Anayasa Mahkemesi’nden Seçime 4 Ay Kala Kritik Karar
Bir adayın başkanlığı kazanabilmesi için 270 seçici delegenin oyunu alması gerekiyor.
Başkanlık seçimlerine dört ay kala çıkan bu karar, 32 eyalette ve başkentte seçici delegelerin en fazla oyu alan adayı desteklemesini şart koşan eyalet kanunlarını desteklemiş oldu.
Seçiciler Kurulu’nun desteklediği isim dışındaki bir isme oy vermek isteyen ‘‘sadakatsiz delegeler’’ denilen kişilerin yalnızca birkaç delegenin oyuyla değişebilecek başa baş bir yarışta kritik olabileceği sanılıyor.
Amerika'da seçmenler başkanı doğrudan seçmiyor. Amerikalılar seçimlerde, oylarını aslında başkan adayları için değil, halkı temsil eden bir grup seçmen için kullanıyor. Bu seçmen topluluğuna “Seçiciler Kurulu’’ üyelerineyse ‘‘seçici delege’’ deniyor.
Bir adayın başkanlığı kazanabilmesi için 270 seçici delegenin oyunu alması gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi hakimlerinden Elena Kagan, mahkeme adına kaleme aldığı bildiride ‘‘Delegelerin milyonlarca vatandaşın oyunu tersine çevirme hakkı olmadığını’’ belirtti. Bu uygulamanın Anayasa’yla ve milletin iktidarın kendisinde olduğuna dair duyduğu güvenle uyumlu olduğunun altını çizdi.
Hakimler konunun baharda görüşülerek Kasım ayında yapılacak seçimler öncesinde karara bağlanmasını öngörmüştü.
Mayıs ayında mahkeme konuyla ilgili farklı argümanları Corona virüsü salgını nedeniyle telefondan dinledi. Bu oturumlarda hakimler, delegelerin eyaletlerindeki halk oyuna ters düşen şekilde oy kullanmasının rüşvet ve kaosa neden olabileceği kaygısını dile getirmişti.
Konu, Washington eyaletinde ve Colorado’da üç delegenin halkın oyunu alan Hillary Clinton’a oy vermek istememelerinin ardından gündeme gelmişti.
Denver’daki temyiz mahkemesi delegelerin istedikleri şekilde oy kullanabilecekleri kararına varmış ve halk oyunu kazanan adaya destek vermeleri gerekliliğini reddetmişti. Washington’da ise eyalet yüksek mahkemesi üç delegeye 1.000 dolar ceza kesmiş ve taleplerini reddetmişti.
Anayasa Mahkemesi bu son kararıyla Denver’daki mahkemenin kararını reddetmiş ve Washington’daki mahkemenin verdiği cezayı desteklemiş oldu.
2016’daki başkanlık seçimlerinde toplam 10 sadakatsiz delege vardı. Davaya konu olan üç delegenin yanı sıra Washington’da dördüncü bir delege, Hawaii’de bir Demokrat delege ve Teksas’ta iki Cumhuriyetçi delege halk oylamasının sonucuyla uyumlu şekilde oy kullanmayı reddetmişti. Maine ve Minnesota eyaletlerindeyse halk oyuna uygun şekilde Clinton’a oy vermeyi reddeden Demokrat delegeler başka delegelerle değiştirilmişti.
Son olarak 2000 yılındaki başkanlık yarışında Cumhuriyetçi aday George W. Bush ve Demokrat aday Al Gore arasındaki mücadelede Gore, ülke çapında Bush’tan yarım milyon daha fazla oy almıştı. Ancak iki aday, Florida eyaletinde neredeyse berabere kaldıkları için haftalarca oy sayımı konusunda yargı önünde mücadele etmişlerdi.
Anayasa Mahkemesi bu kararda da belirleyici olmuş ve Florida’da yapılan oyların yeniden sayımını durdurarak Florida eyaletini Bush’un kazandığına karar vermişti.
Gore ulusal çapta Bush’tan 500 bin fazla oy almış olmasına rağmen, Floridalı delegelerin oylarıyla Bush, 271 sayısına ulaşmış ve seçimi kazanmıştı. Bu da seçici delege sayısı yüksek olan eyaletleri kazanmanın önemini ortaya koyuyor.
2016 yılında 538 seçici delegeden 10’u eyaletlerinin halk oylamasına uygun oy kullanmamıştı. Bu rakamın bundan önceki 58 başkanlık yarışından 5’inin sonucunu değiştirebilecek kadar yüksek olduğu belirtiliyor.
VOA