Atilla Kart "Mühürsüz oyları AİHM'ye götürmeme engel olundu" dedi, Tezcan reddetti
"GENEL MERKEZDEN YETKİ ALDIM, 'GEREĞİNİ YAP' DEDİ"
Atilla Kart "Mühürsüz oyları AİHM'ye götürmeme engel olundu" dedi, Tezcan reddetti
Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, 2017 anayasa değişikliği referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılması kararını AİHM'ye CHP adına götürmesinin engellendiğini söyledi. Bülent Tezcan reddetti.
Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, Nevşin Mengü'nün YouTube kanalına konuk oldu ve 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda geçerli sayılan mühürsüz oylara dair açıklamalarda bulundu. Kart, YSK'nin mühürsüz oyların geçerli sayılması kararını AİHM'ye CHP adına götürmesinin parti yönetimi tarafından engellendiğini söyledi. CHP Grup Başkanvekili Bülent Tezcan, suçlamaları reddetti. Tezcan, "Öyle bir anlatıyor ki, dinleyen CHP, AİHM'e gitmemiş zannediyor. CHP olarak biz AİHM'e gittik, dava açtık. AİHM, referandum ve yerel seçimler yetki alanında olmadığı gerekçesiyle, talebimizi yetkisizlikten reddetti." dedi.
"GENEL MERKEZDEN YETKİ ALDIM, 'GEREĞİNİ YAP' DEDİ"
Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, Nevşin Mengü'nün YouTube kanalındaki programda, Yüksek Seçim Kurulu'nun 2017'deki Anayasa değişikliği referandumunda mühürsüz oyları geçerli sayması kararını, CHP adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmesinin engellendiğini belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandum sonrası bu karara sert tepki göstermediğini belirtmesi üzerine Atilla Kart şunları anlattı:
"Mühürsüz zarf ve oylar meselesi dediğiniz zaman benim yaramı acıtıyorsunuz. Genel Merkezden yetki aldım. 16 Nisan referandumundan söz ediyorsunuz. Ben gittim 4 gün sonra anlattım, 'Dava açarım, sonuç alırım' dedim. Bülent Tezcan da [Kemal Kılıçdaroğlu'nun] yanında, birbirlerinin gözüne baktılar, kararlı olduğumu görünce 'Tamam kardeşim, gereğini yap' dediler. Bana özel vekalet verildi partim adına 20 Nisan 2017'de. Ben Danıştaydan sonuç alamayacağımı biliyorum, iç hukuk bitmiş Türkiye'de. Ama nedir? Bir an evvel AİHM'ye götürmek istiyorum. 8-10 ayda bitirilecek davayı 45 günde bitirdim.
Adalet Yürüyüşü'nün 3. günü, 15-16 Haziran, 45 sayfa dava dilekçesini hazırladım, 250 sayfa eklerini hazırladım, klasörü götürdüm, Kızılcahamam'da karavanda Sayın Genel Başkan'a sundum. 'Bana izin vermenizi istiyorum. Strasbourg'da davayı doğrudan açacağım, postayla değil, zaman önemli çünkü' dedim. İnceledi, 'Emeğine sağlık, yolun açık olsun' dedi. Uçak biletim alındı."
"GENEL BAŞKAN 'PARTİ ADINA GİTMESİN' DEDİ"
"Görüşmeden bir gün sonra önce Haluk Koç, sonra Tekin Bingöl aradı. 'Atilla Bey, Genel Başkan diyor ki parti adına gitmesin kendi adına gitsin' dedi. Ben Atilla Kart olarak dava açmayı bilemez miydim! Önemli olan parti adına açmak, partinin görev ve sorumluluğu. Bir saat sonra Bülent Tezcan aradı, 'Atilla Bey nereden çıktı bu' dedi. Ne diyorsun nereden çıktı! Beraber değil miydik, siz bana yetki vermediniz mi? Durup dururken mi açtım! 'Evet o zaman öyle düşünüyorduk ama bugün yönetim olarak böyle düşünüyoruz' dedi."
"TRAVMA YAŞADIM, GENEL BAŞKAN BİR GÜN BOYUNCA DÖNMEDİ"
Travma yaşadığını söyleyen Atilla Kart, Kılıçdaroğlu'nun aramasına bir gün boyunca dönmediğini söyledi. Bunun üzerine durumu anladığını söyleyen Atilla Kart, vatandaş olarak başvurmak zorunda kaldığını aktardı. AİHM bünyesinde en üst düzeyde randevu aldığını söyleyen Kart, "Yemekte bir araya geldik. Tercüman var, 3 kişiyiz. Her sayfanın sonunda en üst düzeydeki kişi diyor ki, 'Mükemmel, mükemmel, bu dava böyle açılır'… 10. sayfaya geliyoruz. Davacı kim? Atilla Kart. Adam dedi ki, 'Sen ne diyorsun. Türkiye'de CHP adına dava açıyorsun, buraya Atilla Kart olarak geliyorsun'. Ben de 'Yurttaşım, bireysel başvuru hakkım var' diyorum ama kendim de inanmıyorum. Çünkü taraf ve dava ehliyeti kopuyor."
"TEŞKİLATLARA 'İTİRAZ ETMEYİN' DENİLDİ"
"Genel Başkan edilgen bir bürokrat" diyen Atilla Kart, "Saat 16.10'da YSK o işlemi tesis ediyor, 20 dakika sonra Bülent Tezcan imzasıyla teşkilatlara mesaj yayımlanıyor. Deniliyor ki 'YSK şu işlemi tesis etmiştir, bilgilerinize'. Yani 'İtiraz etmeyeceksiniz' deniliyor" dedi.
Atilla Kart, "İnsanlar itirazlarını şikayetlerini ilçelerden ulaştırıyorlar Genel Merkezde yetkili bulamıyorlar" ifadelerini de kullandı.
TEZCAN: CHP OLARAK AİHM'E GİTTİK DAVA AÇTIK
Atilla Kart'ın iddiasının odağındaki CHP Grup Başkanvekili Bülent Tezcan, T24'ten Gözde Yel'e konuştu. Suçlamaları reddeden Tezcan, "Biz ona iç hukukta dava açması konusunda vekâlet verdik. Sonuç alamayınca AİHM'e gitmek istedi. Biz zaten AİHM için ciddi bir hukuk heyeti oluşturmuştuk. Hukukçular, AİHM'e ikinci bir dava açılmasının uygun olmadığını söylediler. Biz de isterse AİHM'de kendi adına dava açabileceğini söyledik" diye konuştu.
Tezcan, 16 Nisan 2017'deki Anayasa değişikliği referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılması akabindeki süreci şöyle anlattı:
"Biz referandumdan sonra YSK'ya müracaat ettik, o müracaatın ardından AİHM için kurduğumuz hukuk heyeti, ciddi bir çalışma başlattı. Bu arada Atilla Bey başka bir yol önerdi. 'YSK'nın işlemi idari işlemdir, idari dava açmak lazımdır' dedi. 'Bizce uygun olmamakla birlikte bu yolu denemekte mahsur yok, Danıştay bunu kabul eder de iptal ederse mesele yok' diye düşündük. Etmezse biz nasılsa AİHM'e gideceğimiz için, Danıştay'da dava açması için yetki verdik.
Onun iddiası, Danıştay'da meseleyi çözeceği yönündeydi. Danıştay'da iptal ettiremedi. Sonra AİHM'e gitmek istedi. Öyle şey olur mu? AİHM için çalışan arkadaşlarımız vardı, dilekçeleri hazırladılar ve götürdüler. AİHM'e götürecek olan Atilla Kart değildi. Kart, kendi dosyası için 'bunu neden götürmüyorsunuz' dedi. Bizim heyetimiz, bu durumun, açılacak olan davaya zarar vereceğini söyleyerek onay vermedi."
Öyle bir anlatıyor ki, dinleyen CHP, AİHM'e gitmemiş zannediyor.
CHP, AİHM'e gitti mi gitmedi mi? Çok kapsamlı bir dilekçe hazırlandı. Rıza Türmen'in kontrolünden geçti, Anayasa hukukçularının denetiminden geçti. Ciddi bir heyet çalıştı. Partiyi bu kadar küçültmenin alemi var mı? Kendisi, kendi davasını taşımanın merakındaydı. Parti, kişilerin arzularına göre hareket etmez.
CHP olarak biz AİHM'e gittik, dava açtık. AİHM, referandum ve yerel seçimler yetki alanında olmadığı gerekçesiyle, talebimizi yetkisizlikten reddetti."
YARKADAŞ: VEKİLLERİN TASFİYESİYLE SONUÇLANDI
Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da konuya dair X'ten (Twitter) yaptığı paylaşımda Bülent Tezcan'ı açıklama yapmaya çağırmış, "Bülent Tezcan çıkıp konuşmalıdır. Kılıçdaroğlu’nu mühürsüz 2,5 milyon oyun kabulüne nasıl ikna etti" demişti.
Yarkadaş paylaşımında özetle şunları aktardı:
"Sandıklarda görevli olan bizler direndik itiraz ettik ama sonuç alamadık.
Ertesi sabah ise YSK’ya tamamen bizim ısrarımız sonucu verilecek olan itiraz dilekçesine vekillerin ve parti örgütünün de gelmesi için uğraştım. Vekillerin mesaj grubuna sürekli yazdım. Kılıçdaroğlu ile konuştum. Talebimi kabul ettirdim. Levent Gök aradı, 'Genel Başkan ile konuşmuşsun. Şimdi aradı seninle konuşmamı istedi. Vekiller de YSK’ya gelecek, şimdi SMS yollayacağız' dedi. YSK’ya vekillerle gittik.
Bülent Tezcan, bizim topluca YSK’ya gelmemizden hiç memnun olmadı. Tezcan dilekçeyi verdi, açıklama yaptı arabasına bindi, kapısını kapattı. Yanına gittim 'Abi nereye gidiyorsun' dedim. 'İşim var' cevabını verdi. Ben de saf saf 'Ne işin var abi.. Türkiye’nin en önemli işi bu' dedim. Sonra da ekledim: 'Parti örgütünü de buraya, YSK’nın önüne çağıralım. Oturma eylemi yapalım. Milyonlarca insan bunu bekliyor' diye konuştum. Tezcan, 'Ben gideceğim, Kamil Hoca ile konuş' dedi. (Kamil Okyay Sındır)
Süreç 2,5 milyon oy pusulasının kabulü itiraz eden vekillerin ise tasfiyesiyle sonuçlandı. Ve tabii ki başkanlık rejimine geçilmesiyle… Bu işlerin mimarları şimdi 'değişim' diyor… Önce hesap verin, sonra 'değişim' isteyin…"
(HABER MERKEZİ)