Anayasa Mahkemesinin İhlal Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi
Mahkemenin Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesinin İhlal Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Bireysel Başvuru Hakkının İhlal Edilmesi
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Anayasa Mahkemesi, 21 Aralık 2023 tarihinde Şerafettin Can Atalay'ın bireysel başvurusunda Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan bireysel başvuru hakkı ile Anayasa'nın 67. maddesinde yer alan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Olaylar
Kamuoyunda Gezi Parkı Davası olarak bilinen ceza davasının bir sanığı olan başvurucu, milletvekili seçilmesi sebebiyle yasama dokunulmazlığına sahip olduğunu vurgulayarak Yargıtaydan durma kararı ve tahliye talebinde bulundu. Ancak bu talep, daha sonra işin esası incelenmek üzere reddedildi. Başvurucunun bireysel başvurusu sonucunda Anayasa Mahkemesi, başvurucunun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Ancak bu ihlal kararı kendisine gönderilen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dikkate alınmadı ve başvurucu hakkındaki mahkûmiyet kararı, Yargıtayca onandığı gerekçesiyle dosya Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucunun yasama dokunulmazlığından faydalanamayacağı yönünde bir mütalaa vermiş, ancak bu mütalaa başvurucuya tebliğ edilmemiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türk hukukunda bulunmayan bir şekilde "Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması" şeklinde bir karar vermiştir. Başvurucunun bu karara yönelik itirazı ise ilgili daire tarafından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuçlandı.
İddialar
Başvurucu, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle bireysel başvuru hakkı ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının; mahkûmiyet hükmünün infazına devam edilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etti.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Somut olayda Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının uygulanmadığı tespit edildi. Bu durum, Anayasa'nın 153. maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ilkesine ters düşmektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı konusunda bu ihlalin, Anayasa tarafından güvence altına alınmış olan bireysel başvuru hakları ve özgürlükleri için geçerli bir garanti olduğu da belirtilmiştir. Ayrıca, yeniden yargılama görevi olmayan bir mahkeme, Anayasa'nın amir hükmüne ve tabii hâkim ilkesine aykırı bir şekilde hareket etmiştir.
Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru yoluyla verdiği kararların uygulanmaması, etkili bir başvuru hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Anayasa'nın ilgili maddesi, bu kararların uygulanmasını ve değiştirilmeden yerine getirilmesini yasama, yürütme ve yargı organları ile idare makamlarına mecburi kılmaktadır.
Sonuç olarak, ilk derece mahkemesinin başvurucunun dosyasını Yargıtay'a göndermesi ve Yargıtay'ın Anayasa hükümlerini göz ardı ederek verdiği kararlar, Anayasa'nın temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmiş ve başvurucunun bireysel başvuru hakkı, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline yol açmıştır.