AYM'den kopyala yapıştır karar: Başçavuşun dosyası, sendikalı diye reddedilmiş

'UMUTLU OLMAK İSTERDİK ANCAK 'KOPYALA YAPIŞTIR' YÖNTEMİYLE UMUT DA OLMUYOR' 

AYM'den kopyala yapıştır karar: Başçavuşun dosyası, sendikalı diye reddedilmiş


AYM'den kopyala yapıştır karar: Başçavuşun dosyası, sendikalı diye reddedilmiş

15 Temmuz'dan sonra ihraç edilen kıdemli Başçavuş Hasan S.'nin başvurusunu reddeden AYM, gerekçe olarak Hasan S.'nin sendikalı olmasını gösterdi. Askerlerin sendikalı olması ise kanunen mümkün değil.

DUVAR - Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), 15 Temmuz’dan sonra ihraç edilen eski kıdemli Başçavuş Hasan S.'nin başvurusunu Aktif Sen üyesi olduğu gerekçesiyle "kabul edilemez" bulduğu ortaya çıktı.

AYM'nin başvurularda kopyala yapıştır kararlar verdiğini belirten gazeteci Gökçer Tahincioğlu, T24'teki yazısında Hasan S.'nin başvurusunun reddedilmesiyle ilgili,  "AYM’nin sıraladığı gerekçelere bakılınca, “daha ne olsun?” denilebilir elbette... Ancak küçük bir sorun var! Hasan S.’nin bütün bunlarla ilgisi yok. Elbette bir askerin Aktif Sen üyesi olması mümkün değil. Köylerle, sohbetlerle de ilgisi yok. Bambaşka bir dosya, bambaşka bir durum" ifadelerini kullandı.

'UMUTLU OLMAK İSTERDİK ANCAK 'KOPYALA YAPIŞTIR' YÖNTEMİYLE UMUT DA OLMUYOR' 

Tahincioğlu'nun yazısından ilgili bölüm şöyle:

"OHAL döneminde işlerinden edilen insanlar, OHAL Komisyonu, idare mahkemesi, Danıştay gibi yolları yıllar içerisinde güç bela geçebildikten sonra bireysel başvuru yolunu kullanarak AYM’ye başvurabiliyor.

AYM’nin bu konularda verdiği, vereceği kararlar elbette çok mühim. Sadece kimin örgüt üyesi olduğunu, kimin olmadığını karara bağlamıyorlar. Bir ülkedeki özgürlük alanının, iş güvencesinin ve yaşam hakkının da çerçevesini çiziyorlar.

Eski Kıdemli Başçavuş Hasan S., 15 Temmuz’dan sonra ihraç edilen, suçu olmadığını belirterek bu karara itiraz eden, bütün yolları tüketmesinin ardından 'Nihayet hukuki bir karar çıkabilir' umuduyla AYM’ye başvuran isimlerden biri.

15 Temmuz’da emir üzerine kışladan çıktığını, işin nereye gittiğini görünce geri döndüğünü, kimseye zarar vermediğini, anayasaya sadakat gösterdiğini savunan Hasan S., ihraç kararının haksız ve hukuksuz olduğunu belirterek, 20 Ekim 2022’de AYM’ye başvurdu.

***

AYM, bireysel başvuruları belli bir prosedürle inceliyor ve karara bağlamak için önce başvuruyu 'kabul edilebilir' bulması gerekiyor.

Hasan S., başvurusunun sonucunun aylar sonra gelmesini bekliyordu ancak 6 Aralık 2022’de, henüz iki ay bile dolmadan yanıt geldi.

Başvurusu AYM İkinci Bölüm Komisyonu tarafından “kabul edilemez” bulunmuş ve İkinci Bölüm gündemine alınmamıştı.

Kararı veren üyelerin tavrı netti. AYM’nin belli konularda pilot kararları vardı ve Hasan S. hakkındaki dava dosyası açık biçimde durumunun kriterlere uygun olmadığını gösteriyordu.

Şunları sıralıyordu komisyon:

'Terör örgütüne üyelikten ceza alınmış olması, başvurucunun örgütün köy ünitesinde aktif çalıştığı, sohbet hocalığı yaptığı, Aktif Sen üyesi olduğu, bu gerekçeyle para topladığı, Bank Asya’da hesap açarak kaynağı belirsiz paraları hesaba yatırdığı…'

***

AYM’nin sıraladığı gerekçelere bakılınca, 'daha ne olsun?' denilebilir elbette…

Ancak küçük bir sorun var!

Hasan S.’nin bütün bunlarla ilgisi yok.

Elbette bir askerin Aktif Sen üyesi olması mümkün değil.

Köylerle, sohbetlerle de ilgisi yok.

Bambaşka bir dosya, bambaşka bir durum.

***

Sırrı çözmek aslında zor değil.

AYM’nin başka kararlarına bakılarak da sır çözülebilir ancak bulunan yakın tarihli karar çözmek için yeterli.

Hayatları kolaylaştırmaya gerek yok, 93 bin ile başlayan başvuru numaralarına bakılırsa insanların hayatlarıyla ilgili kararları 'kopyala-yapıştır' yöntemiyle vermiş olduklarını görülebilirler.

Satır satır aynı kararlarda, gariptir, imzası olan üyeler farklı.

Herhalde dayanışmak için olacak, farklı üyeler, birbirlerinin baktığı dosyalarda bütünüyle aynı kararları vermiş.

Aslında mesleği tuttursalar belki bu kadar göze batmazdı ama kopyala yapıştır kararlara konu başvuruculardan biri ihraç asker, biri ihraç öğretmen. Benzer örnekler de bulmam mümkün.

***

Bununla sınırlı değil gariplikler.

HDP dosyasının da satır satır okunacağına kuşku yok, diğer dosyalar gibi. Ezbere karar verilecek değil ya!

Zira AYM üyelerinin bu konuda ilginç yetenekleri ve rekorlara konu olabilecek hızları var.

Söz konusu tarihlerde Hasan S.’nin avukatı, Avukat Yakup Çağrı Arısoy’un yaptığı 21 ayrı başvuru için de karar verilmiş durumda.

Her başvurunun bini aşkın ekleri ve dosyaları mevcut.

Aylarca emek verilerek oluşturulmuş, örnekleri çıkartılmış dosyalar.

İki aydan kısa bir sürede 21 bin sayfayı okumuş, değerlendirmiş, karar vermişler.

'Üyeler bütün dosyaları okumuyor, raportörler okuyor' denilebilir.

Demek raportörler seferber olup bu dosyaları eritmeyi koymuşlar kafalarına. Ancak üyenin de en azından hazırlanan raporları okuması gerekir. Bu bile rekor bir hıza işaret ediyor.

***

Bu ülkede yargı organları, emniyet teşkilatı, istihbarat teşkilatı siyasetten de bağımsız biçimde tutumunu kişi hakları ve özgürlüklerinden yana kullansaydı, siyasetin alanını, demokratik alanı genişletmeye yönelselerdi farklı koşullarda yaşıyor olurduk.

Bunun yerine iktidarın ve o iktidarın döneminde atanan üyelerin profiline göre verilen, belli kesimlerin mutlaka düşmanlaştırıldığı kararlarla bugünlere geldik.

Umutlu olmak isterdik ancak 'kopyala yapıştır' yöntemiyle umut da olmuyor." (HABER MERKEZİ)

YAZININ TAMAMI