Arslan TEKİN 'HDP asıl siyaseten bitirilmeli!'
Kapatılmak istenen HDP olunca bir çığlık bir çığlık!... Yer gök inliyor.
Belli kesim, kapatılmak istenen HDP olunca, seslerini öyle bir yükseltiyor ki, asuman zangır zangır titriyor. Bu "belli kesim" ideolojik ırkçı klanların bir parçasıdır. İdeolojik saplantılarının kendilerine çizdiği hat dışına çıkmaları mümkün değildir. Üstün ideolojik ırkı temsil ettiklerine kesinkes inanmışlardır. Bu "öz güvenleri"yle, klanları dışındakilere de sapkın ırkçılıklarını sirayet ettirmişlerdir.
Kapatılmak istenen HDP olunca bir çığlık bir çığlık!... Yer gök inliyor.
Bir parti, iktidar istediği için kapatılamaz. Öyle olsa ilk karşı çıkacak olan bu kalemdir. HDP'nin kapatılması gerektiğini çok önce yazan biziz. Öyle ki; HDP/PKK, bizi, savcılığa bile şikâyet etmiştir.
"Çözüm=Çözülme" döneminde, HDP'nin önde gelen isimleri, İmralı'ya, Kandil'e gönderilmiş, PKK'nın silahı bırakması için müzakere etmeleri istenmiştir. Bir "müzakere"den bahsediliyorsa, bir "taviz"den de bahsediliyor demektir.
"Müzakereci" HDP'lilerin A. Öcalan'la İmralı konuşmaları yayınlandı. 485 sayfa. Adı ne biliyor musunuz? "Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları)". Kapaktaki resimde yuvarlak masa etrafında A. Öcalan, Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan yer alıyor.
İmralı duruşmalarını takip ettikten sonra çıkardığımız kitabın adı, biliyorsunuz, "İmralı'daki Konuk". Değişen bir şey yok. PKK'nın başı, o kadar kan içti, içiyor, İmralı'dan örgüt idare ediyor, hâlâ misafir muamelesi görüyor.
Ak Parti iktidarının "çözüm" müzakereleri için gönderdiği HDP heyetleri ise, Öcalan'dan, PKK'yı, KCK'yı daha nasıl geliştiririz, direktifleri alıyor. O dönem çıkarılan kanunla bunlar korunsa bile "müzakere" muhtevasının bir emir-komuta zinciri içinde olduğu görülecektir. Ha PKK, ha HDP.
PKK'nın önceki siyasî kanadı HADEP'in eski genel başkan yardımcısı, eski Ak Parti milletvekili, yazar Mehmet Metiner, ısrarla HDP'nin kapatılması gerektiğini vurgulamıştır. Dün yazdıklarını verdim. Sonra kendisiyle konuştum. "Ben hukuken HDP'nin kapatılmasını ne kadar gerekli görüyorsam HDP'yi asıl siyaseten bitirmenin ondan çok daha gerekli olduğuna inananlardanım. HDP'nin ana omurgasını oluşturan Kürtler kazanılmadığı sürece çözümsüzlük sürer gider." diyor ve kendi açısından yapılması gerekenleri sıralıyor:
"O yüzden topyekûn kazanmayı amaçlayan yeni bir devlet aklına ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Terörle mücadeleyi sadece teröristleri imha mücadelesine indirgersek siyaseten kaybeder ve ülkeyi yeni bir felâketin eşiğine taşırız. Terör örgütüyle amansızca mücadele eden ama o terör örgütünün insan kaynağını yani toplumsal desteğini kazanmayı olmazsa olmaz önemde gören bir yeni konsept acilen devreye alınmalıdır. Sadece güvenlikçi politikalarla sonuç alınamaz. Elbette güvenlik şart. Lâkin toplumsal tabanı kazanmak da bir o kadar şart. Bunu dediğim için gördüm ki iki kesim rahatsızlık duydu: Devlet içinde hâlâ varlığını sürdüren salt güvenlikçi yaklaşım sahipleri ve PKK/HDP üst düzey elitleri. Kürtler ise memnun. Çünkü HDP Kürtlerinin kahir ekseriyeti kendilerinin adam yerine konulup sahiplenilmesini bekliyor. Düşmanlığa dayalı dışlayıcı ve suçlayıcı nazarlar bu tabanı PKK/HDP'de daha bir öfkeyle kalıcılaştırıyor. HDP kapatılsa bile toplumsal tabanın aynı yerde öfkeyle durmasının sebebi de bu."
Daha çok tartışacağız.
ARSLAN TEKİN / YENİÇAĞ