Barolar yürüyüşü Anıtkabir'de sonlandırdı: "Türkiye'de savunma tarihi tekrar yazıldı"

Feyzioğlu'na sırtlarını döndüler

Barolar yürüyüşü Anıtkabir'de sonlandırdı: "Türkiye'de savunma tarihi tekrar yazıldı"




Hükümetin hazırlık içinde olduğu çoklu baro sistemine karşı cuma günü Türkiye'nin çeşitli kentlerinden Ankara'ya yürümeye başlayan baro başkanları, dün sabah saatlerinde başkentin girişinde polis kuvvetleri tarafından durdurulmuş ve yürüyüşlerine izin verilmemişti.

Anayasal haklar ereğince yürüyüşü gerçekleştirmeden alandan ayrılmayacaklarını söyleyen baro başkanları ve beraberindeki çok sayıda avukat, geceyi bölgedeki polis ablukası altında geçirdi.

Başkentin girişine metreler kala durdurulan baro başkanlarını bu sabah saatlerinde baro başkanlarını Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP ve Gelecek Partisi heyetleri ziyaret etti.

Baro temsilcileri sembolik yürüyüşü gerçekleştirmek için kamu görevlileriyle temaslarını sürdürürken, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da alana geldi ancak baro başkanları kol kola girip Feyzioğlu'na sırtını döndü.

Feyzioğlu, 27 saat boyunca kentin girişindeki polis ablukası altında bekleyen meslektaşlarının yanına gelmediği ve aynı saatlerde başka bir grup baro başkanı ile Anıtkabir'den fotoğraf paylaştığı sebebiyle 'baroları bölmek' ile eleştirilmişti.

Feyzioğlu'na sırtlarını döndüler

Feyzioğlu'nun bu sabah yaptığı ziyaret sırasında Feyzioğlu'na sırtına dönen baro başkanları, kol kola girerek Feyzioğlu'nun alana girmesine izin vermedi.

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel'in paylaştığı videoda, Feyzioğlu'nun birkaç dakika boyunca kendisine sırtı dönük haldeki baro başkanlarıyla konuştuğu görülüyor.

Barolar yürüyüşü Anıtkabir'de sonlandırdı: "Türkiye'de savunma tarihi tekrar yazıldı"

Feyzioğlu kendisine tepki gösteren baro başkanlarına, "Eyvallah, biz baroları bölmek istemiyoruz" demesi üzerine başkanlar arasında "Baroları siz böldünüz" itirazları yükseldi.

Baro başkanları ise Feyzioğlu'na, "Gölge etmeyin Sayın Başkan, dün biz buradayken siz neredeydiniz? Baroları terörize ederek bu noktaya getiren sizsiniz. Geçmiş olsun dileğinizi kabul etmiyoruz. Bize terörist denirken neredeydiniz? Size ihtiyacımız yok bizim" diyerek cevap verdi.

Feyzioğlu, baro başkanları kendisiyle görüşmeyi reddettiği için alandan ayrılmak zorunda kaldı.

Baro başkanları bugün Anıtkabir'e gitti

27 saatin ardından temsili yürüyüşe izin verilmesi sonrası baro başkanları yaklaşık 500 metrelik temsili bir yürüyüş ile Ankara'ya giriş yaptı.

Başkanlar ve beraberlerindeki heyet araçlarla Anıtkabir'e hareket etti.

Atatürk'ün anıt mezarını ziyaretin ardından Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan bir basın açıklaması yaptı ve "Bugün Türkiye'de savunma tarihinin belki tekrar yazıldığı gün olarak tarihe geçmiştir" dedi.

Sağkan, yaşananları şöyle özetledi:

"Başkanlarımızın bütün illerden geçişlerinde hiçbir sorun yaşamadıkları halde, kilometrelerce yürüdükten sonra başkente geldiklerinde sadece simgesel olarak yapacakları çok kısa bir yürüyüşe tahammül gösterilemediğine ve çok ciddi müdahale edildiğine şahit olduk."

"Yazılı bir emir var mı diyoruz yok, bir valilik kararı var mı diyoruz yok, ki zaten olamaz. Sizi yürütmeyiz, size dünyayı dar ederiz anlayışı var. Fakat yılmadık, bütün gün bulunduğumuz yerde bekledik, şiddete uğradık, yağmurda ıslandık, meslektaşlarımızın bize getirdikleri battaniyeleri vermediler."

"Yolumuzun açılma süreci bizim kararlılığımızla gerçekleşti çünkü biz bugün saat 10 gibi oradaki emniyet mensuplarına, bize neye karar verdiğimizi sorduklarında, 'Bu yol açılmadığı müddetçe buradan bir yere kıpırdamayacağız, bir ay da sürse, bir sene de sürse biz buradayız' dedik. Ve o yol ondan sonra açıldı. Yolun açılmasına tek sebep kararlılıktır."

Barolar yürüyüşü Anıtkabir'de sonlandırdı: "Türkiye'de savunma tarihi tekrar yazıldı"

Sağkan, bugün alana gelen Fevzioğlu hakkında ise, "Meslektaşı zor durumdayken, meslektaşı darp edilirken, meslektaşı yerlerde sürüklenirken, koltuk bulamayıp çamurlarda otururken kalkıp gelmeyip, daha sonra iş çözülmüş, gerekli uzlaşı sağlandıktan sonra olay mahalline gelerek kendi üzerine bir kısım payeler katma gayesi olan bir baro başkanı seyretmek durumunda kaldık" dedi.

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ise 'baroları böldürmemek için' ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti:

"Bu bir başlangıçtı ve yapabilecek en etkili başlangıcı yaptık. Taleplerimiz tüm ülke ve dünya medyasında yer aldı. Şimdi bu başlangıç ışığında görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Etkinlik ve toplantılarımız devam edecek. İktidarın çalışmasına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz."

Böylece baro başkanlarının cuma gününden bu yana süren yürüyüşü son buldu.

Baro başkanlarının bugün bir değerlendirme toplantısı yaptıktan sonra görev yaptıkları kentlere dönmeleri bekleniyor.

Neler yaşandı?

Baro başkanları ve beraberindeki çok sayıda avukatın 27 saatlik bekleyişi sırada çokça kez gerilim tırmandı, polis kuvvetleri ve avukatlar arasında arbede yaşandı.

Pazartesi günkü arbedelerde bazı baro başkanları vücutlarına darbeler alırken, yürüyüşlerinin durdurulduğu Elya Center önündeki bekleyişleri süresince 'özel mülk' olduğu gerekçesiyle alandan ayrılmalarını isteyen inşaat görevlileriyle de gerilim yaşandı.

Avukatlar, parsel kayıtlarına göre alanın özel mülk olmadığını ifade ederek yürüyüşü gerçekleştirmeden önce alandan ayrılmayı reddetti.

Sıcak hava sebebiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin avukatlara gönderdiği çadırların kurulması engellendi, avukatların ihtiyaçlarını giderdiği yakındaki bir pastaneye de sosyal mesafeye uyulmadığı gerekçesiyle ceza kesildiği ifade edildi.

Barolar yürüyüşü Anıtkabir'de sonlandırdı: "Türkiye'de savunma tarihi tekrar yazıldı"

Gün içerisinde alınan sert önlemler gece yarısı da sürdü.

Geceyi orada geçirmeye karar veren avukatlara şiddetli sağanak yağış nedeniyle gönderilen çeşitli malzemeler de bariyerlerle çevrilmiş alan içerisine alınmadı.

Zaman zaman baro başkanları ve gazetecilerin temas etmesi aralarına bariyer koyularak engellendi.

Baro başkanlarının Ankara yürüyüşüne yapılan polis müdahalesi ve baroların yapısında değişiklik öngören yasa değişikliği teklifi salı günü Çağlayan Adliyesi'nde de protesto edildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü ise pazartesi günü yaptığı açıklamada, baro başkanlarının başkentte yürüyüşlerine Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile pandemi tedbirleri kapsamında izin verilmediğini bildirdi.

Emniyet Müdürlüğü açıklamasında, "Kendilerine araçlarla şehre girebilecekleri, Anıtkabir ya da bir başka mahale gitmeleri hususunda ve varsa diğer talepleri konusunda yardımcı olunacağı ifade edilmiştir. Buna rağmen yürüyüş yapmakta ısrar eden ve bir süre yolu trafiğe kapayan grup usulüne uygun şekilde kenara alınarak yol trafiğe açılmıştır" ifadelerine yer verildi.

Yasa değişikliğiyle ne amaçlanıyor?

BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberine göre AKP, baro başkanlarının Ankara yürüyüşüyle tepki gösterdiği baroların yapısında değişiklik öngören yasa değişikliği teklifinde sona geldi. MHP ile de görüşülerek hazırlanan yasa teklifinin 27 maddeden oluştuğu öğrenildi.

Yasa teklifinin, muhalefetin görüşü alındıktan sonra, cuma ya da en geç gelecek hafta başında TBMM Başkanlığı'na sunulması planlanıyor.

Baroların itiraz ve protestolarına karşın teklifle en fazla üyeye sahip olan Ankara, İstanbul ve İzmir'de "çoklu baro" kurulmasının yolu açılıyor.

Ankara Emniyet Müdürlüğü ise dün yaptığı açıklamada, baro başkanlarının başkentte yürüyüşlerine Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile pandemi tedbirleri kapsamında izin verilmediğini bildirmişti.

AKP kaynaklarının verdiği bilgiye göre, tartışma konusu olan "çoklu baro" 3 büyük ille sınırlanacak. Buna göre üye sayısı 5 binin üzerinde olan illerde 2 bin üyenin imzasıyla birden fazla baro kurulabilecek.

Böylece, üye sayısı 5 binin üzerinde olan Ankara, İstanbul ve İzmir'de birden fazla baro kurulabilecek.

Salı günü CHP'nin grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu ise "Bir devlette iki tane Merkez Bankası olmaz. Aynı vilayette iki tane vali olmaz. Aynı kazada iki kaymakam olmaz. İki tane maliye bakanı olmaz. Bir ilde de bir tane baro olur" dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, "Bizim bile vakıf olduğumuz bir teklif bile yok, hangi maddesine karşı çıkıyorsunuz" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, Gül'e şöyle yanıt verdi:

"Sayın Bakan rejim değişti senin haberin yok ki? Sana niye sorsunlar ki? Siz kanun hazırlayamazsınız, böyle bir yetkiniz yok sizin. Ama biliyoruz siz kapalı kapılar ardında hazırlıyorsunuz, iktidar partisinin milletvekilleri gözü kapalı imzalıyorlar. Aslında bir oyun seyrediyoruz. Vekiller teklifi nasıl savunacağını bilmiyor çünkü içeriği bilmiyorlar."

BBC TÜRKÇE