Ayhan Bora Kaplan: “Organize Müdürü, 250 bin dolar rüşvet istedi”

“Ayhan Bora, kerpetenle dişlerimi söktü”

Ayhan Bora Kaplan: “Organize Müdürü, 250 bin dolar rüşvet istedi”


Parasını kumarda kazanıp, vergi barışıyla Türkiye’ye getirdiğini öne süren Ayhan Bora Kaplan: “Organize Müdürü, 250 bin dolar rüşvet istedi”

Asuman Aranca

Suç örgütü liderliği iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın emniyetteki ifadesinde ilginç bilgiler yer aldı. Emniyetteki mülakatı sırasında, “bir yargı mensubuna lüks bir villa ve araba aldığını” anlatan Kaplan, polisin sorularının tamamlanmasının ardından, “ifademe eklemek istediğim bir husus var” diyerek, önceki Organize Şube Müdürü Alp Arslan’ın 2018'de kendisinden 250 bin dolar rüşvet istediğini, rüşvet vermeyince mekanının basıldığını öne sürdü. Kaplan, Asayiş Şube’de görevli bir polisin ise kendisine, haftalık 30 bin lira vermesi durumunda polisin mekanlarına gelmeyeceğini söylediğini anlattı.

Tek suçtan yargılanmış

Ankara Emniyeti’nin, “bağlantılarını kaybedince kaçmaya kalkıştığını” ifade ettiği ve “Hakkında daha öncesinde yürütülen soruşturma dosyasının adli bağlantılarını devreye sokması neticesinde hiçbir işlem yapılmaksızın kapatılması bu hususların kanıtıdır” dediği Kaplan’ın 137 sayfalık ifadesinde ilginç bilgiler yer aldı.

"Örgüt kurma", "kasten yaralama", "yağma", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "işkence" suçlarından tutuklanan Kaplan’a sorgusu sırasında, daha önce hangi suçlardan tahkikat geçirdiği soruldu. Kaplan, bu soruya, “2011'de cinayet suçundan yargılandım ve bu suçtan 7 yıl 6 ay ceza aldım. 3 yıl 4 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldum. Başka bir tahkikat geçirmedim” yanıtını verdi.

“Ayhan Bora, kerpetenle dişlerimi söktü”

Kaplan’a, soruşturma kapsamında firari durumda olan Barış Kurt’un eski çalışanı olduğunu söyleyen ve kendisine Kaplan’ın adamlarınca işkence edildiğini öne süren Erkan Doğan isimli kişinin beyanları da soruldu. Dişlerinin Kaplan tarafından kerpetenle söküldüğünü, 2 gün boyunca Kaplan’ın adamları tarafından işkenceye uğradığını anlatan Doğan, Çankaya Emniyeti'ne götürüldüğünü, buradayken amirin yanına Kaplan’ın adamının gelerek kendisini şikayetçi olmaması konusunda tehdit ettiğini söyledi.

Olaydan birkaç yıl sonra Kaplan’ın kendisine, “Dişlerini yaptırmadıysan IBAN at” dediğini belirten Doğan, buna ilişkin yazışmaları da sundu. Kaplan ise suçlamaları reddederken, “Erkan Doğan isimli şahsın FETÖ’cü olduğunu ve bana iftira attığını düşünüyorum. Bunun sebebinin de 15 Temmuz darbe girişimine karşı mücadelede aktif rol aldığım için olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Benim ismimi kullanmışlar”

İfadesinin devamında adamları tarafından yapılan bazı eylemler sorulan Kaplan, bu suçlamaları da reddetti. Kaplan’a daha sonra bazı müşteki ifadeleri okunarak, “Eğlence mekânlarını ele geçirmek için silahlı saldırılar düzenlendiğiniz, adli mercilere yansıyan eylemler olması durumunda ise emniyet camiasında bulunan adamlarınız ile emniyet birimlerine intikal eden eylemleri ileri boyuta gitmesini engellediğiniz, bu şekilde mekan sahiplerine korku ve gözdağı vererek eğlenme mekanlarını ele geçirdiğiniz anlaşılmıştır” denildi. Kaplan, bu eylemlerde ismi geçen E.Y. isimli kişinin büyük oğlunun kirvesi olduğunu belirterek, “Benim ismimi ve ticari unvanımı kullanmıştır. Hiçbir şeyden haberim yoktur” ifadesini kullandı.

“İllegal işlerini duymadım”

Kaplan’a, yakalanmasından 1 hafta önce Günay Restoran'da oğluna yaptığı sünnet düğününe katılan Necati Arabacı, Menderes Kutlu ve Selahattin Yılmaz’ın isimleri sorularak, “illegal yapılarla ilişkili olduğunuz anlaşılmıştır” denildi. Kaplan ise bu kişilerin illegal bir işlerini duymadığını belirterek, “Ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla tanıştım, onları kirve yapmamın nedeni ortak arkadaşlarımız olmasıdır” yanıtını verdi.

“Kumardan kazandım, vergi barışında bankalara yatırdım”

Kaplan, ifadesinde, neden yurtdışına çıkmaya çalıştığının sorulması üzerine de, “Almanya’ya restoran için yer bakmaya gidiyordum, Salı günü dönecektim” diye konuştu. Yakalandığı sırada valizindeki ayakkabının içerisine gizlenmiş vaziyette bulunan 50 bin euro için ise Kaplan “50 bin euro dövizi saklamadım. Cebime sığmadığı için ayakkabının içine koydum. Bu parayla belirttiğim gibi restoran yeri alacaktım” savunması yaptı. Polisin ele geçirilen dekontlarda bulunan para transferlerine ilişkin sorusunu ise Kaplan “Bu paraları yurt dışında casinolarda kazanarak, değişik zamanlarda getirdim. Vergi barışında bankalara yatırdım” diye yanıtladı.

“Organizenin müdürü rüşvet istedi”

Kaplan’a kendisine yönelik soruların tamamlanmasının ardından ifadesine eklemek istediği bir husus olup olmadığı soruldu. Örgüt kurmadığını, suç işlemediğini öne süren Kaplan, dosya ile ilgisi olmayan bir konuyu eklemek istediğini belirterek, şunları söyledi:

“2017'de Albüm Bar'ın işletmeciliğini yaptığım dönemde ismini Alp Aslan olarak öğrendiğim Organize Müdürü olarak bildiğim şahısla tanıştım. Bana mekânımıza gelirdi ve yanında ismini öğrendiğim N.K. (kadın avukat) vardı. 2018'de Günay Restoran'ı işlettiğim zaman benden 250 bin dolar rüşvet istedi. Ben bu kadar para vermem dediğimde, 'sana öyle bir dosya yaparım ki hayatını bitiririm' dedi. Ben de bir suç işlemediğimi söyledim. Ancak her gün mekânımı bastılar ve iş yapmamı engellediler. Yine Asayiş Şube’de çalıştığını bildiğim Serdar isimli ve Köroğlu Caddesi'nde ismini bilmediğim oteli alan şahıs bize gelip haftalık 30 bin TL vermemiz durumunda Asayiş Şube'nin uygulamaya gelmeyeceğini söyledi.”

Kürt Ahmet’in oğluna, “Alp Müdür gelecek” dayağı

Kaplan’ın kendisinden rüşvet istediğini öne sürdüğü eski Ankara Organize Suçlardan sorumlu Emniyet Müdür yardımcısı Alp Arslan’ın adı daha önce de pek çok olayla gündeme gelmişti. Önceki İçişleri Balanı Süleyman Soylu ile yakın ilişkileri bilinen Arslan’ın adı, Kürt Ahmet lakaplı Ahmet Turgut’un oğlu Şahin Turgut’un polisler tarafından bir restoranda darp edilerek burnunun kırılması olayında da geçmişti. Polislerin Turgut’u, “Alp Müdür gelecek sana buralarda dolaşma demedik mi?” diyerek dövdükleri öne sürülmüş, Turgut da şikayetini daha sonra geri çekmişti.

T24