Aşk ve Tutkunun Dansı “Carmen” Cemal Reşit Rey’de Seyirciyle Buluştu!

Diğer bir deyişle özgür bir kadın…

Aşk ve Tutkunun Dansı “Carmen” Cemal Reşit Rey’de Seyirciyle Buluştu!


O sadece sevdiği zaman sevgisini, sevmediğinde ise sevmediğini dürüstçe ifade edebilen bir karakter. Diğer bir deyişle özgür bir kadın…

Carmen’ibu ifadelerle tanımlayan Flamenkonu’nefsane isimlerinden Antonia Gades’in ölmeden önce kurduğu, Antonio Gades Topluluğu “Carmen” gösterisi ile dün akşam Cemal Reşit Rey’de sahne aldı. Yıllarca Gades ile dans eden Stella Arauzo’nun sanat yönetmenliğini gerçekleştirdiği gösteri,kareografisi ve dansçıların performansıyla bir şölene dönüştü.

Tüm zamanların en ünlü Flamenko dansçılarından ve koreograflarından biri olan Antonio Gades, 2004 yılında aramızdan ayrılmadan önce mirasını devam ettirmek, İspanyol dansını tüm dünyaya ulaştırmak için bir vakıf kurarak ruhunu ve eserlerini yaşatabilecek bir oluşuma imza attı. Gades ile uzun yıllar birlikte dans eden Stella Arauzo’nun sanat yönetmenliğinde ve yine yıllarca orkestranın sağ kolu ve ışıkçısı olan Dominique You’nun teknik yönetmenliğinde çalışmalarını sürdüren Topluluk, “Kanlı Düğün” ve “Suite Flamenca”nın da içinde olduğu birçok gösteri ile unutulmaz performanslar sergiliyor. Gades’in İspanyol kültürünü ve geleneklerini estetik bir dille sahneye taşıdığı eserlerini yaşatmaya devam eden Topluluk, Carmen yorumu ile tüm dünyada büyük beğeni topluyor.

Carmen’in tiyatro versiyonu, Carlos Saura’nın film çalışmasıyla aynı zamanda tasarlandı. Filmin başarısı Gades ve Saura tarafından da şaşırtıcı bulundu. Bu başarı Antonio Gades’i, Kanlı Düğün ve Flamenco Suite’de olduğu gibi yeni bir çalışma yapması için cesaretlendirdi. 1983 yılında gerçekleştirilen prömiyerde Gades, sadece dünyanın önemli dansçılarından biri olarak değil aynı zamanda önemli bir koreograf olarak da öne çıktı.

Antonio Gades, bu çalışmayı ortaya koyduktan sonra düzenlenen bir basın toplantısında Carmen’e dair duygularını şu sözlerle açıkladı: “Carmen, ne uçarı bir kadın ne de bir erkek avcısı. O sadece sevdiği zaman sevgisini, sevmediğinde ise sevmediğini dürüstçe ifade edebilen bir karakter. Diğer bir deyişle özgür bir kadın… Bu görüntüsünün onu bir erkek avcısı yaptığını düşünmüyorum. Carmen’in bu duruşu onun asaletinden ileri geliyor, uçarı bir kadın olmasından veya bir erkek avcısı olmasından değil.”

*Prosper Merimée’den esinlenilmiştir.