AYM, Barış Akademisyeni Onur Can Taştan’ın pasaport talebinin reddedilmesiyle ilgili “ihlal” kararı verdi
AYM, ihlal kararı ile Taştan’a 13 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.
Editor
0
AYM, Barış Akademisyeni Onur Can Taştan’ın pasaport talebinin reddedilmesiyle ilgili “ihlal” kararı verdi
Beyza Kural
Anayasa Mahkemesi (AYM), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Barış Akademisyeni Onur Can Taştan’ın pasaport talebinin reddedilmesine ilişkin ihlal kararı verdi. Yüksek Mahkeme, anayasada güvence altına alınan “özel hayata saygı hakkı”nın ihlal edildiğine hükmetti.
Onur Can Taştan, Ankara Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde araştırma görevlisiyken 2016’da KHK ile ihraç edildi ve yeşil pasaportu iptal edildi.
Taştan’ın umuma mahsus pasaport almak için verdiği dilekçe emniyet müdürlüğünce reddedildi. Taştan, kararın iptali için Ankara 10. İdare Mahkemesi’ne 2017 yılının mart ayında dava açtı.
Yurtdışındaki kongre ve derslere katılma zorunda olduğunu vurgulayan Taştan, seyahat hürriyeti ve anayasal haklarının kısıtlandığını savundu.
İdare tarafından verilen cevapta ise yalnızca Taştan’ın pasaportunun Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün talebi üzerine KHK kapsamında iptal edildiği belirtildi.
Mahkemenin davayı reddetmesinin ardından Taştan, Almanya’da bir üniversiteden kendisine gönderilen iş sözleşmesiyle İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu.
İstinaf Mahkemesi’nin de ret kararı vermesi üzerine Taştan, 31 Ekim 2018’de AYM’ye şikayette bulundu.
AYM, Taştan’ın başvurusunu karara bağladı. Yüksek Mahkeme, KHK ile ihraç edilen Barış Akademisyeni Taştan’ın pasaport talebinin reddedilmesinin “özel hayata saygı hakkı”nın ihlali olduğuna karar verdi.
AYM, ihlal kararı ile Taştan’a 13 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.
AYM kararında, Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında kişilerin yurda giriş ve çıkışlarının bir süreliğine kısıtlanması kabul edilse de bu uygulamanın süresiz niteliğe dönüşmemesi gerektiği dile getirildi. Taştan’a umuma mahsus pasaport verilmemesinin zorunlu ve ölçülü olmadığı vurgulandı.
Kararda bir üye karşı oy kullandı. Karşı oyda, konunun seyahat özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi ve bu açıdan da kabul edilemezlik kararı verilmesi gerektiği savunuldu.
