Avustralya'da gazeteler sayfalarını kararttı

Pazartesi günkü baskılarında ön sayfalarını kararttı.

Avustralya'da gazeteler sayfalarını kararttı




Avustralya'da basın özgürlüğünün karşı karşıya kaldığı kısıtlamaları eleştiren birçok gazete Pazartesi günkü baskılarında ön sayfalarını kararttı.

    

Avustralya'nın önde gelen gazeteleri, ülkede basın özgürlüğünün karşı karşıya kaldığı kısıtlamalara ve hükümetin "ulusal güvenlik" gerekçesi ile bazı bilgilieri kamuoyundan saklamasına karşı başlattığı kampanya kapsamında Pazartesi günkü baskılarını kararttı.

Ülkede birçok konuda farklı bir duruş sergileyen gazetenin aldığı ortak karar uyarınca bugünkü baskıların ilk sayfalarındaki metinlerin üzeri sanki sansürlenmişçesine çizildi ve okunmaz hale getirdi.

ABD ve İngiltere'de birçok muhafazakâr eğilimli yayın ve bulvar gazetesinin sahibi olan Rupert Murdoch'ın News Corp şirketinin Avustralya şubesinin yanı sıra, onun en büyük rakibi Nine Entertainment bünyesindeki gazeteler eyleme katıldı.

Avustralya parlamentosunun "ulusal güvenlik" gerekçesiyle halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamaya çalıştığına dikkat çeken yayıncılara ayrıca Medya, Eğlence ve Sanat İttifakı (MEAA) isimli sendika da destek verdi.

MEAA Başkanı Paul Murphy, yaptığı açıklamada "Gazetecilik demokrasimizin temel taşıdır" ifadesini kullandı ve "Gazetecilik iktidar sahibini irdelemek, kusurlara ışık tutmak ve hükümetlerden hesap sormak için vardır, ancak Avustralya halkı karanlıkta bırakılıyor" şeklinde konuştu.

Amaç farkındalık yaratmak

Bugünkü eylemler Avustralya hükümetinin haber almaya yönelik engellemelerine karşı kamuoyu farkındalığı yaratmayı ve baskı kurmayı hedefliyor.

Medya kuruluşları, özellikle "hassas" içerikli bilgilere erişimi engelleyen yasaların değişmesini, bilgi edinme özgürlüğünü işler hale getirecek bir bilgi sisteminin tesis edilmesini ve karalama/iftira kriterlerinin zorlaştırılarak söz konusu davaların açılmasının zorlaştırılmasını talep ediyor.

Avustralya İletişim Bakanı Paul Fletcher konuyla ilgili henüz bir değerlendirme yapmazken, hükümet daha önce basın özgürlüğü "temel bir prensiptir" açıklamasında bulunmuştu.

Muhalefet lideri Anthony Albamese ise gazetecilerin görevlerini yerine getirmelerinden dolayı mahkeme süreçleri ile karşılaşmamaları gerektiğini belirtirken, karalama/iftira yasalarını ise haberlerin doğru bir şekilde üretilmesini sağlamak için "iyi bir kısıtlama" olduğunu söyleyerek savundu.

Gazetecinin yatak odasına girilmişti

Bugünkü dayanışma hareketi Avustralya Yayın Kuruluşu'nun (ABC) Sydney'deki ofisleri ile News Corp editörünün evine "ulusal sırların" sızdırıldığı gerekçesiyle Haziran ayında yapılan baskınlar sonrası yaşanan sürecin bir parçası olarak gerçekleşti.

Yapılan baskınlarda ABC ofislerinde 9 binden fazla bilgisayar dosyası incelenmiş ve News Corp'un kadın haber editörünün iç çamaşırı çekmecesinin de aralarında bulunduğu pek çok kişisel eşyası aramaya tabi tutulmuştu.

O dönem ABC'den yapılan açıklamada baskınların, Afganistan'da konuşlu Avustralya askerlerinin görevini kötüye kullanmasına dair 2017 tarihli haberlere bir misilleme niteliğinde olduğunu öne sürülmüştü.

News Corp ise kadın çalışanının evine yapılan baskının arka planında, hükümetin Avustralya vatandaşlarının e-postalarını, kısa mesajlarını ve banka hesaplarını izleme girişimine dair bir makale olduğunu iddia etmişti.

Deutsche Welle Türkçe