Anayasa Mahkemesi’nde kritik HDP mesaisi

"Muhalefetin yaşam şansına müdahale"

Anayasa Mahkemesi’nde kritik HDP mesaisi




Anayasa Mahkemesi’nde kritik HDP mesaisi

Anayasa Mahkemesi, HDP’nin kapatılması davasında ilk mesaisini yarın yapacak. Yüksek mahkeme; iddianameyi inceleyip, davanın başlayıp başlamayacağına karar verecek..

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) açtığı davada kritik süreç başlıyor.

Yüksek mahkeme başsavcılıktan gelen iddianame üzerindeki ilk incelemesini yarın yapacak. HDP’yi terör örgütüyle eş tutan, milli politikalara muhalefet etmekle suçlayan 609 sayfalık iddianame henüz HDP yönetimine resmi yoldan ulaşmadı. İddianamede neler olduğunu basında yer alan haberlerden öğrenen HDP, AYM’den çıkacak her sonuca göre hukuki hazırlığını yapıyor.

AYM’nin davayla ilgili görevlendirdiği raportör, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mahkemeye başvurusuyla ilgili incelemesini tamamladı ve başvuruda eksiklik tespit etti. Raportör, başvurudaki eksikliklerin giderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na süre verilmesi yönündeki görüşünü de yüksek mahkemeye bildirdi.

AYM Genel Kurulu, başvurudaki eksikliklerin tamamlanması için ya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iddianameyi iade edecek, ya da iddianameyi kabul edecek. Eğer iddianameyi kabul ederse HDP için kapatma davası resmen açılmış olacak. Sonrasında iddianame ön savunma için HDP’ye gönderilecek.

"Muhalefetin yaşam şansına müdahale"

Savunma için HDP Hukuk Komisyonu geniş kapsamlı bir çalışma yapıyor. Bu çalışmaya yüzlerce akademisyen ve hukukçu destek veriyor. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede bu çalışmalar hakkında DW Türkçe’ye bilgi verdi.

İddianamenin Anayasa’yla çeliştiğini ve hukuki temeli olmadığını öne süren Ümit Dede, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının HDP’yi milli politikalara muhalefet etmekle suçladığını hatırlatıyor. Dede, bu suçlamanın Türkiye’de tüm muhalefet partilerini ortadan kaldırmaya dönük olduğunu anlatıyor:

"Anayasada siyasi partilerin siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olduğu ifade edilmişken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı muhalefet ettiğimiz için bizim kapatılmamızı öngörmüş. AKP ve küçük ortağı MHP’nin ülkeyi uçuruma götüren, ülkeyi yönetilemez duruma getiren politikalarına biz muhalefet etmişiz. Hukuken de, siyaseten de kabul edilemez bu durum. Eğer böyle bir belirleme yapılırsa Türkiye'de hiçbir muhalefet partisinin artık siyasi yaşamda bir güvencesi kalmaz."

AİHM çelişkisi

Davanın hukuki değil siyasi olduğunu aslında tüm dünya kamuoyunun bildiğini dile getiren Dede, iddianamede başsavcı Bekir Şahin’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderme yaptığını hatırlatıyor ve bu göndermenin de "çelişkili ve yanlış" olduğunu savunmalarında dile getireceklerini söylüyor.

Başsavcı Şahin, iddianamede HDP’nin terör örgütünü kınamadığını, terörle arasına mesafe koymadığını belirtirken, "Nitekim, AİHM, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir" ifadesini kullanmıştı.

Ancak Ümit Dede, iddianamede geçen AİHM kararının HDP’nin kapatılması için gerekçe gösterilemeyeceğini söylüyor. Dede, AİHM’nin daha önce kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında verdiği ve "Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiği" yönündeki kararını herkesin hatırlamasını istiyor:

Ümit Dede

Ümit Dede

"AİHM, DTP kararında da partilerin şiddetle arasına açıkça mesafe koyması gerektiğini söyler. Ancak AİHM, parti kapatmalarda soyut bir -terörü kınamama- olgusunun dikkate alınamayacağını söyler. Somut terör eylemlerinin kınanıp kınanmadığını dikkate alır AİHM. AİHM, siyasal çoğulculuk ve demokratik siyasetin önemine dikkat çeker."

AİHM’in tutuklu yargılanan, HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın da "derhal serbest bırakılması gerektiği" yönündeki kararını hatırlatan Ümit Dede, "HDP, Demirtaş’ın tutukluluğunun nasıl hukuksuz olduğunu anlattıysa, kapatma davasının da hukuksuz ve siyasi olduğunu anlatacaktır" diyor.

"HDP’yi kapattırmayacağız"

Peki partinin kapatılması olasılığına karşı HDP nasıl hareket edecek? HDP’de yapılan son parti meclisinde, karar alma ve uygulama konusunda eş genel başkanlara tam yetki verildi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş; parti meclisinde en son nasıl bir karar aldıklarını DW Türkçe’yle paylaşırken, "HDP’yi kapattırmayacağız. Partimiz daha da büyüyecek. HDP etrafında daha çok kenetleneceğiz. Çünkü HDP, milyonlarca yurttaşın iradesi. Ve kapatma davası iddianamesi; olmayan soruşturmalarla dolu pespaye, ucube bir metin" diye konuşuyor.

Cumhur İttifakı ortakları AKP ile MHP’nin HDP’yi demokratik siyasetin dışına itmek ve seçimlere girmesini engellemek için kapatma davası iddianamesiyle bir "siyasi kumpas" kurduklarını öne süren Beştaş, "Partilerin açılıp kapanma yeri sandıklardır. Halk buna karar verir. Biz halk tarafından onay alan ve yolumuza devam eden bir partiyiz" çıkışında bulunuyor.

İddianamede neler var?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in HDP’nin kapatılması istemiyle hazırladığı iddianamede, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği" belirtilerek HDP'nin "temelli kapatılması" istenmişti.

İddianamede, HDP’nin Hazine yardımlarından tamamen yoksul bırakılması, varsa banka hesabının bloke edilmesi, Hazine yardımı ödenmişse Hazine’ye iadesine  karar verilmesi istekleri de yer aldı. HDP’ye üye kayıtlarının durdurulması gerektiği de belirtilen iddianamede, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Mithat Sancar, Meral Danış Beştaş gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 687 kişinin beş yıl süreyle bir başka siyasi partinin kurucusu, yöneticisi, deneticisi ve üyesi olmayacaklarına da karar verilmesi yönünde görüş yer aldı.

 

Hilal Köylü / Ankara

 Deutsche Welle Türkçe