Ayşe Ateş: Sinan, onu öldürmek isteyenleri biliyordu
'Herkes her şeyi biliyor, devletim beni korur' dedi.
Ayşe Ateş: Sinan, onu öldürmek isteyenleri biliyordu, 'Herkes her şeyi biliyor, devletim beni korur' dedi.
Sinan Ateş'in öldüreceğine dair mesajı sorulan Ayşe Ateş "Herkes biliyordu. Koruma istemesini söyledim, 'Korkmuyorum' dedi. Bir de dedi ki 'Herkes her şeyi biliyor, devletim beni korur'" diye konuştu.
DUVAR - Ankara'da, 30 Aralık 2022'de düzenlenen suikastla öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Sözcü TV yayınına katıldı.
Suikastı düzenleyen zanlıyı Ankara'ya getiren aracın Ülkü Ocakları'na ait olduğu, saldırıyı planlayan kişilerin MHP ile bağlantılı olduğu iddialarla, MHP'nin hedef alındığı tepkilerini değerlendiren Ayşe Ateş, "Bunu söyleyen arkadaşlar, Sinan öldürülmeden önce, bu kurumsal kimlikleri açıkça yazdıkları profillerden Sinan'ı itibarsızlaştırma yoluna gittiler yaptıkları paylaşımlarla. Hakaretler ettiler, iftiralar attılar sonra tehdit etmeye başladılar. Bu kimliği onlara ben vermedim, onları bu koltuklara ben oturtmadım. Onların bunları yapmasına izin veren veya yönlendiren ben değilim" dedi.
'SİNAN'I ÖLDÜRDÜLER, MEZARINDA RAHAT BIRAKMADILAR, BU DEFA BENİ TEHDİT ETMEYE BAŞLADILAR'
"Daha sonra Sinan'ı katlettiler, yetmedi bunun üzerine onu mezarında rahat bırakmadılar, yine iftiraya devam ettiler. Bu defa beni tehdit etmeye başladılar. Arkadaşlarımı tehdit etmeye başladılar. Bunu yaparken bu kurumsal kimlikleri kullandılar" diyen Ateş, "Şimdi bu kurumsal kimliğe sahip olan bu katiller, bunların bindikleri arabalar, işledikleri suçlar delillerle dosyada sabitken halen onlar tesadüfen bir araya gelmiş gibi davranıyorlar. Bunlar yapılırken hiç kimse kurumsal kimliğimize saldırılıyor demedi. Kenarda durdular, gülümseyerek izlediler hatta. Ne zaman ki bu cinayetin gerçek failleri, azmettiricileri ve ötesinin gün ışığına çıkacağını anlayınca birden feveran etmeye başladılar" şeklinde konuştu.
Dosyada adı geçen şüphelilerden örnek veren Ayşe Ateş, şunları söyledi:
"Şimdi size bu cinayete karışmış kişilerin isimlerini tek tek okuyacağım. Bunlar iddianamede delillerle sabit olan kişiler. Tolgahan Demirbaş, dönemin MHP Mersin Milletvekili, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Olcay Kılavuz'un tabiri caizse evlatlığı, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nin de demirbaşı.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı tahsisli 06 AT 5021 plakalı araçla, kiralık katil Eray Özyağcı'ya şoförlük ettiği delillerle sabit olan Emre Yüksel, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın özel kalemi. Bu kişiyi o makama ben oturtmadım. Sözde iddianamede azmettirici sıfatıyla yargılanan kiralık katil Doğukan Çep'e para gönderen Ufuk Köktürk, MHP İstanbul il yöneticisi. Bunlar ortaya çıkınca yönetimi değiştirdi."
'EKİBİ KURDUK, KAFASINA SIKACAKLAR DİYEN KİŞİYİ YARGILAMA GEREĞİ DUYMADILAR'
"Serdar Öktem, MHP'nin davalarına bakan bir avukat. Ahmet Yiğit Yıldırım, İstanbul Ülkü Ocağı Başkanı iken Serdar Öktem il başkan yardımcısıydı.
Sinan'ı kastederek 'Ekibi kurduk, kafasına sıkacaklar' şeklinde mesaj attığı bilirkişi raporuyla sabit olan ancak savcı tarafından yargılama gereği bile duyulmayan Suat Yılmaz Zobuoğlu kimdir? Şu anda aktif olarak Ankara Ülkü Ocakları İl Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Kurumsal kimliğe saldırıyı ben mi yapıyorum yoksa MHP'nin, Ülkü Ocakları'nın içine sızmış eli kanlı katiller mi yapıyor?"
'SÖYLEDİKLERİMİN HEPSİ DOSYADA MEVCUT, İDDİANAMEDE YOK'
"Söylediklerimin hepsi dosyada mevcut, iddianamede yok. Ben kafamı kuma mı gömeyim istiyorlar? Açık açık bunların -kiralık katilleri dışarıda bırakıyorum- tutuklu ve şüphelilerin neredeyse yüzde 90'ı Ülkü Ocakları ve MHP ile ilişkili, bu kurumsal kimliği kullanıyorlar. Bunlara bu kimliği ben vermedim ki.
İçinize sızan, paralel örgüt mü, dışarıdan mı besleniyor, nasıl geldiler çıktılar belli olmayan bu adamların yargılanmasına yardım olacaksınız ki, kurumsal kimliğinizin daha fazla zarar görmesinin önüne geçeceksiniz. Onu da mı ben yapayım, yeter artık."
'PARA TEKLİF EDEN KİŞİYİ BİLSEM AÇIKLARIM'
("Sinan Ateş sizce neden öldürüldü" sorusu üzerine) "Kitleleri arkasında sürükleyebiliyordu, insanları birbirinden ayırmıyordu. Hem sosyal hem siyasi çevresi çok genişti, neredeyse herkese hitap ediyordu. Millete hizmet aşkıyla doluydu. Bu, birilerine fazla geldi. Bir gün eve geldi, dedi ki 'Ayşe bugün birileri geldi yanıma, önüme bir çanta para koydular. Al bu parayı devamı da var, bu siyaseti, bu işleri bırak, hayatına bak, nasıl istiyorsan öyle yaşa. Hayatının sonuna kadar sana para sıkıntısı çekmeyeceğini sana garanti ediyoruz dediler. Bu, bence Sinan'ın neden öldürüldüğünün sorusunun cevabı. O zaman görevi bırakmıştı, siyaset yapma, siyasetten uzak dur, hocalığını yap diye söylüyorlar. Bana söylemedi kim olduğunu, kimliğini bilsem paylaşırım."
'BU SON BAĞIRA BAĞIRA GELDİ, HERKES BİLİYORDU KİMİN ÖLDÜRMEK İSTEDİĞİNİ'
(Sinan Ateş'in arkadaşına gönderdiği "Beni öldürmeye karar vermişler, sürekli geriyorlar ortamı, sağa sola haber yolluyorlar" mesajı) "Bunu herkes biliyordu. Bu son bağıra bağıra geldi. Sinan onu öldürmek isteyenleri biliyordu. Bunu herkes biliyordu, arkadaşları da biliyordu. Bir gün geldi, 'Ayşe, beni öldürmek için kiralık katil arıyorlarmış' dedi. Koruma istemesini söyledim, 'Ben onlardan korkmuyorum' dedi. Bir de, dedi ki 'Herkes her şeyi biliyor, devletim beni korur'."
(HABER MERKEZİ)