AYM üyesinin gafı - İktidarın hukuk sınavı

 Doğu Perinçek’in “Türkiye’de yargı altın devrini yaşıyor” dediği bir dönemde!

AYM üyesinin gafı - İktidarın hukuk sınavı


Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

AYM üyesinin gafı - İktidarın hukuk sınavı

 
Engin Yıldırım’ın amacı Türkiye’nin gündemini “Hukuk”tan “Vesayet”e dönüştürmek idiyse, bunda başarılı olduğu söylenebilir, ama bu gündem saptırması Anayasa Mahkemesi’nin içinde bulunduğu “hukuk eksenli” öteki tartışmada kendi kurumunu vuruyor, sayın üye tam da bunu mu amaçlamıştı? (Anayasa Mahkemesi adına dün yapılan açıklamada öncelikle “Anayasa Mahkemesi’nin herhangi bir üyesinin şahsi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar Anayasa Mahkemesi’nin kurumsal görüşünü yansıtmaz” notu düşüldü, ardından da “Anayasa Mahkemesi 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı basın açıklamasında ifade ettiği gibi anayasal düzene karşı her türlü demokrasi dışı girişimi reddetmekte ve demokratik hukuk devletinin yanında durmaktadır” denilerek Engin Yıldırım’ın mesajının ürettiği çarpık mesaja iştirak edilmediğinin altı çizildi. Böylece Yıldırım’ın mesajının çarpık yorumlara zemin teşkil edebileceği de zımnen kabullenilmiş oldu.

Sayın üye tam da iktidarın bir süredir liderler seviyesindeki paslaşmalar ile etrafında dolaştığı, devreye sokmaya çalıştığı “AYM’nin bir vesayet kurumu olduğu, dolayısıyla ondan kurtulmak gerektiği” yolundaki gündeme bulunmaz bir malzeme taşımış oldu. Bunu öngörememek bir AYM üyesi için nasıl bir aymazlıktır? Ya da aymazlık değilse nasıl bir misyondur?

Gidişin iyi olmadığı açıktı. “Yargı sancısı” deyip durmaktaydık. Toplumdaki karşılığıyla ters orantılı olarak ekranlarda boy boy fotoğraf veren ve iktidarın üçüncü ortağı muamelesi gören Doğu Perinçek’in “Türkiye’de yargı altın devrini yaşıyor” dediği bir dönemdeydik. Sayın ki Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olmuştu.

Engin Yıldırım’ın “gaf”ının hesabı ayrı, herhalde AYM kendi içinde bunun değerlendirmesini yapacak ve bu tür korsan açıklamaların kurumun itibarına verdiği zararın tazminini sağlayacaktır.

Ama diğer alanda, yani Türkiye’nin hukukla imtihanının gerçekleştiği alanda, çok ciddi sorunlar bulunduğunun ve bu sorunların AYM’yi ilk derece mahkemelerde verilen kararlar ve  yapılan açıklamalarla hizaya çekmekle çözülmeyeceğinin görülmesi kaçınılmazdır. Siyasi iktidar, kendisini “muhafazakar” diye nitelediği için, kimi “kadim” değerleri de temsil ettiği farz edilen siyasi iktidar, insan haklarını ıskalayan, hukuku ıskalayan, hukuku fütursuzca bir takım insanlara – gruplara karşı husumetin uzantısı haline getirdiği algısı oluşturan iktidar, kendisine temsil ettiği farz edilen “kadim” değerlere de daha önemlisi Türkiye’ye de iyilik yapmış olmaz.

Bu noktada iktidara destek veren MHP’nin ve hangi sıfatla ekranlarda boy gösterdiği anlaşılamayan Doğu Perinçek’in sırtında yumurta küfesi olmadığı anlaşılıyor. Ne de olsa sorumluluğu onlar taşımıyor. Ama Ak Parti bütün duyarlılıklarını kayıp mı etti ki, böylesine bir hukuk ıskalamasının baş aktörü haline geliyor, sorusu sorulacaktır.

https://www.karar.com/yazarlar/ahmet-tasgetiren/aym-uyesinin-gafi-iktidarin-hukuk-sinavi-1587412

AHMET TAŞGETİREN / KARAR