AYM ve AİHM Kararları: Hukuksuzluk ve Mağduriyetler Gündemde

AİHM Yalçınkaya Kararı: Kanunsuz Ceza ve Mağduriyetler

AYM ve AİHM Kararları: Hukuksuzluk ve Mağduriyetler Gündemde




AYM ve AİHM Kararları: Hukuksuzluk ve Mağduriyetler Gündemde

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Yalçınkaya kararları, Türkiye'deki hukuk sistemi ve insan hakları konusunda önemli tartışmalara yol açtı. Her iki karar da "kanunsuz" uygulamalara dikkat çekiyor ve yüzbinlerce insanın mağduriyetine işaret ediyor.

Can Atalay Kararı: Hukuksuzluk ve Mağduriyet

Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay'ın yaşadığı hukuksuzluk ve haksız tutukluluk, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında gerilime neden olmuştu. AYM, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yol açan Yargıtay kararını "yok hükmünde" sayarak hukuksuz olduğunu belirtti. Ancak bu kararın uygulanmaması ve Atalay'ın tutukluluğunun devam etmesi, kamuoyunda büyük tepki topladı.

AYM'nin 22 Şubat 2024'te verdiği kararın Resmî Gazete'de yayımlanması beş aydan fazla sürdü. Kararın gerekçesinde, AYM'nin ihlal kararlarının bağlayıcı olduğu ve Anayasa'ya aykırılığı sabit olan bir karara hukuken geçerlilik tanınamayacağı vurgulandı. Ancak TBMM Genel Kurulu, Yargıtay'ın kanunsuz kararını okuyarak Atalay'ın milletvekilliğini düşürmüştü.

AİHM Yalçınkaya Kararı: Kanunsuz Ceza ve Mağduriyetler

AİHM'in Yalçınkaya kararı, Türkiye'de yüzbinlerce insanın kanunsuz cezalarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. AİHM, ülkemizi ve milyonlarca insanı etkileyen bu kararla, kanunsuz suç ve ceza ilkesinin ihlal edildiğini duyurdu. Bu karar, Türkiye'nin hukuk karnesinin dünyaya ilan edildiği önemli bir simge haline geldi.

AYM ve AİHM Kararlarının Ortak Noktası: Hukuksuzluk

AYM'nin Can Atalay kararında "kanunsuz" ifadesini kullanması ve AİHM'in Yalçınkaya kararında yüzbinlerce insanın kanunsuz cezalara maruz kaldığını belirtmesi, her iki kararın ortak noktası. Bu kararlar, Türkiye'deki hukuksuz uygulamaları ve insanların mağduriyetlerini gözler önüne seriyor.

AYM'nin Can Atalay ile ilgili verdiği kararın uygulanmaması, AİHM'in Yalçınkaya kararında vurgulanan kanunsuz cezalar, Türkiye'deki hukuk sisteminin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu durum, insanların hayatlarını olumsuz etkiliyor ve hukuksuzlukların "yok hükmünde" sayılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Sonuç

AYM ve AİHM kararları, Türkiye'deki hukuk sisteminin ve insan haklarının ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. AYM'nin Can Atalay kararı ve AİHM'in Yalçınkaya kararı, hukuksuzluk ve mağduriyetlerle mücadelede önemli adımlar olsa da, uygulanabilirlikleri ve sonuçları konusunda ciddi endişeler bulunuyor. Bu nedenle, hukuk sistemi ve siyaset, insan haklarına saygı göstermek ve hukuksuzlukları gidermek için daha fazla çaba göstermeli. Aksi takdirde, halk tarafından "yok hükmünde" sayılmak gibi bir riskle karşı karşıya kalabilirler.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Levent Mazılıgüney / Serbestiyet