Askerle PKK'lının hendek başında diyaloğu

Gazi Bahaddin Seçgin’in “Hendeklerde Vurulduk”

Askerle PKK'lının hendek başında diyaloğu


Askerle PKK'lının hendek başında diyaloğu: "Ben Amedliyim sen nerelisin komutan" "Ben Karadenizliyim heval" "Oooo komutan sen de bizdenmişsin"

Gazi Bahaddin Seçgin’in “Hendeklerde Vurulduk” adlı kitabı Atayurt Yayınevi’nden çıktı.

Gazi Bahaddin Seçgin’in “Hendeklerde Vurulduk” adlı kitabı Atayurt Yayınevi’nden çıktı.

Teğmen Seçgin, 2014-2016 yılları arasında Diyarbakır Sur’daki Hendek Operasyonlarında yaşadıklarını anlattı. 8 Şubat 2016’da PKK’lı teröristlerle girdiği çatışmada ağır yaralanan ve hayatına tekerlekli sandalye ile devam etmek durumunda kalan Gazi Seçgin, Hendek Operasyonlarında, silah arkadaşlarıyla birlikte yaşadığı dikkat çeken olayları, diyalogları ve tanıklıklarını okuyucuya aktardı.

“Bunları yazmak benim omuzlarımda bir sorumluluk ve gelecek nesillere karşı bir görevdi” diyen Seçgin, Sur’da yaşananları birinci ağızdan aktarırken, PKK’lılarla girilen dikkat çeken diyaloglara kitabında yer verdi. Kitabın “Sur’da Teröristlerle Yaşanan İlginç Diyaloglar” başlıklı bölümünde, Jandarma Komando Taburu’nda görev yapan Astsubay Erkan Keskin’in Sur’da bir evin içindeyken yan evde bulunan PKK’lılarla arasında geçen diyalog aktarıldı. Çatışma halindeyken Astsubay Erkan Keskin’in gayri ihtiyari bir şekilde bağırarak başlanan diyalogda, PKK’lı teröristin anlattıkları ve Keskin’in ifadeleri dikkat çekti.

İşte “Sur’da Teröristlerle Yaşanan İlginç Diyaloglar” başlıklı bölümde anlatılanlar:

“Benim taburum olan Hani Jandarma Komando Taburu’nda görev yapan Astsubay Erkan Keskin anlatıyor. Sur’da bir evin içinde bulundukları zaman diliminde teröristlerle bazı diyaloglar gerçekleşir. Bir evin içerisinde Erkan, timi ve yakınlarında devre arkadaşım S.Ö’de bulunmaktadır. İki evin arasında bir araç geçecek büyüklükte bir yol bulunmaktadır. Erkanlar bu yola açılan oda da değil de o odanın bitişiğindeki odada bulunmaktadırlar. PKK’lı teröristler yan evden Erkan ve timinin bulunduğu yola açılan odaya ateş etmeye başlar. Mermiler odanın yola açılan bölümüne gelmektedir. Erkan da yan odadan bunu görür. Teröristler sürekli ateş etmeye devam eder. Erkan da teröristlere gayri ihtiyari olarak bağırır.

Diyalog şu şekilde gerçekleşir:"

"KOMUTAN SEN DE BİZDENMİŞSİN"

"Erkan: Boşuna atma, boşuna atıyorsun, mermin boşa gidiyor ahmak!

Terörist: Komutan, gidin buradan!

Erkan: Adın ne senin? Sana ne diye hitap edeyim?

Terörist: Adımı söylemem!

Erkan: Sesini duyamıyorum biraz daha yakına gel. Yakına gel, yakına…

Terörist: Sizde bomba atar var, bomba atıyorsunuz bize, o yüzden gelemem.

(Erkan teröristlerin duyacağı bir şekilde yanındaki arkadaşlarına seslenir, ‘Kimse bomba atar atmayacak.’)

Erkan: Biz bomba atar kullanmıyoruz. Rahatla duydun işte kimse ateş etmeyecek, bomba atar kullanmayacak.

Terörist: Tamam yaklaştım, diyerek yaklaşık 10 metre mesafeye kadar gelir.

Erkan, ‘Şimdi, adın ne senin, söyle bakalım?’

Terörist, ‘Benim adım Selman, senin adın ne?’

Erkan, ‘Benim adım da Ali, nerelisin sen?’

Terörist, ‘Ben Amedliyim. Sen nerelisin komutan?’

Erkan, ‘Ben Karadenizliyim, heval.’

Terörist, ‘Oooo komutan sen de bizdenmişsin…’

Erkan, ‘Burada niye duruyorsunuz? Sonunda hepiniz öleceksiniz. Bize teslim olursanız yaşarsınız yoksa ölürsünüz.’

Terörist, ‘Siz gidin buradan ya da bize teslim olun.’

Erkan (gülerek), ‘Teslim olmak mı? Türk askerinin teslim olduğunu hiç gördün mü sen? Burada sıkıştınız, teslim olun en iyisi, size bir şey yapmayız.’

Terörist, ‘Komutan sen git, çocuğun vardır, karın vardır, çok üzülürler.’

Erkan, ‘Benim geride üzülecek hiç kimsem yok. Bekârım.’

Terörist, ‘Benim de yok. Sizin başbakan diyor ki bizi hendeklere gömecekmiş. Siz de başbakanı koruyorsunuz.’

Erkan, ‘Biz başbakan için burada değiliz, bölge halkına yaptıklarınız için buraya geldik.

Terörist, ‘Yav öyle değil.’

Erkan, ‘Milletin evini niye yakıyorsunuz, Sur’daki eşyaları yakmışsınız, esnafın malını yağmalamışsınız. Garibanı yaşlıyı içeride esir tutuyorsunuz.’

Terörist (Konuyu değiştirerek), ‘Komutan, neden hep sen konuşuyorsun? Orada senden başka kimse yok mu?’

Erkan, ‘Var. Orada da sadece sen konuşuyorsun ama…’

Terörist, ‘Sizde yüzbaşı bar, üsteğmen var, astsubay var. Bak biz hepimiz eşitiz.’

Erkan, ‘Peki sizde terör örgütüne yeni katılmış 6 aylık biriyle 20 yıllık terörist eşit mi? Aynı mı sayılıyor örgütte?’

Terörist, Orası ayrı komutan karıştırma şimdi.’

Erkan, ‘Ooo bizim yemeğimiz geldi şimdi. Köfte yiyeceğiz. Siz şimdi açsınızdır. Yazık size, burada açlıktan öleceksiniz. Teslim olun, güzel güzel yemekler verelim.’

Terörist, ‘Biz de köfte yiyeceğiz komutan.’

Erkan, ‘Bir an önce teslim olun bence, yoksa burada öleceğiniz kesin.’

Teröristten ses çıkmaz ve diyalog biter.

Sur’da evden eve böyle bir diyalog yaşanmıştı. Bu diyaloğa tabur komutanımız, devre arkadaşım S.Ö, Erkan Astsubay ve orada bulunan 7-8 kişi daha şahittir. İlginç bir anekdottur bu. Bu tarz bir olay daha yaşanmıştı ama orada teröristlerle bir konuşma olmadı.

Bizim taburumuzun bir timi teröristlerle mesafe olarak çok yakın oldukları için onların konuşmalarını duymuşlar. Teröristler morallerini düzeltmek için ‘Biji serok Apo’, ‘Apocuyuz’ şeklinde sloganlar atıp halay çekiyorlarmış. Zaten moral bulmak için bu tarz sloganlar atıp halay çekerlerdi…”

Odatv.com