AYM Başkanı Arslan’dan ‘dini referanslı’ and içme konuşması

Arslan, Spinoza’ya da atıf yaptı.

AYM Başkanı Arslan’dan ‘dini referanslı’ and içme konuşması




AYM Başkanı Arslan’dan ‘dini referanslı’ and içme konuşması

AYM Başkanı Zühtü Arslan, yeni AYM üyesi Muhterem İnce’nin and içme töreninde konuştu. Tevrat, Yeni Ahit ve Kuran-ı Kerim’den referanslar paylaşan Arslan, Spinoza’ya da atıf yaptı.

ANKARA- Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, AYM Üyeliğine seçilen Muhterem İnce’nin ‘Andiçme Töreni’nde konuştu.

Amasra’daki maden ocağında hayatını kaybedenlere baş sağlığı dileyerek konuşmasına başlayan AYM Başkanı Arslan, “Görevine başlayacak olan üyemiz Muhterem İnce’yi tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Sayın İnce’nin üyeliğinin şahsı, ailesi, Mahkememiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

TEVRAT, YENİ AHİT VE KURAN-I KERİM’DEN ATIF

Bireysel ve toplumsal hayatın en temel erdeminin adalet olduğunu belirten Arslan, “Toplumun örgütlü hali olan devletlerin devamı da ancak adaletle mümkündür. Tam da bu nedenle tarih boyunca adalet tüm dinlerin ve seküler ideolojilerin merkezi değeri olmuştur” dedi.

Konuşmasının devamında dini kitaplara atıfta bulunan Arslan şunları kaydetti:

“Nitekim Tevrat’a göre Hz. Musa halkına, ‘Adaleti, yalnızca adaleti izleyeceksiniz’ diye öğüt verir. Yeni Ahit’e göre Hz. İsa kavmine, ‘Görünüşe göre yargılamayın, yargınız âdil olsun’ diye seslenir. Kuran-ı Kerim’e göre de ‘Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder’. Hiç kuşkusuz adaletin bu önemi, onu tecelli ettirmekle görevli hâkimlerin omuzlarına ağır bir yük yüklemektedir. Bu yüzden hemen her medeniyette adaletsiz ve haksız şekilde hükmetmenin ağır bir vebal olduğuna dair kuvvetli bir inanış vardır.”

SPİNOZA’DAN ATIF

Konuşmasının devamında, yargı bağımsızlığının anayasal kimliği oluşturan kuvvetler ayrılığının da bir gereği olduğunu belirten Arslan, “Yargının ve yargıcın bağımsız olmadığı yerde kuvvetler ayrılığından, kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde de temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan bir anayasanın varlığından söz etmek zordur” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zira anayasaların temel işlevi, kamu gücünün tek elde toplanmasını önlemek ve hukukun üstünlüğünü sağlamak suretiyle temel hak ve özgürlükleri güvence altına almaktır. Nitekim ünlü düşünür Spinoza, yaklaşık 350 yıl önce kaleme aldığı Teolojik-Politik İnceleme’de devletin nihai amacının, güvenliği sağlamak suretiyle kişileri korkudan azade kılmak ve özgürlüğü korumak olduğunu belirtmiştir.”

AYM Başkanı Arslan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

HAK EKSENLİ YAKLAŞIM KORUNMALI: Anayasa Mahkemesi'nin geleceğine yönelik belki de en çetin sınama, söz konusu süreçte benimsenen hak eksenli yaklaşımın korunması ve sürdürülmesidir. Anayasa yargısının varlık nedeninin anayasanın üstünlüğünü ve temel hakları korumak olduğu dikkate alındığında, hak eksenli yaklaşımın sürdürülmesinin ülkemizin ve insanımızın menfaatine olduğu izahtan varestedir.

ÖNEMLİ OLAN GİDERKEN ŞU KUBBEDE HOŞ BİR SADÂ BIRAKABİLMEKTİR: Malumları olduğu üzere, yemin törenleri mahkemenin kadıya mülk olmadığını hatırlatan anlardır. Şirâzî diyor ki: “Asıl mutlu kişi, şöhretini ilmiyle adaletine borçludur. Gelen, gider; eken, biçer. İnsana iyi ya da kötü bir ad kalır geride”. Önemli olan giderken şu kubbede hoş bir sadâ bırakabilmektir. Bunu yaparak üyelik süresini tamamlayan Hicabi Dursun’a Anayasa Mahkemesine yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyor, bundan sonraki meslekî hayatında başarılar, özel hayatında da huzur ve mutluluk diliyorum. Ayrıca bu süreçte vefat eden emekli üyemiz Mustafa Yakupoğlu’na ve daha önce aramızdan ayrılan tüm mensuplarımıza Allah’tan rahmet, hayatta olanlara da sağlık ve afiyet diliyorum. Sözlerime son verirken, and içme törenimizi teşriflerinizden dolayı sizlere şükranlarımı sunuyor, sağlıklı ve huzurlu günler temenni ediyorum. (HABER MERKEZİ)