Avrupa’dan ABD benzeri yeni Savunma Planı
Covid aşısı benzeri “ortak satın alma’ mekanizması
Avrupa’dan ABD benzeri yeni Savunma Planı
Ukrayna savaşı sırasında savunma eksiklerini fark eden ve Rusya’yı yakın bir tehdit olarak gören Avrupa Birliği (AB), kıtadaki savunma yeteneklerini güçlendirmek için savunma sanayisine yönelik, yeni Avrupa Savunma Sanayii Stratejisi planı EDIS'i hazırladı.
Amaç, Avrupa savunma endüstrisinin barış döneminde kaybettiği performansı yakalamak ve bu alanda “ABD kadar rekabetçi hale” gelmek. Bunun için de silah üretim ve alımında üye devletler arasında uyum sağlayarak, “tek bir katalog” oluşturulması hedefleniyor.
AB Komisyonu, bu planda, üye devletlerin boşalan silah ve mühimmat stoklarını doldurmak amacıyla ortak silah alımları ve sektördeki fabrikaların modernizasyonunu ve “şirketleri Amerikalı rakiplerine karşı güçlendirecek yeni araçların ortak finansmanını sağlamayı” içeren bir strateji teklif etti.
Plan ile, Avrupa savunma sanayisinin 100 milyar Euroluk bir fonla önemli ölçüde artması ve Ukrayna savunma sanayisinin de AB savunmasının bir parçası olması için ortak askeri teçhizat alımını hızlandırmak da hedefleniyor.
Silah alımlarının yüzde 70’i Avrupa dışından
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana Avrupalılar yatırımlarına yeniden başladı ve yalnızca 2022 bütçelerini yüzde 6 oranında arttırdı. Ancak alımların çoğunluğu kıta dışından yapılıyor.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Ensititüsü (IRIS) tarafından geçen yıl yayınlanan bir rapora göre, AB savunma ihtiyacının yüzde 70’ine yakını Avrupa dışından, özellikle de ABD’den satın alıyor.
AB Komisyonu, yeni planla savunma konusunda dışa bağımlılığı azaltmak, ABD firmalarıyla rekabeti güçlendirmek, bunun için de iç pazar payını yüzde 50 oranında arttırmak istiyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 28 Şubat'ta Avrupalı parlamenterler önünde bu planı sunarken, “Önümüzdeki beş yıl içinde savunma sanayisi kapasitemizi arttırmalıyız” diyerek AB ülkelerini acilen “uyanmaya” davet etti.
Alman Komisyon Başkanı, Avrupa’nın, 1990'ların başında Sovyetler Birliği'nin sona ermesinin ardından, onlarca yıl süren bütçe kesintilerinden sonra “AB’ye üye devletlerin silahlı kuvvetlerini yeniden inşa ve modernize etmenin zamanının geldiğini” belirtti.
“Savaş ekonomisi moduna geçmeliyiz”
Planı hazırlayan AB İç Pazardan Sorumlu Komisyon Üyesi Thierry Breton, kamu kanalı France Info'ya yaptığı açıklamada, planın amacını, “Hem Ukrayna'ya ihtiyacı olanı sağlayabilmeliyiz, hem de kendi güvenliğimiz için savaş ekonomisi moduna geçmeliyiz” sözleriyle anlattı.
Planda, silah sanayisinin üretimini arttırabilmek için, askeri teçhizat alımında hem arz hem de talebi etkileyen bir Avrupa savunma sanayii programı öneriliyor.
Bunun için, Avrupalı şirketler tarafından oluşturulan konsorsiyumun yürüttüğü 8 milyar Euroluk “araştırma ve geliştirme” çalışmalarını finanse eden Avrupa Savunma Fonu'ndan yararlanılması öngörülüyor.
Aynı şekilde, 2023 sonunda başlatılan ve mühimmat fabrikalarının modernizasyonunu sübvanse etmeyi mümkün kılan 500 milyon Euroluk “Avrupalı şirketlerin üretimini destekleme fonunu” derinleştirmek ve zenginleştirmek istiyor.
Planı hazırlayan Thierry Breton'a göre, iki yıl içinde, savaştan önce 500 binden az olan mermi üretim kapasitesi, 2025'te 2 milyon mermiye çıkarılacak. Avrupa yaklaşık 20 ayrı “kapasite genişletme projesinin” maliyetini ortak karşılayacak. Bu plan, insansız hava araçları ve topçu sistemleri gibi mühimmat üreten tüm savunma fabrikalarına doğru genişletilecek.
ABD’nin Savunma Üretim Yasası'ndan ilham alındı
AB Komisyonu, planı hazırlarken, ABD’nin Savunma Üretim Kanunu'ndan (Defense Production Act) doğrudan ilham alarak, bu alandaki kapasitesini daha da ileri taşımak istiyor. Bu bağlamda, mühimmat üretimi için, “kullanıma hazır stratejik sanayi sahalarının bakımının ortak finansmanı” fikrini ortaya koyuyor.
AB yöneticileri, ABD'nin acil talebe cevap verebilecek stratejik silah rezervine sahip olduğunu, gerektiğinde çok hızlı bir şekilde ve ihaleye çıkılmadan harekete geçirilebilecek stokları bulunduğunu fark etti.
Washington, silahlı kuvvetleri için askeri teçhizat sipariş ettiğinde, ürünlerin bir kısmını ek ihracat için ayırıyor ve böylece rafta hazır stok bulunduruyor. ABD bu sayede, ekipmanlarını kısa bir süre içinde ve uzun bir ihale çağrısına gerek kalmadan müttefiklerine devredebiliyor.
Komisyon, Avrupa savunmasındaki bu eksiği gidermek için AB hükümetlerine, Amerikan Yabancı Askeri Satışları (Foreign Military Sales - FMS) modeline uygun bir mekanizma sunuyor. Breton, “İhtiyaç anında silah stokları oluşturmak için önceden bir fon oluşturulmasını mümkün kılmak istiyoruz” diyor.
Thierry Breton, savunma konusunun devletlerin egemenlik alanı olarak kalacağını, ancak “kriz zamanlarında birlikte örgütlenmenin de zorunlu olduğunu” belirtiyor.
Brüksel, tanklar veya topçu sistemleri gibi karmaşık ekipmanlar için, Avrupalı imalatçıların belirli ek siparişlerinin yanı sıra bunların depolanmasını da ortak finanse etmek istiyor.
AB, depolanan bu malzemelerin birlik içinde veya dışında satılabilmesini, böylece Avrupalı sanayicileri Amerikalılar’ın seviyesine getirebilecek bir politika izlemeyi planlıyor.
Yeni savunma planı ayrıca, uzayı, siber uzay altyapılarını veya sualtı altyapısını korumak amacıyla geliştirilen dev ekipmanlara da ortak finansman sağlamasını öneriyor. Hiçbir devletin bu dev operasyonla tek başına başa çıkamayacağı gerçeğinden hareket eden AB, “Avrupa'nın bu yöndeki ihtiyaçlarının bir havuzda toplanmasını ve her devletin ordularının, ihtiyaçları yönünde ortak alım ve koordinasyon oluşturulmasını” da öneriyor. Hangi ordunun, hangi ekipmana ihtiyac duyduğunun ise ilgili devletler tarafından kararlaştırılacağının altını çiziyor.
Covid aşısı benzeri “ortak satın alma’ mekanizması
AB Komisyonu, talep sorununun çözümü için de, 2023 baharında oluşturulan ve 2025’e kadar 300 milyon Euro tahsis edilen “ortak satın alma” mekanizmasını güçlendirerek, siparişleri kolaylaştırmak istiyor. Devletlerin biraraya getirilmesiyle, daha büyük sözleşmeler imzalanacağı ve bu dev sözleşmelerin Avrupalı üreticilere daha güçlü bir görünürlük sağlayacağı” belirtiliyor.
Geçtiğimiz yaz aylarında, altı AB ülkesi, Avrupalı MBDA şirketinden bin adet füze sipariş etmek için birleşmişti. Bu sözleşmenin, AB tarafından ortaklaşa finanse edilmesi kararlaştırıldı. Komisyon, benzer projelerin arttırılması ve güçlendirilmesini planlıyor.
Bu ortak projelerin gerçekleşebilmesi için Brüksel daha ileri gitmeyi ve yeni kredi mekanizmaları oluşturmayı öneriyor. AB Komisyonu Başkanlığı görevine yeniden talip olduğunu ilan eden Ursula von der Leyen, 28 Şubat'ta “peşin satın alma anlaşmalarını kolaylaştırmak için Avrupa garantisi sunmanın yollarını incelediklerini” belirtmişti.
Komisyon, savunma planında, tıpkı Covid aşıları alımında olduğu gibi, üreticilerin yatırımlarını hızlandırmak amacıyla belirli alımların garanti altına alınmasını teklif ediyor. Komiser Thierry Breton, AB savunmasının acil ihtiyacının 3 milyar Euro olduğunu ve bunun 1,5 milyar Euroluk kısmının temin edildiğini açıkladı.
Von der Leyen, acil ihtiyaçların diğer yarısının temin edilmesi için Avrupa'da dondurulan Rus varlıklarından elde edilen 50 milyar Euro’ya varan miktarın tahsis edilmesini öneriyor. Ancak orta ve uzun vadede AB’nin yeterince güvenilir olabilmesi için 27 üye ülkenin, savunma harcamalarını yılda en az 100 milyar Euro arttırması, yani 300 ile 400 milyar Euro arasında harcama yapması isteniyor.
Thierry Breton, Berlin gibi bazı başkentler reddetse de, birçok Avrupalı liderin de destek verdiği “yeni bir Avrupa kredisi” perspektifini savunuyor.
Silah sanayicileri, isim vermeden Avrupa gazetelerine yaptıkları açıklamalarda, “Avrupa’da yeterince para olmadığını herkes biliyor. AB Komisyonu’nun önerdiği savunma planının işlevsel olması, daha fazla para yatırılmasına bağlıdır” diyerek, AB bütçesinde de savunma yatırımlarına ayrılan payın arttırılması gerektiğini belirtiyor.
ARZU ÇAKIR / VOA