BAHAR ALERJİSİNE İYİ GELEBİLECEK 14 ÖNERİ
3 yaş üstü çocuklar ve erişkinleri etkiler
BAHAR ALERJİSİNE İYİ GELEBİLECEK 14 ÖNERİ
Baharın habercisi olan havaların ısınması, çiçeklerin açması ve ağaçların yeşermesi beraberinde bahar alerjisini de getiriyor. Saman nezlesi ya da alerjik rinit olarak da bilinen bahar alerjisi en çok çayır, çiçek ve ağaç polenlerinden kaynaklanıyor. Hapşırma, göz kaşıntısı, burnu tıkanıklığı gibi belirtileri olan ve bazı durumlarda başka hastalıklarla da karışabilen bahar alerjisinin tanısı için alerji deri testi yapılması gerekiyor. Tedavi edilmediğinde astıma dönüşebilen bahar alerjisine karşı alınacak önlemler ise hastalığın daha hafif geçmesine yardımcı oluyor. Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Selda Kaya, bahar alerjisi ve alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.
3 yaş üstü çocuklar ve erişkinleri etkiler
Bu aylarda çiçek tozları denilen çayır, çiçek ve ağaç polenlerinin havada dolaşımı artış gösterirken, polen alerjisi olan kişilerde de alerjik rinit belirtileri görülmektedir. Saman nezlesi olarak da bilinen bahar alerjisinin toplumda izlenme sıklığı ise yüzde 15-30 oranında değişirken, bu rahatsızlık daha çok 3 yaş ve üstü çocuklar ile erişkinleri etkilemektedir.
Çayır, çiçek ve ağaç polenlerine dikkat!
Alerjinin ortaya çıkma sebebi tam olarak bilinmese de yapılan araştırmalar, bazı özelliklere sahip kişilerde çeşitli maddelere alerjik reaksiyon gelişebildiğini göstermektedir. Özellikle genetik geçiş, bahar alerjisinin gelişmesinde risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bahar alerjisinin ortaya çıkma zamanı ve şiddeti, ilgili alerjen maddenin ortamda bulunma yoğunluğuyla yakından ilişkilidir. Bahar alerjisi yaygın olarak mevsim geçişlerinde görülmekle birlikte, bu alerjiyi tetikleyen en önemli etken çayır, çiçek ve ağaç polenleri olmaktadır. Ağaç polenlerine alerjisi olanlar erken bahar aylarında, çimen alerjisi olanlar baharın son dönemi ile yaz aylarında alerjik reaksiyon göstermektedir.
Göz kaşıntısı ve burun tıkanıklığı sık görülen belirtilerdendir
Genellikle her yıl belirli zaman diliminde tekrarlayan bahar alerjisinin başlıca belirtileri arasında hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akması, burun kaşıntısı, kaşıntılı sulu gözler, ağız veya boğaz kaşıntısı, göğüste sıkışma bulunmaktadır. Bununla birlikte baş ağrısı, nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürme ve bazı kişilerde koku ve tat duyusunun azalması ise daha az görülen semptomlar arasında yer almaktadır.
Alerji deri testi ve kan testleri ile tanı konulmalıdır
Mikropların sebep olduğu hastalıklarla karışabilen bahar alerjisinin tanısı ayrıntılı muayenenin yanı sıra alerji deri testi veya kan testleri ile konulmalıdır. Bunlara ek olarak kantitatif Ig tespiti, serum total Ig E, allerjene özgü I gE solunum fonksiyon testleri de hasta özelinde istenebilmektedir.
Alerjenlere maruziyet azaltılmalı
Bahar alerjisinin yarattığı şikayetleri önlemenin en iyi yolu alerjenlerden kaçınmaktır. Polenlerin yoğun olduğu yerlerde az zaman geçirmek, gündüz camları kapalı tutmak, eve gelince duş almak yararlı olmakta; bununla birlikte tedavide antihistaminik antialerjik ilaçlar, burun spreyleri ve alerji aşıları kullanılmaktadır.
Tedavi edilmeyen alerji astıma neden olur
Uygun tedavi ve takip ile kontrol altına alınmayan bahar alerjisi astıma neden olabilmektedir. Toplumun ortalama yüzde 10’unda görülen astımın en önemli nedeni alerjidir. Astım ise düzenli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır.
Bahar alerjisine karşı alınacak önlemler
- Alerjenlerin bulunduğu ortamdan uzaklaşılmalı,
- Alerji mevsimi öncesi doktor kontrolüne gidilmeli ve uygun ilaçlara başlanmalı,
- Dışarıda geçirilen zaman kısıtlanmalı,
- Klima kullanılmadan önce temizliği yapılmalı,
- Burun tuzlu su ile hazırlanan gargara veya steril spreyler ile sık sık temizlenmeli,
- Yeterli miktarda sıvı tüketilmeli,
- Kıyafet, ayakkabı, saç aksesuarı gibi eşyalar değiştirilerek alerjenler evin dışında bırakılmalı ve duş alınmalı,
- Dışarıda giyilen ayakkabı veya terlikler kapının dışında bırakılmalı veya kapalı bir dolaba kaldırılmalı,
- Polenlerin yoğun olduğu zamanlarda maske takılmalı,
- Sağlıklı beslenilmeli ve bağışıklık desteklenmeli. Her öğünde mutlaka en az bir adet taze meyve ve sebze tüketilmeli,
- Üzüm, elma, portakal ve domates gibi alerji belirtilerini artıran gıdalar dikkatli tüketilmeli,
- Bulunulan ortamdaki nem buhar makineleri ile uygun seviyeye getirilmeli,
- Sigaradan uzak durulmalı,
- Polenler çamaşırlara yapışabildiğinden çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır.