Arslan TEKİN Kıbrıs'ın çıkmazları

Rumlarla da Ermenilerle de hepimiz çok büyük acılar yaşadık.

Arslan TEKİN Kıbrıs'ın çıkmazları




Arslan TEKİN
Arslan TEKİN

Kıbrıs'ın çıkmazları

Batı'nın şımarık çocukları Rumlar. Hâlbuki, biz iç içeyiz. Batı'nın oyunlarına gelmemeliler, onlara güvenerek bildiklerini okumamalılar.
Türk ve Rumlar iç içedir; birbirlerinden ayrılamazlar. Ermeniler de öyle. Aynı havayı teneffüs eden aynı toprağın insanlarıyız.
Bir taraf Megali İdea peşinde, bir taraf "soykırım"ı kabul ettirme çabasında... Nereye varır? Halkın düşmanlığının bilenmesinden başka bir netice elde edilebilir mi? Yine çatışma, yine çatışma...
Rumlarla da Ermenilerle de hepimiz çok büyük acılar yaşadık.
Acıları yüreğimize gömüp neden ileriye umutla bakmayalım!
Tarihe indiğimiz zaman asıl kimin dost, asıl kimin düşman olduğunu, kimin kime ön açtığını görürsünüz.
Kıbrıs meselesine geleceğiz. Kıbrıs görüşmeleri hep neticesiz kalacağını bildiğim için mevzuya girmem.
Dört yıl sonra Cenevre'de, Türk ve Rum tarafı bir araya geldi. Netice?
Türk tarafı "iki devletli çözüm", Rum tarafının ise "federasyona dayalı çözüm" istiyor.
Kıbrıs'ta iki tarafın iç içe yaşaması çok arzu edilirdi ama mümkün değil. Denendi. Olmuyor.
Annan Planı musibetini, reddeden Rumlar hâlbuki. Türkleri yutacakları bir plandı.
Oylanmadan önce Kıbrıs'taydım. Çok kişiyle görüşmüştüm. İnsanlar çok kaygılıydı.
Ak Parti iktidarı 2004'te Annan Planı tarafındaydı. Şimdi, nasıl desem... "Türk" tarafına geçti! Rumlar yüzde 75'te planı reddetmeselerdi, Kıbrıs elden çıkıyordu.
Şimdi unutulan bir şey hatırlatayım. Plan oylanmadan önce Türk tarafında bayrağımızı bile kaldırmaya başlamışlardı. Rauf Denktaş'la tarihî diyebileceğim bir mülâkatım oldu. Onun ağzından bayrak rezaletini vereceğim.
Annan Planı tartışılırken, "Kıbrıs'ta Neler Oluyor?" yazı dizisine girmeden önce şunları yazmıştım:
"Rum tarafının memnuniyetsizliğine bakarak Türk tarafının 'zafer' kazandığı sanılıyor. Rum zaten Avrupa Birliği'ne girdi; Yunan zaten bütün ağırlığı ile Avrupa Birliği içinde... AB dışında kalmış Türkiye ve Türkiye'den başka kimsenin tanımadığı KKTC için hiçbir şey verilmemesi gerektiği düşünüldüğü için Rum ve Yunan tarafının canı sıkıldı. Mesele budur. / Annan'ın açıklamalarını dikkatle dinledim. Rumlar hiçbir şey kaybetmiyorlar."
Cenevre'deki son görüşmede Kıbrıs'ın yutulamayacağı anlaşıldığı için, netice alınamadı. Netice alınamayacak da...
ABD, başımıza "soykırım" belası açacağı bir sırada, Rum tarafı iki devletli çözümü niye istesin.
Bir sürü dosya hazırlayıp Cenevrelerde garantörler, BM temsilcileri falan oturup konuşması fuzulî. Talep belli. Lefkoşe'de, Rum tarafına açılan kapıdan kâğıdı uzatsan yeter. Altını doldurup göndersinler.
Geçmişte Kıbrıs'ın tamamı bizimken, 93 (1877-1878) Harbi'nde, Yeşilköy'e kadar sokulan Rusların İstanbul surlarını aşma korkusundan, Rusları durdursunlar diye İngilizlerin idaresine verdik. İngilizler niye Kıbrıs'ı istiyordu? Kıbrıs, sömürgelerine ulaşmak için ara durak.
Sonra olan oldu. Rumlar şımardıkça şımardı. 1960'larda katliama başladılar.
Yazı dizisinde, "Görüştüğüm Kıbrıslı Türk aileler bana öyle vahşetler anlattılar ki, bir insan olarak Rumlar adına bile utandım!" diye yazmıştım.
Denktaş'la mülâkatımdan bahsetmeliyim. Yarın.
ARSLAN TEKİN / YENİÇAĞ