AYM Bireysel Başvurularda Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Bireysel Başvuru Kabul Edilebilirlik Kriterlerine Ait Emsal Kararlar
Bireysel Başvuru Kabul Edilebilirlik Kriterlerine Ait Emsal Kararlar
AÇIKÇA DAYANAKTAN YOKSUNLUK
Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”
Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir keyfilik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular açıkça keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez.
EMSAL KARARLAR
♦ Eğitim Mazereti ile Atanma Talebinin Reddi
♦ Gerekçesiz Karar - Kanun Yolu Merci
♦ Temellendirilmemiş Şikâyet
♦ Kanun Yolu İncelemesinin Duruşmasız Yapılması
♦ Kanun Yolu Şikâyeti
♦ Mahkemeye Erişim Hakkı
⇒ Genel
⇒ Karar Düzeltme
⇒ Süre Koşulu Öngörülmesi
♦ Sözlü Yargılama Hakkı
♦ Hakimliklerinin Bağımsız ve Tarafsız Olmadığı İddiası
♦ Bir Hak ile Bağlantı Kurulan Eşitlik İlkesi İhlali İddiasının Kanıtlanmamış Olması
♦ AYİM'in Bağımsız ve Tarafsız Olmadığı İddiası
♦ Bilirkişi Seçilmesi ve İncelemesi Taleplerinin Reddedilmesi
♦ İhlal İddiasının Kanıtlanamaması
♦ SGK Borcu Nedeniyle Emekli Maaşı Haczi
♦ HAGB Kararı Nedeniyle Adil Yargılanma Hakkının İhlali İddiası
♦ İdari Yargıda Açılan İptal Davasında Tanık Dinlenmemesi ve Bilirkişi Raporu Alınmamasının Adil Yargılanma Hakkını İhlal Etmediği
♦ Aile Konutunun Satışının Aile Hayatına Müdahale Olmadığı
♦ Erteleme Süresi İçerisinde Yeni Suç İşlenmesi
♦ İnfaz Hâkimliğinde Avukat Yardımından Yararlandırılmama
♦ Tutukluluğa İtiraz İncelemesinin Duruşmasız Yapılması
♦ Mütalaanın Bildirilmemesi ve İtiraz Merciince Duruşma Yapılmaması
♦ Mahkemeye Erişim-Yürütmeyi Durdurma Kararından Sonra Esasa İlişkin Karar Verilmesi Halinde Yürütmeyi Durdurma Kararının Yerine Getirilmemesi (İdari Yargı)
♦ Aynı Fiil Nedeniyle Yeniden Yargılanmama veya Cezalandırmama İlkesi
♦ Emeklilik İkramiyesi Değer Kaybına Uğratılmadan Ödendiği İçin İhlal Olmadığı
♦ Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama
♦ İnternet Ortamında Hakaret Edenin Kimliğinin Tespit Edilememesi
♦ İçtihat Farklılıklarının Tek Başına Adil Yargılanma Hakkının İhlali Niteliğinde Olmadığı
♦ Kayıp-Kaçak Bedelinin Tüketicilere Yansıtılması
Eğitim Mazereti ile Atanma Talebinin Reddi
Anayasa’da yer alan eğitim ve öğrenim hakkı, kamu makamlarına tüm bireylere her alanda eğitim ve öğrenim imkânı sağlaması şeklinde pozitif bir ödev yüklememektedir. Kamu kurumlarının, yüksek lisans veya doktora eğitimi için her durumda görev yeri değişikliğini sağlama yükümlülükleri yoktur.
Emsal karar için tıklayınız.
Gerekçesiz Karar-Kanun Yolu Merci
Gerekçeli karar hakkı, yargılamada ileri sürülen tüm iddialara ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Gerekçe gösterme zorunluluğunun kapsamı kararın niteliğine göre değişebilir. Kanun yolu incelemesi yapan merciin, yargılamayı yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşması kararın gerekçelendirilmiş olması bakımından yeterlidir.
Emsal karar için tıklayınız.
Temellendirilmemiş Şikâyet
İhlal iddiasına ilişkin delillerin sunulması ve bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunulması yönündeki yükümlülüklerin yerine getirilememesi, ileri sürülen iddiaların temellendirilememesidir.
Emsal karar için tıklayınız.
Kanun Yolu İncelemesinin Duruşmasız Yapılması
İlk derece mahkemeleri önünde duruşmalı yargılama yapılıp karar verildikten sonra kanun yolu incelemesinin duruşmasız yapılması adil yargılanma hakkını ihlal etmez.
Emsal karar için tıklayınız.
Kanun Yolu Şikayeti
Mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır.
Emsal karar için tıklayınız.
Mahkemeye Erişim Hakkı-Genel
Mahkemeye erişim hakkı, kural olarak mutlak bir hak olmayıp, sınırlandırılabilen bir haktır. Bununla birlikte getirilecek sınırlandırmaların, hakkın özünü zedeleyecek şekilde kısıtlamaması, meşru bir amaç izlemesi, açık ve ölçülü olması ve başvurucu üzerinde ağır bir yük oluşturmaması gerekir.
Emsal karar için tıklayınız.
Mahkemeye Erişim Hakkı-Karar Düzeltme
Gereksiz başvuruların önlenerek dava sayısının azaltılması ve böylece mahkemelerin fuzuli yere meşgul edilmeksizin uyuşmazlıkları makul sürede bitirebilmesi amacıyla karar düzeltme istemlerinin reddi halinde uygulanan ve yüksek miktarlı olmayan cezalar başvurucular üzerinde aşırı bir yük oluşturmadığı gibi, bu yola başvurulmasını imkânsız hale getirmediği veya aşırı derecede zorlaştırmadığından mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemez.
Emsal karar için tıklayınız.
Mahkemeye Erişim Hakkı-Süre Koşulu Öngörülmesi
Dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi, hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve tek başına bu durum mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Bu nedenle mahkemelerin, usul kurallarını uygularken yargılamanın hakkaniyetine zarar getirecek ölçüde katı şekilcilikten kaçınmaları gerektiği gibi kanunla öngörülmüş usul şartlarının ortadan kalkmasına neden olacak ölçüde aşırı esneklikten de kaçınmaları gerekir.
Emsal karar için tıklayınız.
Sözlü Yargılama Hakkı
Adil yargılama ilkelerine uyulmak şartıyla usul ekonomisi ve iş yükünün azaltılması gibi amaçlarla bazı yargılamalar duruşmadan istisna tutulabilir. Bu durum özellikle karmaşık olmayan, tarafların sunduğu görüşlere ve diğer belgelere dayanarak duruşma açılmaksızın adil ve makul biçimde karar verebilecekleri idari para cezasına itiraza ilişkin yargılamalar için geçerli olur.
Emsal karar için tıklayınız.
Hâkimliklerin Bağımsız ve Tarafsız Olmadığı İddiası
Gerçekliği ve niteliği kesin olarak tespit edilemeyen olgulardan, siyasi tartışmalarda ortaya konulan değerlendirme ve yorumlardan hareketle, ön yargılı bir işlem ve tutum olduğu somut olarak gösterilmeksizin, ilgili hâkimlerin görevlerini siyasal veya kişisel nedenlerle bağımsız ve tarafsız olarak yürütmediklerini kabul etmek mümkün değildir.
Emsal karar için tıklayınız.
Bir Hak ile Bağlantı Kurulan Eşitlik İlkesi İhlali İddiasının Kanıtlanmamış Olması
Ayırımcılık iddiasının ciddiye alınabilmesi için başvurucunun kendisiyle benzer durumdaki başka kişilere yapılan muamele ile kendisine yapılan muamele arasında bir farklılığın bulunduğunu ve bu farklılığın meşru bir temeli olmaksızın ırk, renk, cinsiyet, din, dil vb. ayırımcı bir nedene dayandığını makul delillerle ortaya koyması beklenir.
Emsal karar için tıklayınız.
AYİM'in Bağımsız ve Tarafsız Olmadığı İddiası
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi’ne (AYİM) atanan askerî hâkimlerin bağımsızlığı Anayasa ile garanti altına alınmıştır. Atanma ve çalışma usulleri yönünden askerî hâkimlerin bağımsızlıklarını zedeleyecek bir husus yoktur. Kararlarından dolayı idareye hesap verme gerekliliği bulunmamakta ve disipline ilişkin konular AYİM Yüksek Disiplin Kurulunca incelenip karara bağlanmaktadır.
Emsal karar için tıklayınız.
Bilirkişi Seçilmesi ve İncelemesi Taleplerinin Reddedilmesi
Savunma makamının tanık dinletme taleplerinin gerekliliği ya da bilirkişi raporu benzeri delillerin kabul edilebilirliği ve değerlendirilmesi hususları derece mahkemelerinin yetkisi dâhilindedir. Mahkemenin görevi delillerin sunulması da dâhil olmak üzere başvuru konusu yargılamanın bütünlüğü içinde adil olup olmadığını değerlendirmektir.
Emsal karar için tıklayınız.
İhlal İddiasının Kanıtlanamaması
İhlal iddialarının kanıtlanamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir.
Emsal karar için tıklayınız.
SGK Borcu Nedeniyle Emekli Maaşı Haczi
Zorlayıcı nitelikte kamu yararı amacına dayanan düzenleme ve emekli aylığına haciz konulması işlemi, başvurucuyu ağır ve tahammül edilemez bir yük altına sokmuyorsa, mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin amacı ile başvurucuya yüklenen külfet orantılıdır.
Emsal karar için tıklayınız.
HAGB Kararı Nedeniyle Adil Yargılanma Hakkının İhlali İddiası
5271 sayılı Kanun’a göre sanık kabul etmediği takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmez. Bu durumda ilk derece mahkemesinin kararı temyizi kabil hâle gelir.
Emsal karar için tıklayınız.
İdari Yargıda Açılan İptal Davasında Tanık Dinlenmemesi ve Bilirkişi Raporu Alınmamasının Adil Yargılanma Hakkını İhlal Etmediği
2577 sayılı Kanun'da davacı ve davalı taraf dışında ayrıca tanık dinlenmesine ilişkin düzenlemeye yer verilmemiş, bu Kanun'da düzenlenmeyen ve sayma yolu ile belirtilen konularda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür. Sayılan hususlar arasında tanık dinlemeye yer verilmemiş, bu düzenlemelerin bir neticesi olarak idari yargıdaki yerleşik uygulamada tanık dinleme yoluna gidilmemiştir.
Emsal karar için tıklayınız.
Aile Konutunun Satışının Aile Hayatına Müdahale Olmadığı
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda ailenin yaşam merkezi hâline getirdiği ve kaybı hâlinde aile bireylerinin barınma hakları ile aile ilişkilerinin sürdürülebilirliğinin tehlikeye gireceği konut bağlamında birtakım koruyucu düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeler vasıtasıyla aile yaşamının korunması amaçlanmıştır.
Emsal karar için tıklayınız.
Erteleme Süresi İçerisinde Yeni Suç İşlenmesi
Hukukun uygulanması ve yorumlanması mahkemelerin resen gözeteceği bir husustur. Bu kapsamda sonradan işlenen suçun aynı neviden olup olmadığını ve koşullu salıverilmenin geri alınması şartlarının oluşup oluşmadığını belirlemek hâkimin takdir yetkisi kapsamında kalmaktadır. Derece mahkemelerinin söz konusu koşulları değerlendirdiği kararlarında açık bir keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire bir müdahalesi söz konusu olamaz.
Emsal karar için tıklayınız.
İnfaz Hâkimliğinde Avukat Yardımından Yararlandırılmama
Ceza İnfaz Kurumunda disiplin cezasına çarptırılmadan dolayı yapılan şikâyetin İnfaz Hâkimliği tarafından incelenmesi "medeni hak" kapsamındadır ve dolayısıyla Anayasa'nın 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin uygulanması mümkündür. Bu durum infaz hakimliğinde avukat yardımından yararlandırma zorunluluğunu doğurmaz.
Emsal karar için tıklayınız.
Tutukluluğa İtiraz İncelemesinin Duruşmasız Yapılması
Tutukluluğa itiraz incelemelerinde tutuklunun veya müdafiinin mahkeme huzuruna çıkarılması zorunlu olmakla beraber her itirazda duruşma açma zorunluluğu ceza yargılamasını yavaşlatabilir. Tutuklunun kısa süre önce hâkim huzuruna çıkmış olması nedeniyle itirazın dosya üzerinden incelenmesi Anayasa’ya aykırılık oluşturmaz.
Emsal karar için tıklayınız.
Mütalaanın Bildirilmemesi ve İtiraz Merciince Duruşma Yapılmaması
Mahkemenin vermiş olduğu mahkûmiyet kararı sonrasındaki tutma hâli, Anayasa’nın 19. maddesindeki “mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların yerine getirilmesi” kapsamındadır.
Emsal karar için tıklayınız.
Yürütmenin Durdurulması Kararından Sonra Esasa İlişkin Karar Verilmesi
Yargılama bakımından nihai nitelik taşımayan yürütmenin durdurulması kararlarının icra edilmemesine ilişkin şikâyetlerde adil yargılanma hakkı yönünden bakılacak husus; yürütmenin durdurulması kurumunun niteliği gereği bu kararın uygulanmamasının ileride başvurucu lehine verilecek muhtemel nihai kararın icra edilmesini imkânsız hâle getirecek veya aşırı derecede zorlaştıracak nitelikte olup olmadığıdır. Bu hususun ise her somut olayda olayın koşulları dikkate alınarak incelenmesi gerekir.
Emsal karar için tıklayınız.
Aynı Fiil Nedeniyle Yeniden Yargılanmama veya Cezalandırmama İlkesi
Sonradan işlenen suçun aynı neviden olup olmadığını ve koşullu salıverilmenin geri alınması şartlarının oluşup oluşmadığını belirlemek hâkimin takdir yetkisi kapsamında kalmaktadır. Derece mahkemelerinin söz konusu koşulları değerlendirdiği kararlarında açık bir keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire bir müdahalesi söz konusu olamaz.
Emsal karar için tıklayınız.
Emeklilik İkramiyesi Değer Kaybına Uğratılmadan Ödendiği İçin İhlal Olmadığı
Mülkiyet hakkı kapsamındaki alacak hak kazanıldığı tarihe göre bir değer kaybına uğratılmadan ödendiğinde, başvurucuya aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklenmediğinde müdahale ölçülüdür.
Emsal karar için tıklayınız.
Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama
Delilleri değerlendirme ve gösterilmek istenen delilin davayla ilgili olup olmadığına karar verme yetkisi esasen derece mahkemelerine aittir. Derece mahkemelerinin dava konusuna, elde edilen delillerin ağırlığına ve iddia ile savunmalara göre maddi gerçeği açığa çıkarma amacı gütmeyen tanık beyanı, keşif icrası ve bilirkişi incelemesi gibi delilleri toplamama veya incelememe konusunda takdir yetkisine sahip olduğu dikkate alındığında tanık dinlenilmesine ilişkin ileri sürülen hususların çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkeleri yönünden adil yargılanma hakkını ihlal ettiği söylenemez.
Emsal karar için tıklayınız.
İnternet Ortamında Hakaret Edenin Kimliğinin Tespit Edilememesi
Başvurucunun önemli olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kaldığına dair yeterli delil bulunmadığı ayrıca şikâyet konusunun önemli bir ilkesel soruna yol açmadığı durumlarda soruşturmanın sürdürülmemesinde Anayasa'nın 17. maddesinin devlete yüklediği pozitif yükümlülükler bakımından bireyin menfaatleri ile toplumun menfaatleri arasında açık bir dengesizlik bulunmaz.
Emsal karar için tıklayınız.
İçtihat Farklılıklarının Tek Başına Adil Yargılanma Hakkının İhlali Niteliğinde Olmadığı
Derece mahkemelerinin ve temyiz mercilerinin delilleri takdirinde açıkça keyfilik bulunmadıkça, Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu olamaz. Öte yandan benzer konularda aynı derecedeki yargı mercileri arasındaki içtihat farklılıkları tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemez. Derece mahkemeleri veya temyiz mercilerinin, uyuşmazlıklara ilişkin olarak, tarafların talepleri ve delilleri arasındaki yorum farklılıkları da tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemez.
Emsal karar için tıklayınız.
Kayıp-Kaçak Bedelinin Tüketicilere Yansıtılması
İdare tarafından tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin tüketicilere iadesi hususunda uygulamada bir belirsizlik bulunduğundan ve farklı yargı kolları arasında açık ve istikrarlı bir uygulama olmadığından adli yargı yerinde açılan davaların mutlak surette lehe sonuçlanması yönünde haklı bir beklentiden söz etmek mümkün değildir.
Emsal karar için tıklayınız.
AYM