Bahçeli: Kavala cezasını çeksin, vatandaşlıktan çıkarılsın
Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin de kapatılması çağrısı yaptı.
Bahçeli: Kavala cezasını çeksin, vatandaşlıktan çıkarılsın
Demirtaş, Kavala, Baydemir davalarının sonuçlandırılmasını isteyen Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin de kapatılması çağrısı yaptı. Ayrıca "Kavala cezasını çektikten sonra sınır dışı edilsin" dedi.
DUVAR - Osman Kavala'nın tutukluluğuna ilişkin 10 büyükelçiye tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur. İç ve dış işgal cephesinin makyajı dökülmüştür. Kavala paydasında Türkiye husumetinin mayası karılmıştır" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, özetle şunları söyledi:
REJİM FARKLI, HÜKÜMET SİSTEMİ FARKLI: Aziz Atatürk'e göre Cumhuriyet demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. Rejim ile hükümet sistemi arasındaki farkı çarpıtmak için kara propaganda yapanlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini hedef tahtasına koymuşlardır. Rejim başka, hükümet sistemi başkadır. Rejim Cumhuriyet, hükümet sistemi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Cumhuriyete karşı çıkanlar manda ve himaye sevdalılarıydı. Bugün ise güçlendirilmiş parlamenter sistem peşinde koşanlar FETÖ'nün ve PKK'nın dümen suyuna giren yozlaşmış partilerdir. Cumhuriyet demokrasinin, demokrasi de cumhuriyetin koruyucusudur. Kılıçdaroğlu'na kim ne söylüyorsa yanlışa düşürüyor.
DEMOKRASİ YOK DEMEK HAKARETTİR: Türkiye'de demokrasi yok' demek Türk milletine en ağır hakarettir. Kılıçdaroğlu ya bilerek ya da cehaletinin oyununa gelerek hem devlete hem millete kazan kaldırmıştır. Böylesi bir şahsın CHP Genel Başkanı olması inanılamayacak bir talihsizliktir. Cumhuriyet bedava kazanılmamıştır, işbirlikçilere bırakılmayacaktır.
TEHLİKELİ BİR ROL PAYLAŞIMI SÖZ KONUSU: 18 Ekim Pazartesi akşamı ABD Ankara Büyükelçiliğinden seviyesiz bir açıklama yapılmış, 9 devlet büyükelçisi de buna iştirak ederek, Türkiye'ye hukuksuz bir çağrıda bulunmuşlardır. Türkiye'nin iç hukuk düzeni ve egemen eşitliği 10 büyükelçi tarafından hedef alınmıştır. Yürüyen bir yargısal sürece teşebbüs etmek gibi bir skandala imza atmakla kalmamış, görevlerinin ölçülerini de aşmışlardır. Aynı talebi Kılıçdaroğlu da seslendirmiş, İP Başkanı da yeşil ışık yakmıştır. Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını harekete geçirmiş, ağız birliği halinde konuşmalarını dayatmıştır. Tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur.
TÜRKİYE HUSUMETİNİN MAYASI KARILDI: İç ve dış işgal cephesinin makyajı dökülmüştür. Kavala paydasında Türkiye husumetinin mayası karılmıştır. Kavala, Soros'un kuryesi, Gezi Parkı'nın finansörü, 15 Temmuz'da casusların irtibat ağı içinde yer alan şüpheli bir kişidir.
ANAYASA MAHKEMESİ KAPATILSIN: Soros uşağı olan Kavala 4 Ağustos 2015'te PKK'yı rasyonel politikalar yürüten bir örgüt olarak değerlendirecek kadar gözünü karartmıştır. Anadolu Kültür ile zehir saçmıştır. Anayasa Mahkemesi 22 Mayıs 2019'da Zühtü Arslan'ın da bulunduğu 5 üyenin karşı oyuyla 'kişi hürriyetinin ihlal edilmediğine' karar vermiştir. AYM öyle bir hale gelmiştir ki nerede bir hain, nerede bir çapulcu varsa onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş'ın yanında duran bu mahkemedir. Osman Baydemir ile hak ihlali kararı veren 30 bin lira tazminat ödenmesine hükmeden bu mahkemedir. Hem canımızı hem paramızı alıyorlar. Şehitlerimizin kana bulanmış haklarını AYM'nin asla umursamayacağını herkes görmeli. Hainin, katilin, teröristin hak ihlaline maruz kaldığını iddia eden mahkemenin, şehitlerimize, gazilerimize, polislerimize, yetimlerimize söyleyecek tek bir sözü olamaz. Dağda hak aradıklarını söyleyen caniler AYM'nin kapısından girmişlerdir. AYM kapanmasın da terörle mücadeleye sünger mi çekilsin? Demirtaş, Kavala, Baydemir davalarında hak ihlali var diyen hakimler bunu külahıma anlatsınlar. Dahası Mehmetçiklere söylesinler. FETÖ'cülerle, bölücülerle ilgili süren mahkemeler kısa süre içinde sonuçlandırılmalıdır. Dokunulmazlık tezkereleri süratle görüşülmelidir. Terör örgütüne destek verenlerle ilgili karar alınmalı, süratle sonuçlandırılmalıdır.
TÜRKİYE'YE ADETA MUHTIRA VERİLDİ: AİHM kararlarını uygulamayan Yunanistan'a hiçbir tepki gelmemektedir. 10 büyükelçi Sorosçu Kavala ile aynı mevziiye girerek adeta Türkiye muhtıra vermiştir. Bu bağımsızlığımıza kumpastır. Şayet G20 toplantısı öncesi Türkiye'ye mesaj vermek için büyükelçileri maşa gibi kullananlar varsa yel biçeceklerini söylemek isterim. Viyana Sözleşmesi'nin 9 ve 41'inci maddelerini hatırlatan MHP lideri Bahçeli, "Hiçbir organ makam, merci veya kişi mahkemelere ve hakimlere talimat veremez. 10 büyükelçi hem demokratik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesine hem de Anayasa'ya aykırı hareket etmişlerdir. Türkiye'de görev yapan dış misyonlar dahil hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Her şey çok açıktır. 10 ülkenin büyükelçisi zaten istenmeyen adam haline gelmişlerdir. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada Viyana Sözleşmesi'nin 41'inci maddesini teyit eder açıklama yapmıştır. Diğer büyükelçilerden de benzer açıklama gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın cesur ve kararlı tutumu tarihi bir yanlışın düzeltilmesinde önemli bir dayanaktır. Türkiye kum torbası değildir, küstahların elinde oyuncak olmayacaktır. 18 Ekim bildirisinden geri adım atılması olumludur
KAVALA CEZASINI ÇEKSİN, VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILSIN: Kavala ile ilgili önerimiz şudur; Bu Sorosçu'nun hükmü verilirse önce cezasını Türkiye'de çekmesi, sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçiden birisinin ülkesine gönderilmesi zaruriyettir. Türkiye Cumhuriyeti'ni kendi çıkarları adına hiçbir dış misyon şefi nüfuzu altında tutamayacaktır. Herkes haddini bilsin, saygısızlığa tahammülümüz yoktur.
AB'YE ÜYELİK OLURSA NE ALA: Türkiye'nin üyelik hususundaki tercihi açıktır. Üyelik olursa ne ala, olmazsa dünya ne AB'den ne ABD'den ibarettir. Türk dünyası Türkiye ile kucaklaşmayı beklemektedir. Kızıl elma davasından dönmeyeceğiz.
YA PARAMIZI YA UÇAKLARI VERİN: Bu ülke (ABD) haydut devlet durumuna düşmek istemiyorsa ya paramızı ya uçakları (F-35) vermekle yükümlüdür. 30-31 Ekim 2021 tarihlerinde Roma’da düzenlenecek G-20 Zirvesi’nde iki ülke arasındaki anlaşmazlığa neden olan sorun alanlarının Sayın Cumhurbaşkanımızla ABD Başkanı arasındaki temas ve görüşmelerle hafiflemesi, çözüm kulvarına girmesi başlıca temennimdir.
TÜSİAD VESAYET ODAĞI GİBİ DAVRANMAKTAN VAZGEÇMELİ: Türkiye’nin çok cepheli sürdürdüğü mücadeleyi sekteye uğratmak için dönem dönem sivri açıklamalar yapan TÜSİAD’ın, başkanı vasıtasıyla gündeme taşıdığı haksız ve mesnetsiz eleştirilerini de esef karşıladığımızı, artık hükümetlerle uğraşma alışkanlığından, vesayet odağı gibi davranmaktan vazgeçmelerini samimiyetle bekliyorum. TÜSİAD kendi işine bakmalı, milletin vermediği bir yetkiyi kullanma gayretkeşliğine kesinlikle heves etmemelidir. (DUVAR HABER MERKEZİ)