CFR'ın 5 bine yakın üyesi bulunuyor. Kurumun üyeleri arasında ünlü ve etkili politikacılar, eski ve yeni dışişleri bakanları, banka ve önemli şirketlerin yöneticileri ve CIA yöneticileri bulunuyor... CFR'ın yayın organı ise biraz önce bahsettiğim Foreign Policy dergisi...

CFR'ın üyelik yapısı da enteresan... Örnek olarak Sedat Peker'in 40 yaş altını işaret ederek, "Türkiye'yi sizler yöneteceksiniz" ifadelerinin CFR'da karşılığı var. CFR iki çeşit üye kabul ediyor. Biri ömür boyu üyelik diğeri ise 5 yıllık üyelik... Ömür boyu üyelik için istenen şart; var olan bir daimi üye tarafından yazılı olarak önerilmesi ve 3 üyeden referans alması... 5 yıl süreyle üye olmak için ise 30 ile 36 yaş aralığında olunması gerekiliyor. Amerikan vatandaşları ve Green Card üzerinden ABD vatandaşlığı alanlar başvurma hakkı kazanabiliyor.

CFR'ın bir diğer özellikliği ise yönetim yapısının da enterasan olması. Yönetim yapısını iştirakler, istirakçiler, Başkanlık Grubu ve Kurucular oluşturuyor. CFR, Amerikan dış politikası üzerine ürettiği politikaları bu gruplar üzerinden Amerika'nın aktif siyasetçilerine ve önemli isimlerine anlatıyor. Ama asıl önemli işlevi dünya liderleri ve yöneticileri ile yaptıkları ufak, az katılımlı toplantılar...

Foreign Policy dergisinde çıkan yazılar CFR yönetimi tarafından da benimseniyor. Bunlar ince ince işlenen politikalar...

CFR'ın başındaki isim ise 10 parmağında 100 marifet bulunan David M. Rubenstein...

Amerikan Senatosu'nda da görev yapan Rubenstein, Biden yönetiminin iç ve dış politikasına yön veren Brookings Enstitisü'nün de bir üyesi.

TÜRKİYE UZMANI CFR ÜYESİ

Biden ve yönetimi göreve başladığından bu yana Erdoğan'a mesafeli... Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen hafta ilişkilerinin ne kadar kötü olduğunu söylemişti. CFR'ın yayın organı Foreign Policy için yukarıda bahsettiğim yazıyı kaleme alan isim ise Steve A Cook... Dediğim gibi Orta Doğu ve Türkiye konusunda önemli yazılar kaleme alan bir isim Cook... Aynı zamanda CFR'ın da üyesi...  

2017 yılında kaleme aldığı "Irak Kürt Devleti için koşullar olgunlaşıyor mu" adlı makalesinde "Irak'ta ki yönetim boşlukları, Türkiye'de o dönem yaşanan değişimler bir Kürt devletinin kurulması konusunda önemli fırsatlar yaratmıştır" yorumunu yapıyordu.

Ama Cook "Suriye’deki YPG ve PYD veya Türkiye’deki PKK gibi oluşumların devlet kurması çok zordur; buna karşın, Irak Kürtlerinin bu açıdan büyük şansları bulunmaktadır. Bu bağlamda, IŞİD terörünün yarattığı karmaşa ortamında, Iraklı Kürt liderler, Kürt bağımsızlığı için tarihi bir fırsat yakalayabilirler" diyordu.

İlginçtir, Steven A. Cook 1990'ların başından itibaren Türkiye'nin batı ittifakı açısından önemine dikkat çeken bir isimdi. Aynı zamanda Türkiye dostu olarak bilinen bir isim... Ama AKP ile ilişkileri Gezi Parkı olaylarına verdiği destekle bozuldu. AKP yanlıları Nasuhi Güngör ve Taha Özhan tarafından ağır şekilde Yahudilik ve Amerikancılıkla suçlandı.

Cook'un Türkiye dostluğu AKP'nin hedefine oturmasıyla zamanla değişmeye başladı. Türkiye'nin batı için önemli bir güç olduğunu savunan Cook, Amerika ile bozulan ilişkiler sonrasında Türkiye'nin NATO üyeliğini de sorgular hale geldi. Bir yazısında Orta Doğu'daki tek NATO üyesi Türkiye'nin ABD kadar önemli olmayabileceğini yazdı.

Cook yine Foreign Policy de yazdığı bir yazıda anayasa referandumunu değerlendirdi ve "Recep Tayyip Erdoğan sadece anayasa referandumunu kazanmakla kalmadı, ülkesinin modern tarihinin bir bölümünü kalıcı olarak son verdi" diyordu.

Cook başka bir yazısında Türkiye-Rusya ilişkilerini ele aldı. Cook, yazıyı Ankara'da Rus Büyükelçisi öldürüldükten iki gün sonra kaleme almıştı ve "Bir polis memuru Ankara'da Rus büyükelçisini  öldürdüğünde, Halep'i unutmayın. Suriye'yi unutmayın." diyordu. O zamanlarda da Rusya, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimiyle Halep'teki isyancıları bombalıyordu.

AMERİKA ERDOĞAN SONRASI DÖNEME HAZIRLANIYOR

Cook son yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hasta olduğunu belirterek bazı örnekler veriyor. Ankara kulislerinde derinden konuşulan bu konu, özellikle kaçak FETÖ'cü gazeteciler tarafından da dile getiriliyor.

Cook yazısında Erdoğan'ın hastalığını ver sonrasında yaşanabilecekleri yazıyor.

Tabii ki bu söylentiler en çok Türkiye dışındaki insanlar tarafından ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakın çevresinden birkaç isim tarafından dile getirildiği belirtiyor. Ve diyor ki, "Hekim olmadan bir kişinin hasta olup olmadığına uzaktan karar vermek doğru değil. Ama bu farz edelim ya Erdoğan hastaysa 2023 seçimlerine giremezse ne olur"...

Cook, Erdoğan'ın (Allah gecinden versin) ölmesi durumunda anayasanın 106. maddesine göre Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın Türkiye'yi en geç 45 gün içerisinde seçime götüreceğini ve bu süre zarfında Cumhurbaşkanı olarak görev yapacağını belirtiyor.

Cook'a göre Erdoğan'sız girilecek bir seçim rekabeti artıracak ve yeni isimlerin önünü açacak. Cook'un favori gösterdiği iki isim var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de listede.

Ama Cook 45 günde yapılacak bir seçimin Erdoğan tarafından içi boşaltılmış bir çok kurumun olduğu ortamda çok da tartışmalı olacağını yazıyor.

20 yıl boyunca Erdoğan tarafından zengin edilen iş adamları ve medya patronlarının Erdoğan'dan sonraki süreci riske etmeyerek ve seçim istemeyeceklerini iddia etti.

Eğer seçim riskli görünürse Erdoğan'dan sonra AKP içinden başka güçlü bir ismin Türkiye'yi olağanüstü hal ile yönetebileceğini yazan Cook, bu isimlerin MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar olabileceğini dile getiriyor. Aynı zamanda bu üç isimden en öne çıkanın da Akar olduğunu iddia ediyor.

Cook'un son yazısı acaba Biden-Erdoğan görüşmesi öncesi "Ankara'ya verilen bir mesaj mı" diye düşündürüyor insanı.

Serdar Cebe

Odatv.com