Babacan'dan erken seçim yorumu: Erdoğan'a kalsa kolay kolay yapmaz, ortağı mecbur bırakabilir
Ali Babacan, Cumhur İttifakı’nın yeni anayasa çıkışını “gündem oluşturma çabası” olarak değerlendirdi.
Babacan'dan erken seçim yorumu: Erdoğan'a kalsa kolay kolay yapmaz, ortağı mecbur bırakabilir
Babacan “Ortağı öngörülebilir bir ortak değil. Sık sık pozisyon değiştirmiş. Bir gün çıkıp da, “artık yürümüyor memleketin seçime gitme zamanı gelmiştir” dediği anda yürütemez” ifadelerini kullandı
Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’ya konuşan Babacan yeni anayasa tartışmaları hakkında şunları söyledi:
Reform derken anayasa gibi bir gündem yoktu. Biz Kemal Bey’le basın toplantısında (28 Ocak) “böyle bir süreci başlatıyoruz” diye açıkladık ve cumhurbaşkanından kabine toplantısı sonrası (1 Şubat) anayasa açıklaması geldi. Ertesi gün Bahçeli’nin açıklamasında, daha sonra cumhurbaşkanın açıklamasında ilave unsurlar var. Belli ki bunlar oturulmuş, konuşulmuş değil. Sanki alelacele bir gündem oluşturma çabası olarak okudum ben bunu. Kaldı ki, mevcut anayasaya uyma kaygısı yokken yeni bir anayasa hazırlayalım! Zaten istediğinizi yapıyorsunuz. Niye uğraşıyorsunuz, zaten uymuyorsunuz ki? Ama biraz daha detayları öğrenelim. Eğer bir davet gelirse, diğer partilerle de bu işi konuşmak istiyoruz derlerse…
"Bayramda komşunuzu kapıdan çevirir misiniz?"
“Babacan yeni anayasa konusunda AK Parti ve MHP ile görüş müsünüz?” sorusunu ise “Eğer uzlaşı arıyorsanız başlangıç tutumunuzun çok katı olmaması, takvimi çok erken açıklamamanız lazım. Çünkü bu bir uzlaşı arayışı. Biz kuruluşumuzda her parti ile diyaloğa açık olacağız, dedik. Bugün Sayın Bahçeli “Bir görüşsek” dese, görüşürüz, hiçbir problem yok. Siyasi parti genel başkanı Sayın Erdoğan “bir konuyu görüşsek” dese, görüşürüz. Çekinecek korkacak bir şeyimiz yok. Biz siyaseti karşıtlık üzerinden yapmıyoruz. Siyaseti karşıtlık üzerinden yapanlar “onunla görüşürüm, bununla görüşmem” diye kategoriler sürer. Pozitif gündemleri, çözümleri yok” diye yanıtladı.
AK Parti’nin “Geçen seneki bayramda hangi partilerle bayramlaştıysak bu sene de aynı partilerle bayramlaşacağız” diyerek partileriyle bayramlaşmayı bile kabul etmediğini hatırlatan Babacan,"Cumhurbaşkanı önceki günkü açıklamasında kaç kere milli, manevi dedi. O iki kelimeye tutunmaya çalışıyor. Yani iktidarını o iki kelime, iki kavram üzerinden sürdürmeye çalışıyor. Peki sormak lazım, en sevmediğiniz komşunuz gelip kapınızı çalsa, bayramlaşmak istese kapıdan çevirir misiniz?” diye sordu.
Babacan yeni ekonomi yönetiminin performansını ise “Şu ana kadar atılan tek adım Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 8.25’ten yüzde 17’ye çıkarmak. Onun haricinde somut adım görmüyoruz. Bu atılan adımlar nereye nasıl götürür resmin bütününü görmediğimiz için bir şey söylemek zor. Ama şu var ki Türkiye’de özgürlük sorunu var, demokrasi, hukuk sorunu var. Merkez Bankası faiz artışlarıyla bu sorunları çözemez. Ekonomide ciddi yapısal sorunlar var. Merkez Bankası’nın faiz artışı yapısal sorunları çözemez” diye değerlendi.
“AK Parti’ye dönün” diyor ama AK Parti eski parti değil ki"
Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kongre konuşmasında “Partimizden ayrılmış olan arkadaşlarımızı tekrar kazanalım” daveti hakkında ise şunları söyledi:
Şimdi iktidar partisi olunca iki duygu egemen oluyor. Bir korku, bir de fayda. İktidar partisi içinde olmanın faydası, dışında kalmanın da korkusu. Böyle bir çağrıyı bazıları korkuyla, bazıları fayda sebebiyle yapar ama ilkeler, değerler açısından o kopuşu yaşayan arkadaşlar açısından baktığımızda o arkadaşların geri dönmesi mümkün değil. Neden geri dönsünler ki. Kuruluş ilkeleri, değerleri tamamen ayaklar altına alınmış. “AK Parti’ye dönün” diyor ama AK Parti eski parti değil ki.
"Ortağı öngörülebilir bir ortak değil"
Babacan “2021 yılında seçim bekliyor musunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Benim kanaatim Sayın Erdoğan’a kalsa kolay kolay yapmaz. Böyle bir sıkışık bir ortamda, daha 2.5 yılı varken neden elindeki gücü riske atsın. Onu bir şeylerin zorlaması, mecbur bırakması lazım. Kim mecbur bırakabilir? Ortağı mecbur bırakabilir. Ortağı öngörülebilir bir ortak değil. Sık sık pozisyon değiştirmiş. Bir gün çıkıp da, “artık yürümüyor memleketin seçime gitme zamanı gelmiştir” dediği anda yürütemez. Mecliste çoğunluk düşer. Gerçi meclisi kapatsanız da bir şey olmaz ama siyasi meşruiyet düşüyor. 50+1 ile seçildiyse herkes biliyor ki MHP desteği ile oldu. Bir o olabilir, öngörülemeyen bir faktör. Pat diye günün birinde yapar mı yapar. Ama benim kanaatim ülkede şartların biraz daha düzelmesini, iklimin biraz daha iktidardan yana olmasını tercih edecektir. Vakit kendi lehine işleyecek diye düşünüyor olabilir.
Gazete Duvar