Başkan Erdoğan'ın kız torunları intihara sürüklense susar mıydı?

YUSUF İNAN YAZDI...

Başkan Erdoğan'ın kız torunları intihara sürüklense, susar mıydı?

Sizi biraz geriye götüreceğim.

05 Mart 2009 tarihine.

“Ders İngilizce, konu Dursun Çiçek” başlıklı bir köşe yazısı yazdım, Türkiye karıştı.

O günlerin vebalı gündemi “İrticayla Mücadele Eylem Planı” adlı belgede imzası bulunduğu iddia edilen Albay Çiçek!

Olayı kısaca özetlemek istiyorum.

İzmir 60. Yıl Anadolu Lisesi’nde İngilizce öğretmeni H.F.K. İngilizce dersinde Albay Dursun Çiçek’i konu ediyor. Bir kısım öğrenciler öğretmene itiraz ediyor, bir kısmı da destek veriyor. Derste tartışma büyüyünce İngilizce öğretmeni H.F.K. idareye şikayet ediliyor. Öğrenciler arasında çıkan tartışma öğretmenler odasına sıçrıyor. Bu sefer öğretmenler kendi arasında tartışıyor. İzmir’in en gözde okullarından İzmir 60. Yıl Anadolu Lisesi karışıyor.

İşte bu aşamada konu bana  geldi. Olayı araştırdım ve “Ders İngilizce, konu Dursun Çiçek” başlıklı bir köşe yazısı yazdım…

O köşe yazısı  ile olay bir anda Türkiye gündemine oturdu!

Milliyet Gazetesi’nin 9 Mart 2009 tarihli haberinde benim cümlelerimi okuyabilir, olaya nasıl yaklaştığımı analiz edebilirsiniz.

‘Çok nazik kibar insan’

Okulda yaşanan olay bir internet sitesinde şu cümlelerle anlatıldı:

“Anadolu Lisesi’nde bir İngilizce öğretmeni çocuklara darbe iddiaları nedeniyle yargılanan Dursun Çiçek’i ders konusu yapıyor. Sayın bayana göre Çiçek çocuklarına ve onların arkadaşlarına meyveleri soyarak arkalarından koştururmuş. Nazik ve kibar insanmış, askerlere kesinlikle emir vermezmiş!

İngilizce öğretmeninin Çiçek’i çocuklara anlatması ve bu süreci sorgulaması doğru mu? 60. Yıl Anadolu Lisesi’nde tüm bu olup bitenlerden okul yönetiminin haberi var mı?”

İşte o köşe yazısı sonrası tüm medya İzmir 60. Yıl Anadolu Lisesi’ne koştu. Televizyon kanalları okulun önünden canlı yayın yapmaya başladı. Olay o kadar büyüdü ki, dönemin Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu olaya el koydu.

Okul Müdürü Ömer Aslan, 60. Yıl Anadolu Lisesi’nde ki krizi yönetemedi. Okulda öğretmenler ve öğrenciler ikiye bölündü.

Ömer Aslan, okulun önünden canlı yayın yapan ATV  kameralarına konuştu. 13 yaşında bir kız öğrenciyi  olayı basına sızdırmakla suçladı, hedef gösterdi.

O öğrenci 60. Yıl Anadolu Lisesi’ne en yüksek puanla birinci olarak girmişti.

Bazı öğretmen ve öğrencilerin baskılarına ve mobinglerine dayanamayan 13 yaşındaki kız öğrenci okuldan ayrılmak zorunda kaldı.

Psikiyatri hastası oldu.

İntihara kalkıştı.

Tedavi sonrası nakil için okul bulunamadı.

Yaklaşık altı ay sonra dönemin İzmir Milli Eğitim Müdürü’nün girişimleri ile bir özel okula tam burslu olarak yerleştirildi.

O çocuk yüksek puanla ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’ni kazandı. Hastalığı nedeniyle ODTÜ'ye gidemedi.

Bilgisayar Mühendisi oldu.

Amerika’da devlet bursuyla doktora kazandı.

Hastalığı yeniden nüksetti ve ABD’deki doktora programına gidemedi.

O oğrenci hala psikiyatri tedavisi görüyor!

O öğrenci benim kızımdı!

ÖMER ASLAN HABERTÜRK MANŞETİNDE!

Habertürk Egeli gazetesi Ömer Aslan'ın kadın peruklu, lolipoplu fotoğraflarını manşetten haber yaptı.

Tarih, Kasım 2009…

Okul Müdürü Ömer Aslan yeniden Türkiye gündemine geldi.

Milli Eğitim camiasında büyük tartışma yaşandı.

Tepkiler çığ gibi büyüdü.

Öğrenci velileri "çocuklarımız kime emanet" demeye başladı...

ÖMER ASLAN'IN OKULUNDA BİR İNTİHAR VAKASI DAHA

Bu olaydan dört yıl sonra İzmir’de benzer bir olay daha yaşandı. 

Ege'nin önemli gazetelerinden Yeni Asır o olayı 10 Ocak 2013 tarihinde “Hayatı Karardı” başlığı ile verdi.

Bu sefer okul 60. Yıl Anadolu Lisesi değildi. İzmir Güzelbahçe Cengiz Topel Lisesi'ydi…

Değişmeyen bir şey vardı o da okul müdürü.

Okul Müdürü yine Ömer Aslan’dı…

Ömer Aslan yine sahnedeydi.

Bu sefer 14 yaşında N.B.D. intihara sürüklenmişti.

Olayı Yeni Asır’ın haberinden özetleyelim:

“Hayatı karardı

Okulun Şirince gezisinde arkadaşlarının istismarına uğradığı için kendini öldürmek isteyen liseli N.B.D. iyileştikten sonra da karşısına çıkarılan sorunlar nedeniyle okuldaki eğitimini devam ettiremiyor”

Yeni Asır’ın haberi sonrasında ben de “İzmir Milli Eğitim öğrencileri intihara sürüklüyor” başlıklı bir köşe yazısı yazdım. Her iki olayı özetledikten sonra eğitimdeki aksaklıklara vurgu yaptım.

Ömer Aslan haberi yazan Yeni Asır’dan değil de benden şikayetçi oldu.

13 ve 14 yaşında iki kız öğrenciyi intihara sürükleyen değil de, o olayları haber yapan gazeteci ve yazar Yusuf İnan İzmir Adliyesi’nde yargılandı.

İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava İzmir Adliyesi’ni karıştırdı.

İzmir Adliyesi büyük tartışmalara sahne oldu.

İzmir Adliyesi’ndeki kaynağımın iddiasına göre, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin adı ve refansı kullanılarak 40. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Dinçer ŞENTÜRK'e baskı yapıldı.

Hakim Şentürk de baskılara dayanamadı ve beni 2100 lira para cezasına çarptırdı.

Para cezasının 2100 lira olması neden önemli?

Karar temyiz edilemiyor!

Burada Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün kulaklarını çınlatmak gerekiyor.

13 – 14 yaşında iki kız öğrenciyi intihara sürükleyen eğitimci yargılanmıyor da, olayları haber yapan gazeteci yargılanıyor ve kanunların açıklarından yararlanılarak temyiz yolu kapatılıyor.

20. Asliye Hukuk Mahkemesi de, 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararını gerekçe göstererek,  3 Kasım 2021 tarih ve Sayı : 2021/8 ile 10 bin lira tazminata mahkum etti. 

Türkiye boşuna kadın cinayetlerini tartışmasın.

Geçtiğimiz gün sokak ortasında samuray kılıcıyla öldürülen Başak Cengiz için kimse tweet atmasın!

Kadın cinayetleri durdurulsun denilmesin!

Durmaz!

Çünkü, kadın cinayetlerinin katilleri yanlış yerde aranıyor!

İğneyi samanlıkta kaybetmişsek, samanlıkta aramamız gerekir.

Bu ülkenin erkekleri; kadınları, kızları öldürüyorsa, bunun sorumlusu eğitim sistemimizdir.

Demek ki biz okullarımızda iyi eğitim veremiyoruz.

O nedenle bu ülkenin erkekleri kendi karılarını, kızlarını, kardeşlerini, hiç olmadı hiç tanımadıkları kızları kadınları öldürüyor…

Yargının genç kızları intihara sürükleyen okul müdürünü koruyarak, haberi yazan gazeteciyi cezalandırması da gösteriyor ki, bu ülkede kadın cinayetleri durdurulamaz.

40. Asliye Ceza Mahkemesi hakiminin kendi kızı intihara sürüklenmiş olsaydı, yargıyı bypass ederek intihara sürükleyen okul müdürünü aklamaya çalışır mıydı?

Kadın cinayetlerinde sorumluyu ararken, samanlığa dönme vakti!

SORU - YORUM!

Sayın Devlet Bahçeli İzmir Adliyesi'nde adının kullananlarla ilgili harekete geçecek mi?

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu İzmir Adliyesi’ndeki CHP’li hakim ve savcılara “adalet” çağrısı yapacak mı?

AYM Başkanı Zühtü Arslan, bu konuda AYM'ye yapılan başvuruyu önceden olduğu gibi “Kabul edilemezlik” diyerek geri gönderecek mi?

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Adliyesi'ndeki skandalların araştırılması için yetkisini kullanarak müfettiş görevlendirecek mi?

HSK ve Türkiye Barolar Birliği adliyelerdeki hukuk ihlalleri ile ilgili harekete geçecek mi?

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter: @Yusufinan2023

İnstagram: yusufinan2023

E-Mail: [email protected]