Atatürkçü Düşünce Derneği’nde İstiklal Marşı tartışması

ADD Şube üyesi avukat Ceyhan Mumcu, toplantıdaki tartışmayı Aydınlık için yazdı.

Atatürkçü Düşünce Derneği’nde İstiklal Marşı tartışması


Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çankaya Şubesi Genel Üye Toplantısında, İstiklal Marşı’nın okunup okunmaması tartışıldı.

 Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çankaya Şubesi Genel Üye Toplantısında, İstiklal Marşı’nın okunup okunmaması tartışıldı.

ADD Şube üyesi avukat Ceyhan Mumcu, toplantıdaki tartışmayı Aydınlık için yazdı.

Ceyhan Mumcu, yazısında, “Toplantılara başlarken bir dakika ayırıp umutla katıldığım İstiklal Marşı’mızın okunmasından ben hiç rahatsız olmuyorum da Kurucu Üye Prof. neden rahatsız oluyor?

İstiklal Marşımızla toplantılara geçmemiz Mumcu ve Altıntaş arasındaki özel bir rahatsızlık nedeni değil. Madem ki; gündeme getirildi, tutanağa geçirildi o halde bu konuda ne düşünülüyorsa açıklanmalı” ifadelerini kullandı.

İşte o yazı…

11 Aralık 2019 günü ADD Çankaya Genel Üye Toplantısı yapıldı.

Toplantı tutanağına göre söz hakkını kullanan Kurucu Üye Prof. Mustafa Altıntaş, toplantıda önce İstiklal Marşımızın okunmasından rahatsız olmuş “Her toplantıda İstiklal Marşı okunmasının doğru olmadığını, bu uygulamalarla önemini kaybedeceğini” ifade etmiş.

ADD üyelerinin, toplantılarına bir dakikalarını ayırarak İstiklal Marşımızı okumalarından kurucu üye, bir profesör neden rahatsız oluyor? Her ADD’li bunu tartışmalı.

İstiklal Marşımız babaannemizin sandık odasında saklanacak bir marş mıdır? Arşivde saklayalım, bir kurban bayramının üçüncü günü bir de 29 Ekim’de okuyalım desek Altıntaş Hoca’nın rahatsızlığı son bulur mu?

İstiklal Marşımız ilk TBMM üyelerince yani Kürt ve Türk üyelerce oybirliği ve alkışlarla benimsenmiş ve 21 Mart 1921’den bu zamana kuşaklar boyu onur ve gururla okunmuştur.

Parti, sendika, dernek toplantılarında İstiklal Marşımızı severek okuruz. Hafta başları ve sonlarında okullarımızda çocuklarımız, herhangi bir spor müsabakalarında, maçlarımızda genç sporcularımız İstiklal Marşı’mızı okuyarak güç ve moral toplarlar. Bizler de bunları gördükçe geçmişimizle gurur duyar geleceğimize umutla bakarız. Hiçbirimizin aklına İstiklal Marşı’mızı çok okutup eskitiyoruz gibi bir düşünce musallat olmaz. Kısacası altın kaseye atılan taş ne kasenin değerini düşürür ne de taşın değerini yükseltir.

Ne bedeller ödenip, bize emanet edilen cumhuriyet değerlerinin kıymetini bilir ve bayrak yarışında üzerimize düşen görevleri; cumhuriyetimize duyduğumuz sevgi, değer ve gururla yerine getiririz. Ki; İstiklal Marşımız cumhuriyetimizin vazgeçilmezidir.

Toplantılara başlarken bir dakika ayırıp umutla katıldığım İstiklal Marşı’mızın okunmasından ben hiç rahatsız olmuyorum da Kurucu Üye Prof. neden rahatsız oluyor?

İstiklal Marşımızla toplantılara geçmemiz Mumcu ve Altıntaş arasındaki özel bir rahatsızlık nedeni değil. Madem ki; gündeme getirildi, tutanağa geçirildi o halde bu konuda ne düşünülüyorsa açıklanmalı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı’ndan üyelerine kadar herkesin duygu ve düşüncelerini öğrenmek istiyorum.

DAHA SIK OKUMALIYIZ!

ABD emperyalizminin yerli işbirlikçilerince ağır saldırılarla savaşıyoruz. On binlerce tır silahlarla donatılmış ve dolar aylıklarla desteklenmiş teröristlerin hendeklerini şehit tabutları bedelini ödeyerek kapatıyor. Onları hendeklere gömen silahlı kuvvetlerimizi minnetle izliyoruz. Birileri de akademik unvanları ile barış, özgürlük, demokrasi kavramları ile “Suça Ortak Olmayacağız” diye bizi eleştiriyorlar.

ABD ve Pensilvanya’daki CIA’nın korumasındaki Fetullah Gülen’in şahsi servetinin 150 milyar dolara ulaştığını TBMM Araştırma Komisyonu Raporu’ndan öğreniyoruz.

Bu serveti, hangi emeği karşılığında elde etti? Cevabı ise şakirtlerine yani öğrencilerine anlattığı rüyaları. Çocuklarının nafakasından kesip bu rüyaları görene “himmet parası” ödeyenlerin büyük çoğunluğu üniversite mezunu!

Yargıyı, Emniyeti, Silahlı Kuvvetleri eğitim dahil tüm kamu hizmetlerini CIA ve ABD emperyalizmi adına ve hizmetine tahsis etmişler, şimdi ise “gaybubet evleri” dedikleri yerlerde kaçacak delik arıyorlar.

Bütün bunlar Altıntaş Hoca’nın derdi olmuyor da; ADD toplantılarında İstiklal Marşımızı okuyup eskitmemizden korkuyor. “Hocam sen de abartma, Altıntaş Hoca hiç okunmasın dememiş, sık okunursa ‘önemi azalır’ diye endişelenmiş” demeyin bana...

Her şey olasıdır da; bir gün İstiklal Marşı’nın yazılıp “Kuruluş ve kurtuluş mücadelesinin” mekanı Atatürkçü Düşünce Derneği Çankaya Şubesi çatısında İstiklal Marşımızın her toplantıda okunduğu için önemini kaybedeceği, okunup eskitileceğini, tartışacağımızı hiç düşünmemiştim.

Bilinçli her ADD üyesi gibi benim de İstiklal Marşımızı tartıştırmamak boynumun borcu. Hiçbir hukuksal platformda bu işin arkasını bırakmam. Bu söz geri alınıp, gündemden kesin olarak düşürülene kadar çabalayacağım.

İstiklal Marşı’mızı tartıştırıp, sahiplenmiyorsak bu dernekte işimiz ne?

Saygılarımla herkesten yanıt bekliyorum.

Odatv.com