Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın Göz Yummasıyla Bölücülük Doludizgin İlerliyor

Türkiye’de Bölücülük Siyaset Üzerinden Yürütülüyor

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın Göz Yummasıyla Bölücülük Doludizgin İlerliyor






Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın Göz Yummasıyla Bölücülük Doludizgin İlerliyor

Türkiye’de Bölücülük Siyaset Üzerinden Yürütülüyor

ŞEHİTLER ÖLMEZ / ANKARA

Nedim Şener, Hürriyet Gazetesi'nde kaleme aldığı yazıda, Türkiye'de terör propagandası ve bölücülüğün siyaset aracılığıyla nasıl kolayca yapıldığını ve bunun hukukun gözü önünde gerçekleştiğini sert bir dille ele aldı. Şener, özellikle PKK ve Hizbullah gibi terör örgütlerinin siyasi kolları olan partilerin faaliyetlerine dikkat çekerek, bu durumun hukukun üstünlüğünü zedelediğini belirtiyor.

PKK ve HÜDA PAR'ın Bölücü Faaliyetleri

Şener, PKK'nın siyasi kolu olan PKK/DEM ve Hizbullah'ın siyasi kolu HÜDA PAR’ın bölücülük faaliyetlerini irdeleyerek, bu partilerin etnik ve dini temelli bölücülük yaptığını vurguluyor. HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın ilk üç maddesi ile 66. maddesini tartışmaya açma çabasını “Acem kurnazlığı” olarak nitelendiren Şener, bu girişimlerin Türkiye’nin birliğine yönelik ciddi tehditler içerdiğini öne sürüyor.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın Kapatma Davalarındaki İhmali

Şener, PKK/DEM ile birlikte kapatma davası açılan beş partinin AYM’de yıllardır karar beklediğini ve Yargıtay’ın bu süreçteki pasif tutumunu eleştiriyor. Yargıtay Başsavcılığı’nın Anayasa'ya aykırı tüzük ve programları olan bu partilere yönelik başvurularının dikkate alınmadığını vurgulayan Şener, AYM'nin bu konudaki ihmalkarlığının, hukuka ve adalete olan güveni sarstığını belirtiyor.

İsim Değiştirerek Hukuku Aldatma Çabaları

Şener, "Kürdistan Özgürlük Partisi"nin ismini "Kürdistan Yurtseverler Partisi" olarak değiştirmesini ve Yargıtay’ın bu isim değişikliği ile ilgili tavrını ele alıyor. Bu isim değişikliklerinin hukuka karşı bir hile olduğunu belirten Şener, Anayasa Mahkemesi’nin bu gibi durumlara karşı daha sert bir tutum sergilemesi gerektiğini savunuyor.

Sonuç: Hukukun Üstünlüğüne Gölge Düşüren Bir Süreç

Sonuç olarak, Şener'in yazısı Türkiye’de hukukun ve adaletin nasıl zayıflatıldığını ve yargı kurumlarının bu süreçteki etkisizliğini gözler önüne seriyor. Bu durumun, Türkiye’nin hukuki ve siyasi düzenine olan güveni zedelediğini belirten Şener, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın bu meselelerde daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguluyor.

www.sehitlerolmez.com