Beş Soruda ABD-İran Nükleer Görüşmeleri

Dolaylı görüşmelerde ne amaçlanıyor?

Beş Soruda ABD-İran Nükleer Görüşmeleri


Beş Soruda ABD-İran Nükleer Görüşmeleri

ABD ve İran 6 Nisan’da Viyana’da nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması müzakereleri kapsamında dolaylı görüşmelere hazırlanıyor. VOA Türkçe, Trump döneminde ABD’nin çekildiği nükleer anlaşmada tarafların hangi noktada olduklarını ve görüşmelerden beklentileri derledi.

Dolaylı görüşmelerde ne amaçlanıyor?

Amaç, tüm tarafları anlaşmaya yeniden uymaya sağlama çabalarına odaklanmak. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, bu sürecin Avrupa Birliği’nin katılımcılarla birlikte oluşturacağı çalışma grupları etrafında şekilleneceğini söyledi.

Avrupa Birliği’nden bir yetkili, dolaylı görüşmelerde temel konunun ABD’nin kaldırabileceği yaptırımlar listesi ile İran’ın karşılaması gereken nükleer yükümlülükler olduğunu ve iki tarafın da bir noktada uzlaşması gerektiğini ifade etti.

Yetkili, “En nihayetinde bu konuya benzer bir şekilde yaklaşıyoruz. İki aydan daha kısa bir zamanda bunu başarabileceğimizi düşünüyorum’’ dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın geçen hafta Brüksel’de yapılan NATO toplantıları sırasında müttefik ülkelerle gerçekleştirdiği temaslarda İran konusunda olasılıkları değerlendirdiği belirtiliyor.

Doğrudan görüşme olur mu?

Avrupalı bir diplomat, İran ve ABD’nin Viyana’da yapılması planlanan görüşmelerde tarafların aynı salonda değil; ama aynı kentte olacağını ve dolaylı görüşmelerde “mekik diplomasisi” yaklaşımının benimseneceğini söyledi.

Hem Washington hem de Tahran şu aşamada yüz yüze ve doğrudan görüşme ihtimalinin olmadığını belirtti; ancak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price doğrudan görüşme olasılığına kapıyı kapatmadı.

Sözcü Ned Price, “Zorlu görüşmeler olacağı için hemen bir açılım beklemiyoruz. Ancak bunun ileriye dönük sağlıklı bir adım oluğunu düşünüyoruz” dedi.

Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki de 2 Mart’taki açıklamasında, İran’la dolaylı görüşmelerin yapıcı olabileceğini ancak şu aşamada doğrudan görüşme beklemediğini belirtti.

Nükleer anlaşmaya dönüş nasıl olabilir?

İran ve Batılı ülkeler arasında (BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya) 2015 yılında varılan ve kısa adıyla JCPOA olarak bilinen nükleer anlaşma kapsamında, nükleer silah geliştirmesini zorlaştıracak şekilde getirilen kısıtlamalar karşılığında İran’a yönelik ekonomik yaptırımlar kaldırılmıştı.

Eski Başkan Donald Trump, bugüne kadar müzakere edilen en kötü anlaşma olduğunu savunduğu JCPOA’den, 2018 yılında çekilmişti. Trump yönetiminin İran’a yönelik yaptırımları yeniden devreye koyması, Tahran’ın da nükleer anlaşmanın getirdiği kısıtlamalardan aşamalı bir şekilde geri adım atmasıyla sonuçlanmıştı.

İran, ABD’nin çekilmesinden bu yana, depolayabileceği zenginleştirilmiş uranyum miktarı ve zenginleştirme oranı gibi konularda anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini aşamalı bir şekilde ihlal etti.

ABD Başkanı Joe Biden, nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmak istiyor ancak Washington ve Tahran ilk adımı kimin atması gerektiği konusunda fikir ayrılığı yaşıyor.

İran ABD Yaptırımlarının Kademeli Kaldırılmasına Karşı 

İran anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yeniden yerine getirmeye başlamak için önce ABD’nin yaptırımları kaldırması gerektiğini söylüyor.

Nükleer anlaşmada taraflar hangi noktada?

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) son iki yıl içinde İran’ın çok fazla miktarda nükleer madde topladığını, yeni kapasite geliştirdiğini ve aradan geçen zamanı nükleer alanda imkanlarını geliştirmek için kullandığını belirtiyor.

İran’ın şu anda nükleer silah yapabilecek miktarda zenginleştirilmiş uranyumunun olduğu; ancak yine de şu anki miktarın nükleer anlaşma imzalanmadan önceki miktardan daha az olduğu ifade ediliyor.

İran, IAEA yetkililerinin nükleer tesislerini teftişine geçen ay kısıtlama getirmişti. Ancak yetkililerin Tahran’a yaptıkları bir ziyaret sırasında son dakikada yapılan bir anlaşma ile az da olsa erişim imkanı sağlanmıştı.

Bu geçici anlaşma kapsamında İran nükleer tesislerine ilişkin güvenlik kamerası görüntülerini IAEA ile paylaşmayacağını belirtmiş; ancak görüntüleri üç ay saklayacağı vaadinde bulunmuştu.

İran yaptırımların kaldırılması halinde bu görüntüleri merkezi Viyana’da bulunan kuruma teslim edeceğini, aksi takdirde kayıtları sileceğini belirtmiş, bu durumun diplomatik bir açılım için fırsat penceresini daralttığı yorumu yapılmıştı.

İran ve anlaşmaya taraf olan ülkeler genel bir yol haritası üzerinde çalışacak. Sonrasında Tahran ve Washington’un, süreçte tarafların hangi noktada olmak istediklerine ilişkin ayrıntılara son şeklini vermek üzere biraraya gelebileceği belirtiliyor.

Nükleer Anlaşma Görüşmeleri 6 Nisan'da Başlıyor

ABD Başkanı Joe Biden’ın ekibi nükleer anlaşmaya her iki tarafın da karşılıklı olarak uyması halinde, Washington’un anlaşmada yer alan zaman kısıtlamalarını uzatmak ve İran’ın füze programının yanı sıra Hizbullah, Hamas ve Şii milislere askeri destek ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’a verdiği desteğin kısıtlanması amacıyla yeniden görüşmek istediği belirtiliyor.

Her iki taraf da iç siyasette bir soruna yol açmadan anlaşmaya dönmenin yolunu bulmaya çalışıyor.

İran’da Haziran ayında cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Hükümet, seçimlerden önce yaptırımların kaldırılması konusunda ilerleme sağlamak istiyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın, çoğu İran’la nükleer anlaşmaya karşı çıkan Senato’daki Cumhuriyetçiler’e, Tahran’ın taleplerine boyun eğildiği izlenimini vermek istemediği yorumları öne çıkıyor.

İran’ın yönetiminde doğrudan söz sahibi olan dini lider Ayetullah Hamaney, ABD’nin yaptırımları kaldırması ve bunun doğrulanması halinde, hükümetin nükleer anlaşmanın başlangıcındaki koşullara dönmeye hazır olduğunu yineledi.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Çarşamba günü Clubhouse adlı sesli tartışma uygulamasında yaptığı açıklamada, Biden’ın Trump döneminde uygulanan azami baskı politikasında bir değişikliğe gitmediğini, ABD’nin anlaşmaya yeniden tam olarak dönmesi halinde, İran’ın da derhal anlaşmaya uyarak nükleer faaliyetlerinden geri adım atacağını söylemişti.

voa