Bahçeli ve anayasa
BAHÇELİ MODELİ
Bahçeli ve anayasa
Liderlerin birbiriyle uzlaşmaz kavgalar yapması, hatta rakibini hain diye suçlaması bizim yüz yıllık tarihimizi zehirlemiş bir siyasi hastalığımızdır. Bu yüzden uzlaşmayla yapılabilecek işleri yapmakta zorlanıyoruz.
1970’lerde bu ülkede günde yirmi genç öldürülürken, politikacılarımız Meclis’te cumhurbaşkanı seçme konusunda bile uzlaşamamışlardı! Bugün de uzlaşmayla anayasa yapamamak, sosyolojik zemini geniş bir sistem kuramamak gibi bir sarmala kapılmaktan ciddi surette endişeliyim.
Bu sebeple, liderlerin öfkeli konuşmalarını geçiyorum; aslında ne demek istediklerine bakıyorum.
MHP lideri Bahçeli’nin dünkü konuşmasında, her zamanki öfkeli üslubu bir tarafa, asıl konu anayasa ve sistem meselesiydi… “CB Hükümet Sistemi, Türkiye'nin arayıp bulduğu şifadır” diyordu.
Bahçeli bir buçuk sene önce açıkladığı “100 Maddelik anayasa taslak metni”ni hatırlatıyordu. Bu metni “değerli anayasa hukuku bilim insanlarının” hazırladığını söylüyordu…
BAHÇELİ MODELİ
Bahçelinin bir buçuk sene önce Mayıs 2021’de açıkladığı metin gerçekten yüksek akademik kaliteye sahipti. Bakın, CB sisteminde nasıl değişiklikler öneriyordu:
• CB hükümet sistemi yerine ‘kurumsallaşmış başkanlık sistemi’ terimini savunuyordu… Sistemin kurumsallaşması için Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olmalı ve halk tarafından seçilmeliydi. Kabinesi anayasal statüye kavuşturulmalıydı. Hükümet programı Meclis’e sunulmalıydı. İdareyi düzenleme yetkisi Cumhurbaşkanından alınmalı, ‘kanunilik ilkesi’ sağlanmalı, Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmeliydi…
• Meclis güçlendirilmeliydi, Meclis Başkanı siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk yapabilmeli, uluslararası antlaşmaları sonlandırma yetkisi Meclis’e ait olmalı, Meclis soruşturması etkili hale getirilmeliydi…
•Yargıda ‘bağımsız ve tarafsız yapılanma’ anlayışı ön plana çıkarılmalı, HSK yerine Yargı Yüksek Kurulu kurulmalıydı…
Bu gibi birçok öneriler vardı. Demek ki, Bahçeli CB sistemindeki aksama ve tıkanmaları görüyor. Bahçeli’nin metninde Cumhurbaşkanını “tek seçilmiş” olmaktan çıkarılıyor, kurumlar güçlendiriliyordu.
Dahası; güven oyu, kabine sistemi, idarenin kanuniliği, Meclis soruşturmasının etkinliği, partiler üstü uzlaştırma işlevine ihtiyaç duyulması gibi parlamenter sistemdeki unsurları başkanlık sistemine almayı öneriyordu.
ERDOĞAN KABUL ETMEZ
Bu sebeple “Bahçeli Erdoğan’ı başbakan yapmak istiyor” diye yazmıştım. (Karar, 7 Mayıs 2021)
Erdoğan’ın, böyle yetkilerinin sınırlandırılmasını kabul etmeyeceğini çünkü “sistemin işlerliğinden çok kendi iktidarını öncelediğini” yazmıştım. (Karar, 14 Kasım 2021)
Nitekim Erdoğan’dan bir buçuk yıldır bir ses çıkmadı. Fakat bu yüzden Cumhur İttifakı’nda herhangi bir sorun çıkmaz. Çünkü her iki parti de öbürünü dışlayamaz.
Bizde siyasetin kısa vadeli beklentileri, maalesef çok defa uzun vadeli programlardan daha etkili olmaktadır. Seçim ekonomilerinin enflasyonu patlatması, oy için verimsiz yatırımlar gibi, parti ittifakları da böyle.
CB sisteminin sorunları MHP’li anayasa uzmanı ilim insanlarının bu raporunda da açıkça görülüyor.
Kuvvetler ayrılığına yer vermeyen her sistem yanlıştır kolay da değişmeyecektir maalesef.
HANGİ SİSTEM?
Türkiye gibi kurumlaşma düzeyi yetersiz toplumlarda “lider kültü” başlı başına bir sorundur. Böyle bir kültürde devlet başkanının bir de sıkı parti disiplinine sahip olmasının Latin Amerika tipi “yarı demokratik” yönetim sorunlarına yol açtığını merhum Burhan Kuzu 2011’de yayınladığı “Başkanlık Sistemi” adlı kitabında yazmıştı. (s. 102-105)
Merhum Kuzu sonradan bunu hatırlamasa da işte fiilen yaşıyoruz.
Bahçelinin Mayıs 2021’de açıkladığı, gerçekten akademik kalitedeki raporda, krizlerde arabuluculuk yapacak partisiz bir makam ihtiyacının görülmüş olmasını çok önemsiyorum. Bu Meclis Başkanlığı olamaz. Parlamenter sistemdeki “partisiz cumhurbaşkanı” kurumunun işlevi budur. Türkiye’nin yapısal ihtiyacıdır.
Anayasa ve siyaset bilimleri böyle dediği gibi, bugün hangi milliyetçi çıkıp da “Türk devlet geleneği”nde hakan, hükümdar ya da padişahın siyaseten bir gruba mensup olduğunu söyleyebilir?!
Netice, doğrusu güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmektir.
https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/bahceli-ve-anayasa-1594840