Başsavcılıktan Erdoğan'a hakaret davasında, "hukukun üstünlüğü" hatırlatması

CHP'li Dila Koyurga'nın D.K. olarak kodlandığı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklaması şöyle:

Başsavcılıktan Erdoğan'a hakaret davasında, "hukukun üstünlüğü" hatırlatması


Başsavcılıktan Erdoğan'a hakaret davasında, "hukukun üstünlüğü" hatırlatması

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakan olduğu dönemde sosyal medya üzerinden hakaret ettiği öne sürülen CHP Gençlik Örgütleri İzmir İl Sekreteri ve Karabağlar Belediyesi Meclis üyesi Dila Koyurga hakkında ilk duruşmada verilen beraat kararı sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan dikkat çeken bir açıklama geldi. "Usul ve yasaya aykırı beraat kararı verildiği" iddialarına yanıt veren Başsavcılık, açıklamasında "Cumhuriyet Başsavcılığımız, hukukun üstünlüğü ilkesinin rehberliğinde, kanunların çizdiği çerçeve içerisindeki görev, yetki ve sorumluluklarını yerine getirerek soruşturmalarına devam edecektir" denildi.

Erdoğan'a, Başbakan olduğu dönemde sosyal medya üzerinden hakaret ettiği öne sürülen CHP Gençlik Örgütleri İzmir İl Sekreteri ve Karabağlar Belediyesi Meclis üyesi Dila Koyurga, önceki günkü ilk duruşmada "suçun unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle beraat etti. Ancak bu beraat kararına, hükümete yakın basın kuruluşlarından ve bazı sosyal medya kullanıcılarından tepki geldi.

Tepkiler üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bugün bir yazılı açıklama yaptı. 18 yaşından küçükken yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanan, bugün 24 yaşındaki Dila Koyurga'dan "suça sürüklenen çocuk" diye bahsedilen Başsavcılık açılamasında, hukukun üstünlüğüne vurgu yapıldı.

CHP'li Dila Koyurga'nın D.K. olarak kodlandığı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklaması şöyle:

"Bazı sosyal medya paylaşımlarında, Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret eylemlerinde usul ve yasaya aykırı olarak beraat kararlarının verildiği, yargı makamlarının bu konuda hukukun gereğini yapmadığı yönündeki iddialar nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca basın açıklaması yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Söz konusu paylaşımlarda öne sürülen olayda, suça sürüklenen çocuk D. K. tarafından yapılan 02.06.2013 ve 16.06.2013 tarihli paylaşımlara konu olayla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan vekili tarafından 26.05.2020 tarihli dilekçe ile “Kamu Görevlisine Görevinden Dolayı Hakaret” suçundan şikâyetçi olunmuştur. Söz konusu paylaşımların vuku bulduğu tarihte Cumhurbaşkanımızın başbakan olması nedeniyle soruşturma genel hükümlere göre başlatılmıştır.

İlgili, 2014 yılında 18 yaşını doldurmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2020/49799 soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma sonunda, paylaşımların yapıldığı tarihte failin 18 yaşından küçük olması, bu nedenle TCK 66/2. fıkrası uyarınca fiilin 5 yıl 4 aylık zamanaşımı süresine tabi olması ve bu sürenin de şikâyet tarihi itibarıyla dolmuş olması sebebiyle 08.06.2020 tarihinde Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiştir. Bu karar, Sayın Cumhurbaşkanımızın vekiline 13.06.2020 tarihinde elektronik tebligat yoluyla usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, karara yönelik herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.

Zamanaşımının dolmasına esas kabul edilen İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü raporuna göre, 2013 yılında atılmış söz konusu twitlere rastlanmadığı, paylaşımların 2019’dan önce belirlenemeyen bir tarihte kaldırılmış olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, şikâyet dilekçesinde yer almayan ancak soruşturma sırasında Cumhuriyet Başsavcılığımızca re’sen tespit edilen 17 Temmuz 2016 tarihli paylaşımdaki “Dün Konak Meydanına inipte direnme ayağına hırsızlık yapan şerefsizler saat kulesinin saatine musluk başlıklarına kadar çaldılar. Kanınızda var.” şeklindeki ifadeler ile ilgili olarak TCK’nın 216/2. maddesi kapsamında soruşturmaya devam edilmiştir. “Halkın bir kesimini alenen aşağılamak” suçundan yürütülen soruşturmada, “konutu terk etmemek” şeklindeki adli kontrol talebinde bulunulmuş, İzmir 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2020/303 D.iş sayılı kararıyla şüpheli hakkında 27.05.2020 tarihinde “elektronik kelepçe takılarak konutu terk etmemek’’ adli kontrol tedbiri kararı verilmiştir. Bu karar 05.06.2020 tarihinde yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrole çevrilmiştir.

Soruşturma sonunda 08.06.2020 tarihli iddianame ile İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/443 esasına kayden dava açılmış ise de, 21.01.2021 tarihli ilk duruşmada 2 suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Bu karara karşı

Başsavcılığımız tarafından istinaf yoluna başvurmak üzere 22.01.2021 tarihinde süre tutum dilekçesi verilmiş olup, gerekçeli kararın yazılmasına müteakiben istinaf yoluna başvurulacaktır.

Görüldüğü üzere, sosyal medyada dolaşıma sokulan iddialar gerçeği yansıtmadığından kamuoyunun yanlış bilgilenmesini önlemek amacıyla bu açıklamayı yapmak gereği hâsıl olmuştur.

Cumhuriyet Başsavcılığımız, hukukun üstünlüğü ilkesinin rehberliğinde, kanunların çizdiği çerçeve içerisindeki görev, yetki ve sorumluluklarını yerine getirerek soruşturmalarına devam edecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

CUMHURİYET