Amerikan yargısına bakın, darbe girişimcilerine ne yapıyor?

Adaleti temsil eden genç kadının gözlerinin bağlı olduğuna dikkatinizi isterim..

Amerikan yargısına bakın, darbe girişimcilerine ne yapıyor?




Amerikan yargısına bakın, darbe girişimcilerine ne yapıyor?

FEHMİ KORU YAZDI...


Adaleti temsil eden genç kadının gözlerinin bağlı olduğuna dikkatinizi isterim..

Türkiye olarak geçtiğimiz hafta aynı hükümette yer alan iki bakanın sözlü atışmasını şaşkınlıkla izledik. 

İlk bakan ülkenin güvenliğinden sorumlu. İçişleri bakanı Süleyman Soylu. Adamın biri ona kızmış, ama nedense annesine hakaret etmiş. Belli ki, terbiyesiz biri. Adam hakkında suç duyurusunda bulunulmuş. Konuyu üstlenen savcı ifadesini aldıktan sonra kendisini tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmış. 

Bakan da annesine hakaret eden kişinin serbest bırakılmasına isyanını adalet mekanizmasını eleştirerek dile getirdi. 

Adalet mekanizmasının başı olan bakan Abdülhamit Gül ise, ülke güvenliğinden sorumlu bakanın isyanını hoş karşılamadı. Cevabı sertti. Bu arada, hakaret suçunun cezası iki yıldan az olduğu için adamın yasa gereği serbest bırakıldığını belirtme ihtiyacı duydu bakan. 

“Kol kırılır yeni içinde kalır” anlayışının hüküm sürdüğü siyaset ortamı bu atışmayla hareket kazandı. 

Konu benim için ayrı bir ilginçliğe sahip. Aklım hala bizim 15 Temmuz hain darbe girişimine benzettiğim ABD başkentindeki 6 Ocak darbe girişiminde olduğu için, bakanlar arası atışmayı izlerken gözüm oradaki adalet mekanizmasının nasıl çalıştığına kayıyordu. 

Bir bizdeki yargıya bakın, bir de ABD’dekine

Sizlerin de gelişmeleri merak ettiğinizi düşünerek ABD‘deki yargı girişimi sonrası haberlerini daha yakından izlemeye çalışıyorum. 

Biliyorsunuz, bizde 15 Temmuz (2016) sarsıntısının yargıya yansıyan etkileri hala devam ediyor. Darbe girişimiyle doğrudan veya dolaylı ilgisi bulunduğuna inanılan onbinlerce kişi cezaevlerinde. Hemen her gün bir yerlerde operasyonlar ve yeni tutuklamalar yapılıyor. Mahkemeler darbenin içinde yer almışlar ile darbenin gerisinde bulunduğu kabul edilen FETÖ örgütü mensubu olduğu gerekçesiyle yargılananlara ağır cezalar veriyor. 

ABD’nin 6 Ocak darbe girişimi sonrası yargısı çok farklı çalışıyor. Amerikan Kongresi ortak toplantı halindeyken Capitol binasına baskın yapıp güvenli yerlere götürülmüş Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerini fellik fellik arayan bazısı silahlı binin üzerindeki kişiden 125 kadarı güvenlik güçleri tarafından belirlendi ve gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlardan pek azı tutuklandı; çoğu bütçelerine göre takdir edilen kefalet ücretini yatırınca denetimli olarak evlerine gönderildi. 

Örnek olsun diye dün gazetelerinde okuduğum iki haberi aktarmak istiyorum. Her ikisi de Philadelphia Inquirer gazetesinden… 

Gece de gündüz de silahlı bu ikili..

Seçimin yapıldığı 3 Kasım günü sonrasında ellerinde silahlarla oy sayma merkezinin önünde nöbet tutan iki Trump taraftarı mahkeme tarafından kefaletle serbest bırakılmış. Aynı iki kişi 6 Ocak günü yine ellerinde silahlarla işgal için Capitol binasına girmişler ve bu durumları video ile kayıt altına alınmış. 

Kefalet şartlarını çiğnemiş oluyor bu ikili. Bu yüzden de önüne çıkarıldıkları yargıç önceki kefalet ücretlerini biraz artırmış. İşgal sırasında Trump’ın başkan yardımcısı Mike Pence için “Hain” hakaretini yapanın 10 bin, diğerinin de 1.500 dolar ödemesini karara bağlamış yargıç. 

Haberde ikilinin avukatının kefalete itiraz ettiği ayrıntısı var. Avukat, “Müvekkilimin Capitol binasında söylediği görüşü paylaşmıyorum, ancak onun o sözleri söyleme özgürlüğü var; eğer ifade veya bir araya gelme özgürlüğümüzü kaybedersek bu felaket bir şey olur” demiş gazeteye. 

Düşünün diye yineliyorum: Bu iki insan bir ay önce ellerinde tabancalar, AR-15 tipi bir tüfek, yedeklerinde 160 kurşun ve Samurai kılıcı olduğu halde tehdit etmek için gittikleri oy sayım merkezinde yakalanmış, 6 Ocak günü de yine ellerinde silah olduğu halde Capitol binasında görülmüşler… 

Ve yine de serbestler…

Yargıç mahkemeye çıkana kadar bu iki adama gösterilere katılmayı ve sosyal medya kullanmayı yasaklamış ama… 

Amerika’da yargı hayli tuhaf sizin anlayacağınız… 

Daha tuhaf olanı 22 yaşındaki bir genç kızla ilgili haber. 

Pelosi’nin bilgisayarını aldığı iddia edilen genç kız…

Genç kız Capitol binasına giren işgalcilerden. Onun da video kayıtları var. Binaya girmiş ve birlikte olduğu kişileri Temsilciler Meclisi başkanı Nancy Pelosi’nin makam odasına doğru yönlendirmiş. İçeri girdiklerinde “Pelosi’nin hard disklerini aldım” dediği duyuluyor. Zaten daha önce de makam masası üzerinde duran dizüstü bilgisayarına dokunan birine, “Eldivensiz olmaz” uyarısında bulunan da oymuş… 

Pelosi Hanım’ın bilgisayarı ile ortalıktan kaybolmuş kız; annesi bir TV kanalına “Kaçtı” demiş onun için. Kendisi sosyal medya hesabına “Beni canlı yakalayamazlar” mesajını yazmış. Bu arada eski nişanlısı fotoğrafından tanımış kızı. Kızın Pelosi’nin bilgisayarını Ruslara satma hazırlığı içerisinde olduğunu FBI’ya o bildirmiş. 

Kız sonunda kendisi teslim olmuş. 

Buraya kadar olanları bir gün önce okumuştum; yargı önüne çıkarıldığında ne olduğu merakıyla dünkü habere yaklaştım. 

Yargıç kızı serbest bırakmış. 

Mahkemeye çıkarılacağı güne kadar kıza denetimli serbestlik tanıyan yargıç, “Trump yanlısı güruhun eylemleriyle ortadan kaldırmaya çabaladığı anayasa var ya, işte o anayasa sayesinde seni serbest bırakıyorum; ne yapayım ki, anayasaya uymak zorundayım” demiş… 

Genç kız serbest bırakıldıktan sonra avukatıyla birlikte kalabalık kameralara selam çakıp mahkeme binasının karşısındaki, annesinin kendisini beklediği Pizza Hut’a girmiş. 

ABD yargısı böyle çalışıyor. 

Bizden son haber: İki bakanın birbiriyle atışmasına sebep olan terbiyesiz şahıs vardı ya, sonunda aynı adamın Cumhurbaşkanına hakaret içeren bir sosyal medya mesajı bulunmuş ve kamu görevlisine hakaretin cezası iki yıldan fazla olduğu için adam nihayet tutuklanmış.

https://fehmikoru.com/amerikan-yargisina-bakin-darbe-girisimcilerine-ne-yapiyor/

FEHMİ KORU