Babacan ve Akşener'den ortak basın toplantısı
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Babacan ve Akşener'den ortak basın toplantısı
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ziyaret etti. Görüşmenin ardından iki lider düzenledikleri ortak basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tartışmaya açtığı ‘yeni anayasa’ gündemi hakkında ve Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret etti. Görüşmenin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Genel başkanların birbirine merhaba demediği bir süreç yaşandığını belirten Akşener, şunları kaydetti:
"Partiler çözüm üreten organlardır. Birbirlerine düşman değildirler. Daha güçlü adımlar atılabilir. Türkiye’de problemler var. Açım diyen, bebeğine mama alamayan kadınlar var. Siftah yapamamış kadınlar var. Bunlara çözüm aramak yerine bizi ayıran noktalarda birbirimize düşüyoruz. Toplumsal barışın sağlanmasında bu tür görüşmelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Benzer bakış açılarımız olduğunu gördük. Parlamenter demokrasi, biz buna güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz. Bir çalışmamı var. Bizim yaptığımız bir çalışma değil sistem tasarımı. Allah’ın emri değil tabii ki de kamuoyuna sunulacak. Bizim çalışmayı yapan arkadaşlarımızın birbirleriyle görüşmesinin doğru olacağına karar verdik.
YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI
Yeni anayasayla ilgili Erdoğan’dan sonra takip ettim herkes başka bir şey söyledi. Meclis Başkanı başka söyledi, Bahçeli başka söyledi, en minik ortak Perinçek çok başka bir şey söyledi. Burada yeni Anayasa gibi bir anlatım var. Bugün Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı işler eski sisteme göre hukuk dışı. Sıfırdan Anayasa yapmak gibi bir iddia ise bu ikinci cumhuriyetin kuruluşudur ki bununla ilgili bir bilgi almamız gerek. Sayın Erdoğan bunu söyleyip ortada bir hazırlık yok, bir yün yumağı attılar, milleti birbirine dolaştırıp; çiftçinin, esnafın, annenin derdinin konuşulmadığı bir süreç olarak yorumluyorum.
BOĞAZİÇİ EYLEMLERİ
Türkiye'de değerler üzerinden yapılan bir kavga var. Ben ilçe ilçe geziyorum. Kürt esnafla da Türk esnafla da karşılaşıyorum, hiçbiri aidiyetleri üzerinden bir tespit yapmıyor şuan sadece siftah yapamadığını söylüyor. Oğlu ya da kızının üniversite mezunu olup, üç yıldır işsiz olduğunu söylüyor. Bunları konuşmak varken döndürüp döndürüp ayırıcı kısmı görmesi iktidarın... Biz bu yün yumağına takılmayacağız.
MELİH BULU'NUN REKTÖRLÜĞÜ
Bu arkadaş AK Parti'nin aday adayı. Bu arkadaşı doğru bulup milletvekili yapmamış ama 50 yıl evvel kurulmuş bir üniversitenin rektörlüğüne atandı. Üniversitenin hocaları içinde AK Parti'yi beğenen hiç kimse mi yok? Yine AK Partili olsun itirazımız yok, o üniversitenin içindeki hocalardan biri değil dışarıdan AK Parti adayı olup seçtirilmemiş biri atandı. Hocasıyla öğrencisiyle biz bu arkadaşı istemiyoruz, kayyum dendi. Atanma sistemi ayrı onu bir gün tartışabiliriz. Fikirlerini söylediler ve dün itibariyle bu ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından terörist ilan ettiler. Bunu çok sakıncalı bulduğumu ifade etmek isterim. Ama o gençlere de bir sözüm var. 31 Mart'a giderken Sayın Cumhurbaşkanı çiftçiye, kendi partisine oy vermeyen Kürtlere terörist dedi, şimdi de o gençlerin sesini duyup ne söylediklerini anlamak yerine onlara terörist dedi. Ben bu genç arkadaşlara aramıza hoş geldiniz demek istiyorum.
BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERE SESLENDİ
Provokasyon elbette toplumsal olaylarda olur bu devletin görevi o provokatörleri ayıklamak ensesinden tutmaktır. Eğer bir şeyler söylemeye çalışan o gençleri o provokatörlerden korumazsanız siz suçlusunuz. O gençlerin karşısına gencecik polisleri koyarsanız genci gence kırdırmanın bir yolunu bulmuş olursunuz ki bunu çok sakıncalı buluyorum. Ne işiniz var dedikodu yapmanın dışında, provokatör varsa yakalayın. Gençlere de sesleniyorum aranıza giren devlet adamlarına dikkat edin, siz kendi haklı meselenizi haksız yere düşürecek tedbirleri alın."
HDP AÇIKLAMASI
Öte yandan Akşener, siyasi partilerden randevu talep eden HDP ile ilgili gelen bir soruya da, "Henüz bir davet gelmedi, farz-ı muhal üzerinden niye konuşalım?" diye yanıt verdi.
'UYMADIĞINIZ METNİ DEĞİŞTİRMENİN NE ANLAMI VAR?'
"Şu andaki yönetim mevcut AYM’nin kararlarını görmezden gelebiliyor" diyen Babacan şu ifadeleri kullandı:
"Bir AYM diyor ki kararlara uyulmalıdır. Bu ne demek, şu anda AYM’nin kararlarına uyulmuyor demek. Geçenlerde yaşadık AYM bir karar aldı alt mahkeme uymam dedi. Erdoğan da hak verdi. Bunlar bu gücü nereden alıyor onu da görmüş olduk. Zaten uymadığınız bir metni değiştirmenin ne anlamı var?
Türkiye’de şu an derin bir işsizlik sorunu var. Ev gençleri diye bir sorun var. Yoksulluk intiharları var, gelir dağılımı iyice bozuldu. Hükümetin yapması gereken bunlara özüm üretmek. Biz yapıyoruz bunu. Uymayacakları bir anayasa yapmanın ne anlamı var. Şu iktidar ortakları bir kendi aralarında anlaşsınlar ne isteyip istemediklerine bir karar versinler.
BOĞAZİÇİ EYLEMLERİ
Hükûmetin haftanın düşmanları panosu var. Çözüm üremedikçe haftanın düşmanını ilan ediyorlar."
CUMHURİYET