AYM: Yasama dokunulmazlığının sınırını yargı belirleyemez

"Yasama dokunulmazlığının sınırını yargı belirleyemez"

AYM: Yasama dokunulmazlığının sınırını yargı belirleyemez




AYM: Yasama dokunulmazlığının sınırını yargı belirleyemez

Anayasa Mahkemesi, Gezi davası kapsamında aldığı 18 yıl hapis cezası kesinleşen ve cezaevinde bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin ihlal kararının gerekçesini açıkladı.

Resmi Gazete'de yayımlanan ve 5'e karşı 9 oyla alınan Can Atalay kararının gerekçesinde, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması rejimini düzenleyen Anayasa'nın 13. maddesinde hak ve özgürlüklerin "ancak kanunla" sınırlanabileceğinin temel bir ilke olarak benimsendiğine dikkat çekildi. Anayasa koyucunun Anayasa'nın 14. maddesinde "Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir" dediği ifade edilen kararda, Anayasa'nın seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını düzenleyen 67'inci maddesinde de "Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir" hükümlerine yer verildiği kaydedildi. 

Gerekçede, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği belirtilen karara İrfan Fidan, Muhterem İnce, Basri Bağcı, Muammer Topal ve Yıldız Seferinoğlu'nun muhalif kaldığı görüldü. 

Anayasa Mahkemesi (AYM) kararında Gezi davası kapsamında cezaevinde hükümlü bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’a ilişkin verdiği hak ihlali kararında açıkça Atalay'ın tahliyesinin sağlanmasını istiyor.

Mahkeme, tahliyenin sağlanması için kararını davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Şimdi yerel mahkemenin Can Atalay hakkında tahliye kararı vermesi bekleniyor.

AYM, 25 Ekim'de Can Atalay’a ilişkin hak ihlali kararı vermişti.

"Yasama dokunulmazlığının sınırını yargı belirleyemez"

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'ın darbeye teşebbüse yardım suçundan ceza aldığını, bu suçun Anayasa'nın 14. maddesine göre yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kaldığını savunmuştu. AYM ise yasama dokunulmazlığına istisna getiren Anayasa'nın 83. maddesindeki "Anayasa'nın 14. maddesi durumlar" ibaresine değinerek şunları kaydetti:

"Görüldüğü üzere Anayasa koyucu Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'Anayasanın 14'üncü maddesindeki durumlar' ibaresinin belirliliğini sağlama görevini kanun koyucuya vermiş, yorum yoluyla 14. madde kapsamına giren suçları belirlemek için yargı organına açık bir yetki vermemiştir. Kuşkusuz ki yargı organı kural koyucu bir organ olmadığı için yorum yolu ile yasama dokunulmazlığının ve dolayısıyla seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının kapsamını belirleyemez. …Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar' ibaresinin kapsamına hangi suçların girdiği konusunda kanun koyucunun düzenlemesi dışında yargı organlarınca yapılan yorumlarla belirlilik ve öngörülebilirliği sağlamanın mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Resmi Gazete'de yayımlanan ve 5'e karşı 9 oyla alınan Can Atalay kararının gerekçesinde, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması rejimini düzenleyen Anayasa'nın 13. maddesinde hak ve özgürlüklerin "ancak kanunla" sınırlanabileceğinin temel bir ilke olarak benimsendiğine dikkat çekildi. Anayasa koyucunun Anayasa'nın 14. maddesinde "Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir" dediği ifade edilen kararda, Anayasa'nın seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını düzenleyen 67'inci maddesinde de "Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir" hükümlerine yer verildiği kaydedildi. 

Gerekçede, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği belirtilen karara İrfan Fidan, Muhterem İnce, Basri Bağcı, Muammer Topal ve Yıldız Seferinoğlu'nun muhalif kaldığı görüldü. 

Anayasa Mahkemesi (AYM) kararında Gezi davası kapsamında cezaevinde hükümlü bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’a ilişkin verdiği hak ihlali kararında açıkça Atalay'ın tahliyesinin sağlanmasını istiyor.

Mahkeme, tahliyenin sağlanması için kararını davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Şimdi yerel mahkemenin Can Atalay hakkında tahliye kararı vermesi bekleniyor.

AYM, 25 Ekim'de Can Atalay’a ilişkin hak ihlali kararı vermişti.

"Yasama dokunulmazlığının sınırını yargı belirleyemez"

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'ın darbeye teşebbüse yardım suçundan ceza aldığını, bu suçun Anayasa'nın 14. maddesine göre yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kaldığını savunmuştu. AYM ise yasama dokunulmazlığına istisna getiren Anayasa'nın 83. maddesindeki "Anayasa'nın 14. maddesi durumlar" ibaresine değinerek şunları kaydetti:

"Görüldüğü üzere Anayasa koyucu Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'Anayasanın 14'üncü maddesindeki durumlar' ibaresinin belirliliğini sağlama görevini kanun koyucuya vermiş, yorum yoluyla 14. madde kapsamına giren suçları belirlemek için yargı organına açık bir yetki vermemiştir. Kuşkusuz ki yargı organı kural koyucu bir organ olmadığı için yorum yolu ile yasama dokunulmazlığının ve dolayısıyla seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının kapsamını belirleyemez. …Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar' ibaresinin kapsamına hangi suçların girdiği konusunda kanun koyucunun düzenlemesi dışında yargı organlarınca yapılan yorumlarla belirlilik ve öngörülebilirliği sağlamanın mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

dw