AYM-Yargıtay krizi nasıl çözülecek?

AYM’YE BİREYSEL BAŞVURU YENİDEN DÜZENLENİR Mİ?

AYM-Yargıtay krizi nasıl çözülecek?




AYM-Yargıtay krizi nasıl çözülecek?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu kararı görüşüp kovuşturmaya gerek yok diyerek reddetmesi bekleniyor. Böylece suç duyurusu ile ilgili yapılacak işlem kalmayacağı kaydediliyor. AYM ile Yargıtay arasındaki krizde Atalay’ın durumunun ne olacağı ise belirsizliğini koruyor.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili hak ihlali kararına Yargıtay 3. Ceza Dairesi direndi, üstüne Atalay kararına imza atan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara’da bomba etkisi yaratan karar üzerine arka arkaya açıklamalar geldi. Muhalefet partisi temsilcileri kararı, “yargı darbesi”, “Anayasaya darbe girişimi” olarak nitelendirirken perde arkasında Cumhur İttifakı içinde, yani AK Parti ile MHP arasında yargıya dair iç çekişme yaşandığı iddiaları konuşulmaya başlandı.

Kararın ardından iktidar kanadından ilk açıklama AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’dan geldi. Yazıcı, “Hiç ve asla olmaması gereken bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez” dedi. Yazıcı’dan yaklaşık 3 saat sonra bir paylaşım yapan AK Parti Grup Başkanvekili, eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de Yazıcı’nın tutumuna yakın bir açıklama yaptı, “Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir" uyarısında bulundu.

Gecenin dikkat çeken bir başka açıklaması da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’dan geldi. Yargıtay’ın AYM ihlal kararına uymamasının doğru olduğunu savunan Uçum, suç duyurusunu ise reaksiyoner bir tavır olarak görüp olumlamadı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararında, kesin hükmü Meclis’te okutup Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürmediği için hedef aldığı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise açıklama yapmadı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş başta olmak üzere AK Parti’den kararla ilgili bağlayıcı, somut bir açıklama yapılmaması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın henüz konuşmamış olmasına bağlandı. Özbekistan’da bulunan Erdoğan’ın değerlendirmesinin ardından bir tutum alınacağı yorumları yapılırken kulisler hareketliydi. Birçok AK Partili yönetici ve milletvekili Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı için “Olmaz” dedi.

HUKUK İÇİNDE ÇÖZÜM ARAYIŞI

AK Partili bir yönetici yaşanan krizde hem Anayasa Mahkemesi hem de Yargıtay’ın hataları bulunduğunu söylerken ağırlığın Yargıtay’da olduğunun da altını çizdi. “İkisi de suçlu, Yargıtay daha suçlu” diyen yönetici hukukun kriz değil çözüm aracı olması gerektiğini söyledi. Aynı yetkilinin yaşanan durumla ilgili bir mesajı da “Yasamanın yükünü arttırmasınlar. Siyaseti buna dahil etmesinler. Sorunu çözmek için hukuk içinde mekanizmalar var. Bunlar işleyecektir” oldu.

Bu arada Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) arasında yaşanan krizin bir nedeninin de AYM’nin geçen ay Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi iptal etmesi olduğu iddia ediliyor. Bu iddiayı hem iktidar hem de muhalefet partilerinden birçok milletvekili dile getirdi. Krizin tek nedeni olmasa da bu kararın iki yargı kurumu arasında gerilimi arttırdığı yorumları yapıldı. AK Partililer eğer sorun buysa da hukuki mekanizma içinde buna çözüm aranması gerektiğini söyledi.

'SUÇ DUYURUSU GEÇERSİZ KILINACAK' BEKLENTİSİ

Gözler Erdoğan’ın açıklamasına çevrildi ama yaşanan krizin nasıl çözüleceğine dair de değerlendirmeler yapılmaya başlandı. İlk başta Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili hak ihlali kararına imza atan AYM üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunması “garabeti” ile ilgili çözüm önerisi net. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu kararı görüşüp kovuşturmaya gerek yok diyerek reddetmesi bekleniyor. Böylece suç duyurusu ile ilgili yapılacak işlem kalmayacağı kaydediliyor.

AYM’YE BİREYSEL BAŞVURU YENİDEN DÜZENLENİR Mİ?

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkındaki cezanın Anayasanın 14. Maddesine girdiğini (Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz) ve dokunulmazlık kapsamı dışında yer aldığını savundu. Ancak AYM ihlal kararı verirken Anayasanın 14. maddesinin belirsiz olduğunu ileri sürüyor. Meclis kulislerinde bu farklı iki yorumun bir anayasa değişikliği ile giderilmesi için adım atılabileceği konuşuluyor. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruların sınırlarının yeniden çizilebileceği, Anayasa'nın 14. maddesine hangi suçların gireceğinin netleştirilebileceği ileri sürülüyor. Ancak böyle bir değişiklik için muhalefetin de ikna edilmesi gerekiyor.

KURTULMUŞ KARARI MECLİS’TE OKUTACAK MI?

AYM ile Yargıtay arasındaki krizde Atalay’ın durumunun ne olacağı ise belirsizliğini koruyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un AK Partili yetkililer Hayati Yazıcı ve Abdülhamit Gül benzeri bir açıklama yapıp, yargının kendi içinde sorunu çözmesini bekleyeceği, bu süreçte Atalay hakkındaki kesinleşmiş hükmü de okutmayıp Meclis Başkanlığı’nda bekletebileceği konuşuluyor.

NERGİS DEMİRKAYA / DUVAR