Anneleri toplama kamplarında tutulan Uygurlar anlattı

Anneleri Çin'deki kamplara konulan Uygurlar yıllardır Anneler Günün'nü kutlayamıyor

Anneleri toplama kamplarında tutulan Uygurlar anlattı


Anneleri toplama kamplarında tutulan Uygurlar anlattı: 6 yıldır ‘anne’ diye seslenemiyorum, annem yeni bir torunu olduğunu dahi bilmiyor

Anneleri Çin'deki kamplara konulan Uygurlar yıllardır Anneler Günün'nü kutlayamıyor

Çin hükümetinin ülkedeki Uygur Türklerine karşı yürüttüğü politikaların en belirgini, “Aşırıcılıkla mücadele” ya da “Meslek edindirme kursu” denilen ama uluslararası kamuoyunun “Toplama kampı” olarak nitelendirdiği uygulama. 

Birleşmiş Milletler raporlarına göre 1 milyondan fazla Uygur zorla bu kamplarda tutuluyor. 

Uygurlara göre ise bu sayı çok daha fazla.

Kamplarda çeşitli cinsiyet, yaş ve meslekten yüz binlerce Uygur tutuluyor. 

Girişin zorunlu ama çıkışın yasak olduğu bu kamplarda tutulanlar arasında anneler de var.

Anneleri bu kamplarda tutulan Uygur çocuklar, Anneler Günü’nde hissettiklerini anlattı.

“6 yıldır ‘anne’ diye seslenemiyorum”

Türkiye'de yaşayan Abdurrehim İmin Paraç, annesinin gününü kutlayamamasından dolayı üzgün.

“Annemin adı Hurnisa Hekim. Ben tam 6 yıldır ona ‘anne’ diye seslenemiyorum. Hatta hayatta olup olmadığını dahi bilmiyorum diyen Paraç, “Anemin ben dahil beş çocuğu var. Doğu Türkistan’da yaşayan annem, bugün Çin’in en korkunç katliamının kurbanlarından biri” dedi.

“Annemin sesini en son 3 yıl önce duydum”

İlminur Yusuf da İstanbul’da bankacılık okuyan bir üniversite öğrencisi.

Uzun yıllar hemşire olarak görev yapan annesiyle en son 2017’nin ilk aylarında iletişime geçebildiğini anlatan Yusuf, bir süre sonra annesinin toplama kamplarına alındığını öğrendi.

 

İlminur Yusuf.jpeg
İlminur Yusuf, toplama kampındaki annesiyle 2017'den bu yana görüşemiyor / Fotoğraf: Independent Türkçe


“Annemin sesini en son 3 sene duydum” diyen Yusuf şunları söyledi:

Her günüm onu özlemekle ve bir defa olsa bile sesinizi duymak dileğiyle geçti. Kaç defa ‘anne’ diye bağırarak uyandığımı sayamıyorum. Duyduğum özlem nedeniyle ağladığımda ‘ annemin kalbi hissedecek’ diyerek kendimi durdurmaya çalışyorum. Sevindiğimde gülen, üzüldüğümde benden çok üzülen, hayatı boyunca hep mutlu günlerimi gözleyen annemle artık kavuşmak istiyorum.

“Annem yeni bir torunu olduğunu dahi bilmiyor”

Doğu Türkistan’daki ve diasporadaki Uygurların hakkını savunmak için kurulan Uygur Hareketi’ni direktörü Ziba Murat da annesiyle 2 yıldır görüşemiyor. 

Murat toplama kampına konulan annesinin Çin devleti tarafından kaçırıldığını belirtiyor. 

 

Ziba Murat annesi.jpeg
Ziba Murat'ın fotoğrafını taşıdığı annesi 2 yıl önce bu kamplardan birine konuldu / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Kız kardeşinin ikinci bebeğini dünyaya getirdiğini ama annesinin yeni bir torunu olduğunu dahi bilmediğini vurgulayan Murat, “Biz çocuklarımızı annemin olmadığı bir dünyada büyütmeyi hiç hayal etmemiştik” diye konuştu.

Abduhalik Aziz ise Doğu Türkistan’ın Kaşgar şehrinden bir Uygur. 2015’de okumak için yurtdışına gittikten sonra annesiyle WeChat isimli bir program aracılığıyla görüşmeye devam ettiğini ama 2017’de annesinin kendisini söz konusu programdan silmek zorunda kaldığını anlatan Abulbaki, “O günden bu yana annemin sesini duyamıyorum. Geçtiğimiz ay bir radyo annemin 5 yıl hapis cezası aldığını duydum. Her Anneler Günü’nde olduğu gibi bu yıl da annemle konuşamadım.” İfadelerini kullandı.

 

Abdulhalik Aziz annesi.jpeg
Abdulhalik Aziz, fotoğraftaki annesiyle 2017'den beri iletişime geçemediğini anlattı


“Uygur çocukların çocuklukları, annelerin ise anneleri yok ediliyor”

Anneler Günü dolayısıyla Uygur Hareketi’nden yapılan açıklamada “Anneler günü Uygurlar için ayrılık ve hüzün demek” ifadeleri yer aldı.

Bildiride Çin Komünist Partisi’nin milyonlarca anneleri çocuklarından kopartarak toplama kamplarına aldığı ve zorla fabrikalarda çalıştırılmak üzere Çin’in iç bölgelerine gönderildiği belirtilerek, “Böylelikle anneler ve çocukların birbirinden haber almadıkları, hatta bazı durumlarda birbirlerini korumak için aralarındaki iletişimi kesmek zorunda kaldığı” ifade edildi.

Açıklamada, Çocukların çocuklukları annelerin ise anneliklerinin Çin tarafından yok edildiği ileri sürüldü.

The Independentturkish