AYM’nin Gizemli Kararı, Türk Milleti'nden neden gizleniyor?

Başkan Erdoğan'dan, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, Meral Akşener'den ve Türk Milleti'nden gizlenen AYM kararı!

AYM’nin Gizemli Kararı, Türk Milleti'nden neden gizleniyor?




YUSUF İNAN YAZDI...

AYM’nin Gizemli Kararı, Türk Milleti'nden neden gizleniyor?

Anayasa Mahkemesinin 03.06.2021 tarihinde verdiği 2020/18 E. ve 2021/38 K. sayılı kararı yargı camiasında deprem etkisi yapması gerekirken, kimseden tık yok!

AYM, CHP ve HDP’lilerle ilgili bir karar verdiğinde, AYM Başkanı basın açıklaması yaparak ilgili mercileri uyarıyor.

Milyonlarca insanı ilgilendiren 3 Haziran 2021 tarihli 2020/18 E. ve 2021/38 K. sayılı AYM kararı ile ilgili konuşmuyor?

Peki neden?

AYM’nin bu kararından Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın haberi var mı? AYM kararı resmi gazetede yayınlanmış.

Bu kararın içeriği Başkan Erdoğan’dan gizlenmiş olabilir mi?

Ak Parti Kurucuları, Ak Parti Yönetimi AYM’nin bu kararı hakkında ne düşünüyor?

AYM’nin bu kararı CHP’li Engin ALTAY, Özgür ÖZEL ve Engin ÖZKOÇ ile birlikte 132 milletvekilinin başvurusu nedeniyle verilmiş.

CHP her zaman yeri göğü inletirdi. Bu karar ile ilgili beş aydır neden susuyor?

Adalet pankartı ile günlerce yol yürüyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neden konuşmuyor?

Sayın Kılıçdaroğlu'nun da AYM'nin 3 Haziran 2021 tarihli kararından haberi olmamış olabilir mi?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in AYM’nin bu kararından haberi olmamış olabilir mi?

Olsaydı Sayın Akşener AYM’nin bu kararı ile ilgili mutlaka konuşurdu diye düşünüyorum.

İlginç olan AYM’nin 3 Haziran 2021 tarihli 2020/18 E. ve 2021/38 K. sayılı kararı medyada da yer almamış.

Ünlü Yargı Muhabiri Alican Uludağ Türk Yargı Sistemi’nde devrim niteliğindeki bu kararı haberleştirmemiş.

DW Türkçe, Sözcü, Cumhuriyet AYM kararından habersiz!

Taha Akyol, Fehmi Koru, Mehmet Ocaktan, Tolga Şardan, Sedat Ergin, Abdülkadir Selvi, Ahmet Takan gibi önemli yazarların da 3 Haziran tarihli AYM kararından haberi olmadığı anlaşılıyor.

Olsaydı, son beş yıllık yargı kararlarını etkileyecek böyle bir kararı mutlaka inceler ve bir analiz yazısı yazarlardı!

Yazmadılar, demek ki haberleri yok!

28 Şubatçı paşaların avukatı Hüseyin Ersöz’ün de bu karardan haberi yok!

Olsaydı, dünyayı ayağa kaldırdı!

Çünkü AYM’nin bu kararı 28 Şubatçı generalleri de aklıyor!

Yazıya bu kadar gizem kattıktan sonra AYM’nin kararını çok merak etmiş olabilirsiniz.

Kısa ve öz bilgi vereceğim.

İsteyen kararı AYM’nin ve Resmi Gazete’nin sitesinden indirerek okuyabilir.

Konu hakkında Ünlü Ceza Hukukçusu Prof.Dr Ersan Şen’in değerlendirmesini de okuyabilirsiniz. (2 Ekim 2021)

Kısaca, AYM bu kararı ile MGK'nın çalışma sistemine vurgu yapmış. Anayasanın 118. Maddesi’nin 3. fıkrası gereği MGK'nın görev yetkilerini, sorumluluklarını hatırlatmış.

Anayasa’da MGK’nın görevi ile ilgili;

MGK; Devletin, milli güvenlik siyaseti ile ilgili alacağı tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirmekle yükümlüdür, deniliyor.

MGK’nın icrai karar alma yetkisi olmayıp, yalnızca yürütme organının başında olan Cumhurbaşkanına tavsiye niteliğinde kararlar alıp, iletmekle yetkilendirilmiştir.”

Ünlü Ceza Hukukçusu Prof. Dr Ersan Şen;

Bir kanunla, MGK'nın tavsiye kararları esas alınarak bir yapılanmanın, organizasyonun veya örgütün suç veya terör örgütü olarak nitelendirilmesi ve bu yolla yaptırım ve tedbirlerin tatbiki “hukuk devleti” ilkesine ve Anayasa m.118’e aykırı olacaktır. “

Anayasa Mahkemesi’nin, Milli Güvenlik Kurulu’nun ancak tavsiye nitelikte karar alabileceğine yönelik yazımızın konusunu oluşturan iptal kararının, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından 2017 yılında verilen 2015/3 E. ve 2017/3 K. sayılı kararının Milli Güvenlik Kurulu kararlarına hukuki sonuç bağladığı bölümünü tartışmaya açabileceği ileri sürülebilir.”

Milli Güvenlik Kurulu’nun, 26 Şubat 2014, 30 Ekim 2014, 29 Nisan 2015, hatta 26 Mayıs 2016 tarihli toplantılarında aldığı tavsiye kararlarında Fetullahçı yapılanma ile ilgili açıkça terör örgütü nitelendirmesi yapmadığı, hatta bu isme de işaret etmediği görülmektedir.

Bu yapının bir terör örgütü olduğu 15 Temmuz'dan sonra yapılan 20 Temmuz 2016 tarihli MGK toplantısında alınan kararlarda belirtilmiştir.”

AYM kararı diyor ki, FETÖ / PDY yargılamalarında milat 17 – 25 Aralık 2014 değil, 20 Temmuz 2016...

Bu da Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in ve Ak Partililerin, FETÖ’nün siyasi ayağı suçlaması ile FETÖ / PDY üyesi ve yöneticisi olarak yargılanamayacağına işaret ediyor.

Prof.Dr. Ersan Şen;

“Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı sonrası tartışmalı hale gelecek bir diğer husus ise, 28 Şubat yargılamaları sonucu çıkan mahkumiyet kararlarıdır.

Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında ve özellikle Anayasa m.118’in lafzı gereğince; MGK kararlarının hukuki bağlayıcılığının olmadığı, yalnızca yürütme organına sunulan tavsiye niteliğinde kararlar olduğu ve yürütme organının da bu kararları uygulamak bakımından herhangi bir hukuki zorunluluğunun bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, MGK üyelerinin bu kararlardan dolayı sorumluluklarının bulunmayacağı veya bu kararların kararları alanlar bakımından hukuka uygunluk sebebi oluşturduğundan bahisle 28 Şubat'ta alınan kararlardan sorumlu tutulamayacakları ileri sürülebileceği gibi, bu davalarda esas yargılama konusunu oluşturan hususun 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısında alınan kararlar olmadığı, 4 Şubat 1997 tarihinde Sincan’da tankların ve zırhlı araçların yürütülmesi fiilinin Hükümeti cebir ve şiddetle devirme suçu açısından gerekli olan “cebir ve şiddet” unsurunu barındırıp barındırmamasının esas yargılama konusunu oluşturduğu gözardı edilmemelidir. Bu nedenle, “28 Şubat” olarak bilinen süreçte “suçta ve cezada kanunilik” prensibi ile suçun maddi unsuru bakımından “illiyet bağı” tespitinin göz önünde bulundurulması önem taşımaktadır.

Şimdi AYM’nin bu kararının ne kadar önemli olduğunu anlamışsınızdır.

AYM bu kararı verdiği halde devrim niteliğindeki kararla ilgili kamuoyunu neden bilgilendirmiyor?

Bu karar Ak Parti iktidarını da kurtaracaktır.

FETÖ yargılamalarındaki mağduriyetleri de ortadan kaldıracaktır.

Yargı, gerçek suç işleyenlere yönelecek, adalet tecelli edecektir.

Eline silah alan, devlete baş kaldıran, darbe yapmaya kalkışanlarla, üç – beş aylık Mehmetçikleri,  18 yaşına yeni girmiş askeri öğrencileri birbirinden ayıracaktır.

AYM’nin bu kararı, devletin masum ve mağdurlara elini uzatmasıdır…

Devletin şefkat elidir!

Türk Milleti'ni terör örgütlerinin elinden kurtarmaktır...

Böyle bir  karar ile ilgili AYM Başkanı’nın kamuoyunu bilgilendirmemesi şaşırtıcıdır.

Başvuruyu yapan CHP’nin sessiz kalması düşündürücüdür!

CHP’yi de anlıyorum.

Anlamıyor değilim.

CHP'liler ve muhalifler Türk Milleti, ne kadar mağdur edilirse, ellerini ovuşturuyor.

Çünkü, Türk Milleti'nin mağduriyetleri devam ettikçe, CHP ve muhalifler hiçbir şey yapmadan oylarını artıyor.

Ak Parti ve Başkan Erdoğan'ın da arkasındaki halk desteğini eritiyor!

CHP, Türk Milleti mağdur oluyor, bizim de önümüz açılıyor, diye düşünebilir.

Foto: Kanser hastası  Ayşe Özdoğan - CHP'liler kanser hastası kadının ölümünden oy mu bekliyor?

CHP’nin suskunluğu muhtemelen bu nedenledir!

Muhalifler de aynı şekilde düşünüyor olabilir.

Foto: Ukrayna - Ekim 2021 - Dört yıldır hukuksuz bir şekilde babasından ayrılan Elif ve Ayşe...

CHP,  beşikteki çocukların mağduriyetinden oy mu bekliyor?

AYM’nin bu kararı, Yargıtay tarafından süratle uygulansa, adliyeler adil kararlar vererek mağdurları, hastaları, çocuklu kadınları tahliye etse,  ADALET TECELLİ ETSE, Ak Parti ve Başkan Erdoğan'ın arkasındaki halk desteği erimeyecek!

CHP hiçbir proje ve program ortaya koymadan iktidara talip olamayacak!

Esas sorun, Ak Parti’nin suskunluğu!

Anlaşılan, Ak Parti’nin muhalifleri kendi içine kadar sızmış, Ak Parti'nin durumu düzelterek ömrünü uzatmasını istemiyor…

Hile ve tuzaklarla fakir ve gariban insanların mağduriyetleri üzerinden iktidar hayali kurmak, tek kelimeyle Türk Milleti’ne ve VATANA İHANETTİR!

AYM'NİN 3 HAZİRAN 2021 TARİHLİ KARARI:

*

*

*

*

*

*

*

*

*

 

“Egemenlik” başlıklı Anayasa m.6/3’ün ikinci cümlesine göre; “Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz”.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]