Azerbaycan'a Saldırı...

Turgut Özal'ın "Onlar şii biz sünniyiz. İran'a daha yakınlar"

Azerbaycan'a Saldırı...


Yavuz Selim DEMİRAĞ

Azerbaycan'a Saldırı...

Ermenilerin Azerbaycan topraklarına yönelik saldırısını "Bölgesel çatışma" olarak nitelendirmek, Ermeni diasporasının propagandasını yapmakla beraber bölgeyi, tarihi bilmemek, stratejiden bihaber olmak anlamını taşır. Rus emperyalizmi yıllar önce Azerbaycan ile Nahcıvan arasına "Zangezur Geçidi"ni yerleştirerek karadan sınırı kapatmıştır. Sovyetler Birliği döneminde Karabağ'ın statüsü özellikle muallakda bırakılarak Azerbaycan-Ermenistan arasında gerginliği sürekli hale dönüştürmek amaçlanmıştır. Karabağ'ın işgali üzerinden neredeyse 30 yıl geçti. Rusya'nın öncülüğündeki uluslararası görüşmelerde henüz bir milim gelişme olmadığı gibi Ermeniler lehine oldu-bittiye getirilmektedir. Azerbaycan lehçesinde "Kaçkınlar" olarak tabir edilen Karabağ'dan göçmek zorunda kalanlar ile 26 yıl önce Azerbaycan coğrafyasının yüzde 20'sinin işgali ile toplamda 2 milyona yakın insan topraklarına geri dönmeyi beklemektedir. Halen eski tren vagonlarında, ilkel koşullarda yaşayan bu insanların çilesi bu gidişle devam edecek görünüyor. Ülkenin zengin petrol ve doğalgaz gelirlerinden ne derece faydalanabildikleri de tartışılıyor.

Azerbaycan'da Karabağ, siyasi görüşü ne olursa olsun tüm vatandaşlar için "Kızıl Elma" sayılır. Karabağ'ın başkenti Şuşa'ya geri dönüp 3 renkli bayrağı dalgalandırma ülküsü yaşar. 1990'da bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan'ın kuruluş sancıları esnasında düzenli ordusu yoktu. Ancak aradan geçen 30 yılda bu gün modern, disiplinli, vurucu gücü olan ordusu var. Öte yandan Ermenistan'da yıllardır ekonomik sıkıntı yaşanıyor. Ermeni nüfusunun yarıdan fazlası (2 milyon) yurt dışında bulunmaktadır. Türkiye'mizde 300 bin Ermenistan vatandaşı çalışmaktadır. İran'ın aleni yardımları, Rusya'nın sonsuz destekleri ile ayakta durmaktadır. Azerbaycan ordusunun Türkiye'nin de desteği ile bir kaç gün içerisinde Erivan'a girecek gücü olmasına rağmen Rusya'nın yoğun baskısı ile hareket edememektedir.

Gelelim Ermenilerin Tovuz'u hedef alma meselesine... Tovuz, Ermenistan-Gürcistan sınırı üçgeninde katıksız Türk bölgesidir. Türkiye kamuoyu, Fenerbahçe'nin Avrupa Kupası elemelerinde ilk defa Azerbaycan takımı ile maçlarını hatırlayacaktır. O takımın adı "Turan"dı... Tovuz-Turan... Tovuz'un eski emniyet müdürü, azatlık hareketinin milli kahramanı merhum Nevruz Hasanoğlu Bozalganlı (Nevruz Emmi) da Tovuz'lu idi. Aziz naaşı doğup-büyüdüğü memleketinde yatıyor. Nevruz Emmi'nin sayesinde, O'nun direnişi ile Ermeniler Tovuz'a saldıramamıştı. Orada bulundum. Fahri Tovuzluyum. Tovuz'un stratejik önemini yazmak uzun iş. Sadece Azerbaycan'ın eski başkenti, ikinci büyük şehri olan Gence'ye giden yolun anahtarıdır dersem anlaşılabilir. Gence'den başkent Bakü'ye ulaşmanın ne derece kolay olacağı sonucu da çıkar. Rusya'nın Türkiye ile uluslararası kriz yaşadığı dönemlerde Moskova yönetiminin Ermeni kartını öne sürme alışkanlığı unutulmamalıdır. Suriye ve Libya'daki gelişmeleri mercek altına alırken, Ermenilerin Azerbaycan'a saldırısının tesadüf olmadığı anlaşılacaktır. Tovuz cephesinde 1 general olmak üzere 11 şehit ülkeyi ayağa kaldırmıştır. Seferberlik ilan edilerek gönüllü silah altına alınmayı talep eden vatandaşların öfkesi ve kararlılığı toprakların geri alınması için fırsat doğurmuştur. Türkiye devreye girerek Azerbaycan'ın tarihi hamlesinde başat rolünü gerçekleştirebilir ve oldu-bittiye son verebilir.

Turgut Özal'ın "Onlar şii biz sünniyiz. İran'a daha yakınlar" tarihi gafı unutulmadı. "İki devlet bir millet" söylemi lafta kalmamalı. Azerbaycan'a eli her zaman hukuki olarak sağlam. Sözde değil özde destek ile Türk Dünyası vizyonunun gereği yerine getirilmelidir.

18 yıldır iktidarını sürdüren AKP, Ayasofya ile erimekte olan oylarını durdurabileceği hesabını yaparken; Azerbaycan konusunda güçlü adım atabilirse ciddi avantaj sağlayabilir. Bizden hatırlatması...

Kaynak Yeniçağ: Azerbaycan'a Saldırı... - Yavuz Selim DEMİRAĞ