AYM Başkanı Arslan'dan Soylu'ya isimsiz yanıt

BİREYSEL BAŞVURULARIN YÜZDE 54'Ü ADİL YARGILANMA HAKKI

AYM Başkanı Arslan'dan Soylu'ya isimsiz yanıt




AYM Başkanı Arslan'dan Soylu'ya isimsiz yanıt

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, karayollarında toplantı ve gösteri yasağını kaldırılması nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun eleştirilerine yanıt verdi. Soylu'nun kendisine yönelik yaptığı "Ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım" açıklamasına yönelik, "Yargı kararından ziyade kararı verenlere odaklanan ve eleştiri ötesine geçen ifadelerin fayda getirmeyeceği, zira eleştiriyi mecrasından uzaklaştıracağı açıktır" açıklamasını yaptı.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun kabulünün 8. Yılında, "İnternet Çağında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması" konulu sempozyum düzenlendi. Sempozyumun açılış konuşmasını Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın kayınpederinin vefatı nedeniyle Başkan Arslan yerine Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan yaptı.

BİREYSEL BAŞVURULARIN YÜZDE 54'Ü ADİL YARGILANMA HAKKI

Başkanvekili Gökcan’ın okuduğu metinde, Başkan Arslan bireysel başvurularla ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Anayasa Mahkemesinin önünde 42 bin civarında başvuru bulunmaktadır. Mahkememiz incelediği başvurularda 10 binden fazla ihlal kararı vermiştir. İhlal kararlarının temel hak ve özgürlüklere dağılımına bakıldığında ilk üç sırada adil yargılanma hakkı (yüzde 54), mülkiyet hakkı (yüzde 26,7) ve ifade özgürlüğü (yüzde 5,7) olduğunu görüyoruz.”

Bu verilere göre, Anayasa Mahkemesi'nin ihlal bulduğu başvurular arasında ifade özgürlüğü şikayetlerinin önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Arslan, “İfade özgürlüğünün alanı geniştir. Özellikle bu özgürlükte esas olan serbestlik, istisna olan sınırlamadır. Bu bağlamda, kural olarak, şiddet ve terörü teşvik, nefret söylemi, tehdit ve hakaret dışında her türlü ifadenin hukuk düzenince korunması gerekir” ifadesini kullandı.

HUKUK AYAK BAĞI DEĞİLDİR

İfade özgürlüğünü sınırlama nedenlerinin başında gelen terör üzerinde durmak istediğini belirten Arslan, 

“Suçla ve terörle mücadele, sadece bireysel ve toplumsal hayatın vazgeçilmezi olan güvenliği sağlamak için değil, aynı zamanda başta yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü olmak üzere tüm temel hak ve hürriyetleri korumak için de zorunludur. Bununla birlikte bu mücadelenin hukuk içinde sürdürülmesi de anayasal bir zorunluluktur. Buna uyulup uyulmadığını denetleme görevi yargıya, özellikle de anayasa mahkemelerine aittir” dedi. 

KARARLARIMIZ BİLİNMEDEN ELEŞTİRİLİYOR

Sağlıklı bir eleştirinin, okumayı ve okunanı doğru anlamayı gerektirdiğini söyleyen Arslan, Yüksek Mahkeme’nin kararlarına yönelik eleştirilere şu yanıtı verdi:

“Herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir. Bu yargı kararları için de geçerlidir. Daha kararın gerekçesi bile yayımlanmadan tamamen varsayımlar üzerinden yapılan veya yayımlandıktan sonra okunmadan yöneltilen eleştiriler kamuoyunu yanlış bilgilendirme ve yönlendirme sonucunu doğurmaktadır. Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki, kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir.”

SOYLU'YA İSİM VERMEDEN YANIT

Arslan, isim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun eleştirilerini de şöyle yanıtladı:

"Eleştirinin eleştirilenler bakımından etkili ve faydalı olabilmesi büyük ölçüde kullanılan üsluba bağlıdır. Çoğu kez 'nasıl' söylediğiniz, 'ne' söylediğinizin önüne geçer. Hiç şüphesiz üslup ya da ifade tarzı da ifade özgürlüğünün güvencesi altındadır. Elbette herkes dilediği üslubu tercih etmekte serbesttir. Ancak yargı kararından ziyade kararı verenlere odaklanan ve eleştiri ötesine geçen ifadelerin fayda getirmeyeceği, zira eleştiriyi mecrasından uzaklaştıracağı açıktır."

CUMHURİYET