Azerbaycan-Ermenistan arasında gerginlik neden yeniden tırmandı, Türkiye nasıl bir politika izliyor?

Azerbaycan Genelkurmay Başkanı Ankara’da

Azerbaycan-Ermenistan arasında gerginlik neden yeniden tırmandı, Türkiye nasıl bir politika izliyor?




Azerbaycan-Ermenistan arasında gerginlik neden yeniden tırmandı, Türkiye nasıl bir politika izliyor?

Güney Kafkasya, 2020’de 44 gün süren ve Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri almasıyla sonuçlanan Dağlık Karabağ savaşının ardından en gergin dönemini yaşıyor. Gerilimin artmasındaki en büyük neden Bakü ve Erivan arasında kapsamlı bir barış anlaşmasının hala imzalanamamış olması olarak görülüyor.

Son dönemde gerilimin tetiklenmesinin nedenleri arasında Azerbaycan’ın Laçin Koridoru’nu kapatmış olması ve Dağlık Karabağ’ın bazı bölgelerinde hala kontrolü elinde tutan Ermeni güçlerinin cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapması bulunuyor.

Ankara, her iki tarafla temasını sürdürüp sükûnet çağrısı yaparken, siyasi ve askeri olarak Bakü’nün yanında durmaya devam edeceği mesajını veriyor.

Azerbaycan ve Ermenistan’ı yeniden karşı karşıya getiren unsurların başında Kasım 2020’de Dağlık Karabağ savaşını sona erdiren ateşkes anlaşmasının ardından hala kalıcı bir barış anlaşmasının sağlanamaması geliyor.

Rusya, ABD ve Avrupa Birliği’nin ayrı ayrı arabuluculuk girişimlerine rağmen iki ülke arasında sınırların belirlenmesi, siyasi ilişkilerin geleceği ve Azerbaycan topraklarında kalan Ermeni nüfusunun durumunun netleşmemesi taraflar arasında yeni gerilimlerin kaynağı olarak değerlendiriliyor.

Buna paralel olarak çoğunlukla Ermeni silahlı güçlerinin sınırda ateşkes ihlalinde bulunmaları da dikkat çekici bir gelişme olarak görülüyor.

Laçin Koridoru meselesi

Son dönemde gerilimi tetikleyen iki önemli gelişme yaşandı.

Bunlardan biri Azerbaycan’a bağlı ama nüfusunun çoğu Ermenilerden oluşan Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki en önemli bağlantı olan Laçin Koridoru’nun Azeri yönetimi tarafından kapalı tutulması.

Laçin Koridoru, 2022 Aralık ayında BM tarafından “insani koridor” olarak tanımlanmış ve Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfusun gerekli gıda, ilaç ve diğer gereksinimlerinin kesintisiz olarak sağlanması amaçlanmıştı.

Azeri çevreciler ve sivil toplum örgütleri ise Ermenilerin buradaki madenleri yasa dışı şekilde işledikleri ve ürünleri bu koridor aracılığıyla Ermenistan’a taşıdıklarını iddia ederek uygulamayı protesto etmişlerdi.

Azerbaycan, kendi topraklarından geçen ancak Kasım 2020 ateşkes anlaşması uyarınca Rusya’nın gözetiminde olan Laçin Koridoru’ndan giriş ve çıkışları denetlemek için bir kontrol noktası oluşturmuş ve sonraki aylarda denetimini sıklaştırmıştı. Bu durum, Dağlık Karabağ’a insani yardımların ulaşmasında kesintilere neden oluyor.

Azerbaycan’ın bu uygulaması Ermenistan’ın yanı sıra başta Fransa ve ABD’nin tepkisini çekiyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ağustos ayı sonlarında düzenlenen büyükelçiler konferansında yaptığı konuşmada, Dağlık Karabağ’daki insani durumun kaygı verici olduğunu kaydetmiş ve Paris’in öncelikler arasında gördüğü bu konuda taraflarla temasa devam edeceğini kaydetmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı da en son 10 Eylül günü yaptığı yazılı açıklamada, Laçin ve Agdam yolları civarında bekletilen insani yardımların Dağlık Karabağ’a gönderilmesi çağrısında bulunmuş ve tarafları sorunları çözmek için doğrudan diyaloğa teşvik etmişti.

Karabağ’daki seçimlere kınama

Laçin Koridoru’na ilişkin sorunun sürdüğü bir sırada Dağlık Karabağ’daki Ermenilerin yeni bir seçim yapıp, yeni cumhurbaşkanı seçmeleri gerilimi daha da artırdı.

Azerbaycan, bu adımı siyasi ve toprak bütünlüğüne karşı bir hakaret olarak gördüğünü açıklarken, “Bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının tek yolu, Ermeni silahlı güçlerin Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinden kayıtsız şartsız ve tamamen çekilmesi ve sözde rejimin feshedilmesidir” görüşüne yer verdi.

Seçimler başta AB olmak üzere uluslararası toplum tarafından da kınandı.

Ankara devreye girdi

Kafkasya’da istikrarın ve normalleşmenin sağlanmasına önem veren Ankara, gerilimin daha da büyümeden sönmesi için devreye girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi için gittiği Hindistan’dan telefonla aradığı Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile son gelişmeleri ele aldı.

Erdoğan, Yeni Delhi’deki basın toplantısında, Dağlık Karabağ’daki seçimlerin kabul edilemez olduğunu kaydetti ve Paşinyan'ın bu bölgedeki Ermenileri uyarması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'ye dönüşte de Ermenistan Devlet Başkanı Nikol Paşinyan ile Ankara'da bir araya geldi. Erdoğan'ın Paşinyan'a "bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisinin bölge ülkelerinin tamamının kalkınma ve refahına katkıda bulunacağını" söylediği açıklandı.

Kafkasya’da etkisini artırmak isteyen Ankara, Azerbaycan-Ermenistan kalıcı barış anlaşmasına paralel olarak Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecini de daha somut düzeye taşımayı planlıyor. Azerbaycan-Ermenistan arasında ilerleme olmadan Ermenistan ile diplomatik ilişkilerin tesisi ya da sınırların açılması gibi adımların atılmayacağı mesajını da veriyor.

Ermenistan ile atanan özel temsilciler aracılığıyla normalleşme sürecini yürüten Erdoğan, seçimlerin ardından göreve başlama törenine katılan Paşinyan ile arasındaki diyaloğa önem verdiğini gizlemiyor.

'Barış süreci baltalanmasın'

Türkiye’nin bu süreçteki en önemli kaygısı zor da olsa yürüyen kalıcı barış anlaşmasına ilişkin sürecin kesilmemesi ve taraflar arasında yeni bir askeri çatışmanın başlamaması.

Dışişleri Bakanlığı’ndan Dağlık Karabağ’daki seçimlere ilişkin yapılan açıklamada da bu unsur, “Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış görüşmelerinin sürdürülmeye çalışıldığı bir dönemde gerçekleştirilen seçimleri, barış görüşmelerini baltalamaya yönelik bir hareket olarak algılıyor ve kınıyoruz” ifadeleriyle dile getirildi.

Aynı açıklamada, taraflar arasında kalıcı bir barış anlaşmasının bir an önce imzalanmasının bölgenin barış ve istikrarına büyük katkı sağlayacağı görüşüne de yer verildi.

Azerbaycan Genelkurmay Başkanı Ankara’da

Ankara, taraflara bu mesajları vermesine karşın Bakü ile özellikle Dağlık Karabağ savaşında somutlanan askeri ve stratejik ilişkisini artırarak devam ediyor.

Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Ağustos ayında Bakü ziyaretinin ardından Azerbaycan Genelkurmay Başkanı General Polkovnik Kerim Veliyev de 11 Eylül’de Ankara’ya geldi ve Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ile bir araya geldi.

BBC TÜRKÇE