Batı’nın desteği sorgulanıyor... Zelenski'nin hedefi: 91 sınırlarına dönebilmek

Zelenski'nin hedefi: 91 sınırlarına dönebilmek

Batı’nın desteği sorgulanıyor... Zelenski'nin hedefi: 91 sınırlarına dönebilmek




Batı’nın desteği sorgulanıyor... Zelenski'nin hedefi: 91 sınırlarına dönebilmek

Deniz Berktay yazdı...

Rusya’yla Ukrayna arasında doğrudan savaş başlayalı, iki yıl oldu. Geçen pazar günü de, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, hem ikinci yıldönümü nedeniyle, hem de Ukrayna’nın 2024 hedeflerini açıklamak üzere, basın toplantısı düzenledi. Benim tek Türk gazeteci olarak (Cumhuriyet gazetesi adına) katıldığım bu etkinlik, aslında, savaşın geleceğine ilişkin belirsizliği daha fazla gözler önüne serdi.

Ben, 17 yıldan beri Ukrayna’dayım ve bu sürede, pek çok siyasetçinin basın toplantısına katıldım. Burada, aykırı soruların sorulması, olağan karşılanıyor. Son yıllarda Ukrayna’nın dokusu bir taraftan ABD, diğer taraftan Rusya’nın müdahalesiyle bozulmuş olsa da, Ukraynalılar, siyasi konularda genel olarak, esnek insanlar (buna ufak bir örnek verelim: Ukrayna’da 2015 yılı boyunca, başbakanlık binasını karşısındaki bayırda, Ukraynaca, “kaç tavşan kaç” yazılı bir pankart asılıydı. Çünkü, dönemin başbakanının yüzü tavşanı andırıyordu ve muhalifler ona “tavşan suratlı” diyordu. Ve o kişinin başbakanlık koltuğunda oturduğu bir yıl boyunca, o pankart orada asılı kaldı). Şimdi savaş şartları ve sıkıyönetimle birlikte bu dokuda bazı bozulmalar olsa da, Ukrayna’daki siyasi kültür, bir kişinin tek adamlık dayatmasına uygun değil (birisi tek adam olmayı istese de, bu kültür buna imkan vermez). Bürokrat veya siyasi liderler, “üstün insan” muamelesi görmüyor ve bunlara her türlü soru, sorulabiliyor.

Zelenski’nin basın toplantısında da, yine bazı muhalif sorular soruldu ve herhangi bir gerginlik, olmadı. Fakat Zelenski, sorulan sorulara tam yanıt verdi mi, bu, ayrı bir konu. Mesela bir gazeteci ona, “Putin size telefon etse, telefonu açar mısınız”, diye sordu, Zelenski, oyunculuk zamanlarından gelen hazırcevaplığıyla, Putin’in cep telefonu kullanmayı bilmediği, kendisininse, Putin’in kullandığı tarih öncesi iletişim yöntemlerini bilmediği yanıtını verdi. Fakat Putin müzakere etmeyi istese müzakere eder mi, bunu yanıtlamadı. Benim de ona yönelttiğim soru, “Zaferden ne anladığı" idi. Bunu sormamın da sebebi vardı: Ukrayna yönetimi, savaşta Rus Ordusu durdurulup Ruslar’dan bazı yerler geri alındıktan sonra bir açıklama yapmış ve “Bizim ‘zafer’den anladığımız şey değişti. Savaşın başında bizim için zafer, Ruslar’ı durdurabilmekti. Şimdiyse bizim için zafer, 1991 sınırlarına dönmek” demişti. Yani, artık sadece Ruslar’ın 2022’den itibaren işgal ettiği yerlerin değil, taa 2014’te ele geçirdiği Kırım Yarımadası’nın geri alınmasından bahsediliyordu. Zelenski ve çevresi, kendisi için başarı çıtasını epey yükseltmiş ve böylelikle, kendi kendisini aslında bir çıkmaza sokmuştu. Zira, hem Kırım Yarımadası Ruslar için hayati önemde olan bir bölgeydi ve Rusya yönetimi burayı bırakmamak için elinden geleni yapardı, hem de, Batı’dan Ukrayna’ya desteğin ilelebet süreceği, kesin değildi. Ve şimdi, Ukrayna’ya Batı’dan desteğin kesintiye uğradığı ve sahada inisiyatifin yeniden Rusya’ya geçtiği, dolayısıyla Kırım’ın geri alınmasının en azından bu yıl içinde mümkün görünmediği şartlarda, “zafer”den neyi anlıyorlardı? Birkaç soru içinde sorduğum bu soruya, yanıt gelmedi. Aslında bu bile, bazı şeyleri açıklıyor. Basın toplantısında Zelenski, bir taraftan, Putin’le asla müzakere etmeyeceğini, bu yılın ilkbaharında İsviçre’de bir barış konferansı düzenleneceğini, Ukrayna’nın müttefiki olan ülkelerle birlikte bir barış planının belirlenerek bunun Rusya’nın önüne konacağını söylüyor. Fakat toplantıda diğer sorulara verdiği cevaplar, Ukrayna’nın savaşta ABD yardımına bağımlı olduğunu ve bu yardımın devam edeceğinin kesin olmadığını ortaya koydu.

Evet, geçen yıldan bu yana, çok şey değişti. 2022 sonlarında Batı dünyası, Rusya’ya karşı seferber olduğu izlenimini veriyordu ve Ukrayna toplumunda savaşma motivasyonu çok yüksekti. Şimdiyse, Batı toplumunda da, Ukrayna toplumunda da, büyük bir yorgunluk var (Ukrayna’da askere gidecek kişi bulmakta zorlanıyorlar artık). 2022 sonunda Zelenski, ABD Parlamentosu’nda hem Demokratlar, hem de Cumhuriyetçiler tarafından ayakta alkışlanmıştı. Şimdiyse, aynı parlamentodan Ukrayna’ya yardımın geçmemesi yüzünden, Ukrayna’nın cephanesi giderek tükeniyor. Bir ay sonra ne olacağı, belli değil.

Ukrayna’nın önde gelen gazetelerinden Nehay Govoryat gazetesi de, geçen yıldan bu yana her şeyin nasıl değiştiğine dikkat çekmiş ve aslında savaşın başlarında, 2022’nin mart ayında Ukrayna ve Rusya yetkililerinin İstanbul’da Türkiye’nin öncülüğünde bir araya geldiklerini ve o dönemde çok daha kolay şartlarla barışın yapılabileceğini, fakat hem Kiev’in hem de Batı’nın uzlaşmaya yanaşmadığını, sonuçta bugün Batı’nın yardımının azaldığını ve değil 2022’de işgal edilen yerlerin geri alınmasının, mevcut savaş hattında savaşın durdurulmasının bile zorlaştığını yazıyor.

Ukrayna’da savaş ve sıkıyönetim şartlarında bile böyle yazıların yazılmaya başlanması, Batı’ya duyulan soru işaretlerinin de ne kadar arttığını gösteriyor.

Odatv.com