'AYM hata yapıyor çözüm anayasa'
"YARGITAY KARARI ASLA BİR KENARA ATILAMAZ"
'AYM hata yapıyor çözüm anayasa'
Yüksek yargıda yaşanan krizle ilgili arka arkaya mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Anayasa Mahkemesi birçok yanlışı yapar hale geldi’ dedi. Yargıtay kararının bir kenara atılamayacağını belirten Erdoğan, farklı bir boyuta işaret etti: Yeni anayasanın hayati bir konu olduğu bu vesileyle anlaşıldı. Bu hususta çalışmalar en kısa sürede başlatılmalı.
‘AYM YARGITAY’IN ADIMINI HAFİFE ALAMAZ’
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM’nin tutuklu milletvekili Can Atalay’la ilgili hükmünü yok sayıp üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasını hukukçular ‘Hukuka darbe’ ifadesiyle niteledi. Cumhurbaşkanı da krizle ilgili sessizliğini iki ayrı açıklamayla bozdu. Erdoğan, Özbekistan dönüşü uçakta AYM’nin yanlışlar yaptığını söyledi. “Yargıtay ‘ben de yüksek mahkemeyim ve yaptırım talep ediyorum’ dedi. AYM, bu adımı hafife alamaz” ifadesini kullandı.
‘YENİ ANAYASANIN GEREKLİLİĞİ ORTAYA ÇIKTI’
Erdoğan, Beştepe’deki Atatürk’ü anma programında ise yüksek yargıdaki kriz karşısında yeni bir yaklaşımı ortaya koydu. Anayasa gündemini hatırlatan Cumhurbaşkanı “İki yargı kurumu arasındaki yetki tartışmasının çözümü yasalardır. Ancak mevcut anayasa bu konuda yetersiz kalıyor. Burada yeni anayasaya kavuşmanın gereği çıkıyor” dedi. Bu konuda çalışmaların en kısa sürede başlatılması beklentisini dile getirdi.
TARAF DEĞİL HAKEMİZ
Yüksek yargıdaki krizde hakem konumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan “Gerekirse anayasa değişikliği dahil tüm yöntemleri kullanıp yeni bir tartışmanın önlenmesi için gerekeni yapacağız” dedi.
"YARGITAY KARARI ASLA BİR KENARA ATILAMAZ"
Yargıda ‘Can Atalay’ krizine neden olan Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu kararına ilişkin ilk kez konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay’ı destekledi: Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzdü. Yargıtay’ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Taraf değil hakem konumundayız. Gerekirse anayasa ve yasa değişiklikleri dahil tüm yöntemleri kullanarak, tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 16. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yargı içinde yaşanan krize, Gazze’de yaşananlara ve CHP’de yaşanan değişime ilişkin konuştu: “İsrail bu zulmü, barbarlığı sergilemeye eğer devam ediyorsa, burada tüm ülke liderlerinin düşünmesi gereken bir şeyler var demektir. Bu katliamlar 1947’den itibaren başladı Birleşmiş Milletler’deki insani ateşkesin sağlanması için yapılan oylamada Amerika’yla beraber olan 14 ülke vardı. Ama 120 ülke bunların karşısında dimdik durdu. Bu cesur ülkeler bütün dünyaya bir mesaj veriyor.
"YARALILARI GETİRMEYE HAZIRIZ"
“Ey Amerika, sen ne kadar büyük olursan ol haklı değilsin, İsrail haklı değil. Haklı olan buradaki mazlumlardır” diyorlar. İnşallah Riyad Zirvesi’nden sonra arkadaşlarımla yeniden telefon diplomasisine odaklanacağız. BM’de hakkı ve adaleti savunanların sayısını daha da artırmaya yönelik bir çalışma başlatacağız. Biz bu koridor açılırsa bu yaralıları ve kanser gibi kronik hastalıkları olan kardeşlerimizi hastanelerimize almaya hazırız. Bunun için de hazırlıklarımızı tamamladık. ‘Yaralıları ve kronik hastaları verelim’ şeklinde bazı olumlu sinyaller geliyor. Amerika’da bir politika değişikliği konusuna gelecek olursak, Öyle bir hava var. Sadece orada değil tüm Batı’da, İngiltere’de, Fransa’da var.
"BUNLAR NETANYAHUN’UN İYİ GÜNLERİ"
Netanyahu’nun bugünü yarına göre iyi günleridir. Şu anda İsrail halkının yüzde 60-70’i Netanyahu’nun karşısında yer alıyor. Rehinelerle ilgili konuya gelince, Hamas’ın sivilleri rehine olarak tutmak gibi bir derdi yok. Tam aksine, olması gereken İsrail’in elindeki Filistinlilerin bırakılmasıdır. Şimdi biz Türkiye olarak burada araya gireceksek burada İsrail’in yapması gereken şey Filistinlilerin süratle bırakılması ve öbür taraftan da İsraillilerden Hamas’ın elinde olanların hemen bırakılmasıdır. İsrail son bir ayda Batı Şeria’da 2 bin’e yakın kişiyi tutukladı. Hamas öncelikle kadın ve çocuklar olmak üzere Batı Şeria ve Gazze’de İsrail tarafından tutuklanan Filistinlilerin serbest bırakılmasını istiyor. Buradaki her istikrarsızlık bizleri etkiliyor. Birlik içinde çözüm yolu vardır ve biz Riyad’da o yolları konuşacağız. Bizim önceliğimiz de derdimiz de barış.
"ANKARA VE İSTANBUL’U KAZANACAĞIZ"
Biz ne dedik? Bay Bay Kemal dedik. Dediğimiz oldu mu? Oldu. Bunu ilk söylediğimiz zaman yapsaydı bu kadar olumsuz olmayacaktı. Ama o zaman durum çok farklıydı. Bunların birbirinden farkı yok. Bunu zaten söyledim. Ne dedim? Al birini vur öbürüne. Biri Demirtaş’a selam gönderiyor. Biri Kavala’ya selam gönderiyor. Şimdi bunlar hala Demirtaş’a selam gönderirsem ben güçlenirim havasındalar. Kavala’ya selam gönderirsem güçlenirim diye düşünüyorlar. Yahu güçlenemezsin. Sen de kaybedeceksin. Öbürü de kaybedecek. Eğer bu parti Atatürk’ün partisiyse Atatürk’ün partisinde milli olmayan, yerli olmayan kimse barınamaz ve barınamayacaktır. Şimdi 31 Mart bunun kantarı olacak ve bu kantarda İstanbul, Ankara başta olmak üzere inşallah Cumhur İttifakı gereğini yapacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi başına kimi getirirse getirsin değişmez, değişemez.
"AYM PEK ÇOK YANLIŞ YAPTI"
(Yargıtay’ın AYM suç duyurusu) Her şeyden önce Yargıtay’ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay’ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki ‘Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.’ Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor. Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu.
Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Ondan sonra da oralardan Türkiye’yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay’ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar.
"ANAYASA YETERSİZ GEREKİRSE DEĞİŞTİRİRİZ"
Umudunu giderek yitiren AB, Türkiye’nin kapısını çok çalacaktır. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki tartışma bunu teyit etti. Hiçbir organ hiçbir kurum eleştirilemez değildir. AYM’den Yargıtay ve Danıştay’a kadar katılmadığımız kararları olmuştur. Bu defa farklı bir sorunla karşı karşıyayız. Biz bu tartışmada taraf değil hakem konumundayız. Yetki tartışmasının çözüm yeri anayasa, yasalardır. Anayasamız bu konuda yetersiz kalmaktadır. Biz meseleye sloganik yaklaşmıyoruz. Çözümler peşindeyiz. Karşımıza ülkemize bir an önce yeni anayasaya kavuşturma çıkıyor. Hayati bir konu olduğu anlaşılmıştır. Yeni anayasa çalışmaları en kısa sürede başlatılır. Hukukçularımızla görüşerek meseleye bir hal yolu bulacağız. Tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız.”
KARAR