Babacan, Tibuk'u konuk etti: Türkiye’deki pek çok sorunun altında özgürlüklerin kısıtlanması var

ÖZGÜRLÜKÇÜ POLİTİKALAR VE SOSYAL DEVLET

Babacan, Tibuk'u konuk etti: Türkiye’deki pek çok sorunun altında özgürlüklerin kısıtlanması var


Babacan, Tibuk'u konuk etti: Türkiye’deki pek çok sorunun altında özgürlüklerin kısıtlanması var

DEVA Partisi lideri Babacan, farklı alanlarda uzman konuklarını Youtube kanalında konuk ederek gündeme dair değerlendirmelerde bulunuyor. Babacan son olarak iş insanı ve siyasetçi Tibuk’u konuk etti.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan YouTube kanalında yayınladığı “Ali Babacan ile Bi’ Kahve” programının yeni bölümünde iş insanı ve siyasetçi Besim Tibuk’u ağırladı. Babacan ve Tibuk, ekonomiden özgürlüklere, rekabetten vergi sistemine varana dek geniş gündemle bir saatten fazla sohbet etti.

‘AMACIMIZ TÜRK LİRASINI EURO, DOLAR KADAR SAĞLAM HALE GETİRMEK’

Ekonomi yönetiminin başında olduğu dönemle ilgili deneyimlerini paylaşan Ali Babacan, “Ben ekonominin başına geçtiğimde banka mevduatının üçte ikisi döviz, üçte biri liraydı. Bıraktığım gün üçte ikisi lira, üçte biri döviz oldu. Yüksek bir güven oluştu. O dönem hacca, umreye gidenler yanlarında döviz götürmüyordu. Mekke’de, Medine’de esnaf Türk lirası kabul ediyordu, biliyordu ki bunun değeri kaybolmaz” dedi.

‘BAKANLIK DÖNEMİNDE VERGİLERİ DÜŞÜREREK DEVLETİN GELİRİNİ ARTIRDIK’

Vergide adaletsizlik ve tahsilat sorunlarına vurgu yapılan sohbette Ali Babacan, “Vergide sürümden kazanmak diye bir kavram var” diyerek vergi tahsilatının sağlanabilmesi için yapılması gerekenlere dair tecrübelerini paylaştı:

“Türkiye olarak vergi oranlarıyla ilgili önemli tecrübeler yaşadık. Kurumlar vergisi yüzde 33’ten yüzde 20’ye düşürdük. Toplam tahsilat değişmedi, arttı; çünkü kayıt dışı azaldı. Gelir vergisinde üst dilim 45’ti, 35’e indirdik. Gıda, giyim, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarda KDV’yi yüzde 18’den 8’e düşürdük, radikal bir karardı. Vergi tahsilatıyla ilgili hiçbir kayıp olmadı.”

‘TEMEL İHTİYAÇLARDA VERGİ ARTIŞI İÇİN HAZIRLIKLAR OLDUĞUNU DUYUYORUZ, BU VAHİM BİR HATA OLUR’

Hükûmetin vergi artışına yönelik politikalarını değerlendiren Babacan, “Son birkaç yıldır içim parçalanarak izliyorum ki vergi oranlarını artırıyorlar. Bebek bezinde, temizlik ürünlerinde vergi yüzde 8’den 20’ye çıktı. Lüks tüketimde sorun yok; ama bunlar temel ihtiyaç” dedi. Babacan, hükûmetin yeni vergi artışları yapacağına dair duyumları ise şöyle değerlendirdi: “Maalesef dedikodular duyuyoruz; temel ihtiyaç olan gıdada, eğitimde, sağlıkta yüzde 10 olan vergi oranının yüzde 20’ye çıkarılması için teknik hazırlıklar yapılıyor. Bu çok vahim bir hata olur.”

‘TÜRKİYE’NİN SON BEŞ YILI İNCELENMESİ GEREKEN BİR VAKA GİBİ’

Son dönemdeki politikaları değerlendirdikleri sohbette Babacan, ülkenin son beş senesini öğrencilik günlerindeki “vaka değerlendirmelerine benzetti:

“Amerika’daki okulda ders kitabımız olmazdı, her şey vakaydı. O vakalardan biri de ‘Kâr eden bir şirket nasıl batar?’ Son beş yılı öyle görüyorum. Türkiye gibi büyük potansiyeli olan, böylesine zengin olma potansiyeline sahip bir ülke nasıl bu hale gelir, milli geliri nasıl düşer? Tam bir vaka bu.”

REKABET VE ÖZELLEŞTİRME

Serbest piyasaya yönelik fikirleriyle kamuoyunda tanınan Besim Tibuk’la özelleştirmeleri ve rekabeti de değerlendiren Babacan, “Hem bakanlık döneminde yapmaya çalıştığımız hem de şu anda savunduğumuz şudur; bir iş özel sektör tarafından kaliteli bir şekilde yapılıyorsa devlet sadece kural koysun ve denetlesin. Ancak özelleştirme yapılan bazı alanlarda kural koyma ve denetleme yapılmadığı için, üstüne özel şirketlerin patronları hükümetle çok yakın olduğu için denetleme çalışmadı” diye konuştu.

‘EN İYİ YÖNETİCİLER BİLE BİR SÜRE SONRA DEĞİŞMELİDİR’

Yönetim gücünün süreyle sınırlandırılması gerektiğini belirten Babacan “Ülkeyi yönetme gücünü elinde tutanlar iki noktada sınırlanmalı; biri hukuk, diğeri süre. Süre çok uzayınca mutlaka iş bozuluyor. Ak Parti kurulurken tüzüğe ‘üç dönem’ kuralını yazdık, belki tüzüğün en önemli maddesiydi. Şirketlerde de böyledir, en iyi yöneticiler bile bir süre sonra değişir” dedi.

‘DOĞRU ZAMANDA, TARİHİN DOĞRU YERİNDE DURDUK’

İkili, bir saati aşkın süren sohbette geçtiğimiz seçimleri de değerlendirdi. Ali Babacan “Doğru bir zamanda, tarihin doğru yerinde durduğumuza inanıyorum” dedi ve sözlerini şöyle devam ettirdi: “Bir tarafta otoriter eğilimleri gittikçe kuvvetlenen bir yönetim anlayışı var; baskı ve hukuksuzluk artıyor. Bir tarafta da demokrasi, adalet ve hukuk arayışı var. Biz demokrasiden, hukuktan, adaletten yana durduk. O açıdan bir keşkemiz yok.”

BESİM TİBUK: PARTİNİZİ BEĞENİYORUM

Samimi geçen sohbette Besim Tibuk’un öne çıkan başlıkları ise şöyle oldu:

ÖZGÜRLÜKÇÜ POLİTİKALAR VE SOSYAL DEVLET

Babacan’ın sorduğu “Özgürlükçü politikalarla insan perspektifini nasıl bir araya getirmemiz gerekiyor?” sorusunu Tibuk: “Bu çok tartışmalı bir konu. Ben sosyal devlete karşıyım ama bu demek değildir ki fakir fukarayı yüz üstü bırakacaksın. Eğitimde devlet burs verebilir, hastanede tedavi imkanı sağlayabilir; ama doğrudan işletme yapmayacak. İşletmeyi sen yapmayacaksın, rekabet içindeki yerli-yabancı firmalar gelecek, onlar yapacak. Sizin bakanlıktan gelen müthiş bir birikiminiz var, bu işletmelerde rekabet yoksa iyi netice alamazsın.” sözleriyle yanıtladı.

‘ÖZAL SONRASI TÜRKİYE’NİN BU HALE GELECEĞİNİ HAYAL EDEMEZDİM’

Basın özgürlüğünün ve baskı ortamının da konuşulduğu sohbette Besim Tibuk şunları söyledi: “Türk medyası hükümetin elinde. Açıyorsun sayfaları, zam yok, fakirlik yok. Türkiye’nin bugünkü durumu demokratik bir ülkenin nasıl geriye gittiğine örnektir. Özal’dan sonra Türkiye’nin demokratik açıdan, yargı açısından bugünkü duruma düşeceğini hayal edemezdim.”

‘ORTA SAĞIN HÜRRİYETÇİ PARTİSİ SİZİN PARTİNİZDİR’

DEVA Partisi’ni beğendiğini ve takip ettiğini söyleyen Tibuk: “Orta sağdaki hürriyetçi, serbestiyetçi parti sizin partiniz olabilir. Onun için ANAP’tan, DYP’den kopup başka partilere gidenlerin sizde birleşmesi lazım” dedi.

‘HÜKÛMET BU EYLEM PLANLARINDAN KORKAR’

Babacan’ın “Devleti yönetmek için 23 ayrı eylem planı hazırladık. Bizim için şu önemli, iktidar olduğumuzda ne yapacağımız elimizin altında olsun. İlk 90 gün, bir yıl çok önemli, dolayısıyla bunları hazırladık ki iktidar olduğumuzda vakit kaybetmeyelim. Seçimden sonra bunlardan bir set hazırladım, cumhurbaşkanına, bakanlara gönderdim” demesi üzerine Besim Tibuk “Bunları okurlarsa korkarlar” diye yanıt verdi.

‘ALTILI MASA GÜZEL BİR SEÇİM ÇALIŞMASI YAPTI’

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin değerlendirmesini yapan Tibuk “Son seçimde hiçbiriniz hata yapmadınız. Kılıçdaroğlu da Altılı Masa da, hepsi güzeldi. Ufak tefek şeyler tabii çıkacak, ayrı ayrı parti liderisiniz. Altılı masanın hiçbir kabahati yok, güzel de bir seçim çalışması yaptınız” dedi.

‘COĞRAFYA DEĞİL, AKIL KADERDİR’

Besim Tibuk’un programın sonuna doğru dile getirdiği “Coğrafya kader değildir, kader akıldır. İsviçre akıllı idareyle dünyanın en zengin ülkesi oldu. Onun için coğrafya kader değildir” sözlerine Babacan şöyle yanıt verdi, “Bazen zor coğrafya insanı daha çalışkan hale getirir.”

KARAR