Biden Afganistan Hakkında Konuştu

Hükümetin Önceliği Kabil’deki Personelin Güvenliği

Biden Afganistan Hakkında Konuştu


Biden Afganistan Hakkında Konuştu


Başkan Joe Biden, Taleban'ın kontrolu ele geçirmesinden bir gün sonra ABD'nin Afganistan'dan tahliyesi konusunda bugün Beyaz Saray’dan ulusa hitap etti. Konuşma, Biden’ın son bir haftadır Afganistan'daki durumla ilgili ilk kamuoyu açıklaması. Biden kararımın arkasındayım diyerek çekilme kararını savundu.

Bu sabah saatlerinde, ulusal güvenlik ekibi Biden’a Kabil’deki uluslararası havalimanı, Amerikan vatandaşlarının tahliyesi, ABD büyükelçiliği çalışanları ile yerel personelin durumu, Amerika için çalışan Afganlar’ın vize başvuruları konularında bilgi verdi.

Hükümetin Önceliği Kabil’deki Personelin Güvenliği

Afgan hükümetinin hızlı çöküşü ve ardından gelen kaos nedeniyle Başkan Biden, Cumhuriyetçiler’in eleştirilerine maruz kalıyor.

Biden yönetiminin önde gelen isimleri de, Afgan güvenlik güçlerinin hızlı çöküşüne hazırlıksız yakalandıklarını kabul ediyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan bugün yaptığı açıklamada, Afganistan'ın yönetimin beklediğinden daha hızlı düştüğünü söyledi ve hükümetin düşüşünden bizzat Afganlar’ı sorumlu tuttu.

Jake Sullivan, NBC televizyonuna yaptığı açıklamada, "Şehirlerin düşme hızı herkesin tahmin ettiğinden çok daha çabuktu" dedi; Afgan güvenlik güçlerine ‘’tecrübesiz’’ demokrasilerini Taleban'a karşı savunmak için savaşma iradesini ABD’nin vermesinin mümkün olmadığını söyledi.

Sullivan, “Afgan güvenlik güçlerine en iyi ekipmanı, en iyi eğitimi ve en iyi kapasiteyi vermek için 20 yıl ve on milyarlarca dolar harcamamıza rağmen onlara azim veremedik ve onlar da nihayetinde Kabil’i savunmak için savaşmayacaklarına ve ülke için savaşmayacaklarına karar verdiler” dedi.

Jake Sullivan, Başkan Joe Biden'ın, uluslararası toplumu Afganistan'da insan hakları konusunda yönlendirmeye hazır olduğunu söyledi.

Sullivan, "Başkan uluslararası toplumu bu konuda biraraya getirmeye hazır. İnsan hakları sorunlarına tutkuyla önem veriyor ve önümüzdeki dönemde bunlara odaklanmaya devam edeceğiz. Ancak bu, ABD’nin başka bir ülkedeki iç çatışmanın ortasında üçüncü on yıllık bir savaşa girmesi için bir neden değildi" diye konuştu.

Blinken Rusya ve Çin ile temasta

Öte yandan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya ve Çin dışişleri bakanlarıyla Afganistan’daki son durumu görüştü.

ABD Dışişleri Bakanlığı’dan yapılan açıklamalarda, Blinken’ın Dışişleri Bakanı Wang Yi ile Afganistan’daki güvenlik durumu ile Amerika ve Çin vatandaşlarının güvenliğini sağlama çabalarını görüştüğü bildirildi.

Blinken’ın Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de ABD’nin vatandaşlarının ve savunmasız Afganlar’ın güvenliğini sağlama çabaları da dahil olmak üzere Afganistan'daki gelişmeler hakkında konuştuğu bildirildi.

AB Dışişleri Bakanları Afganistan İçin Toplanıyor

Afganistan'daki kargaşa, büyük ölçüde pandemiden çıkmaya, trilyonlarca dolarlık altyapı harcaması için Kongre onayını kazanmaya ve oy haklarını korumayı içeren bir iç gündeme odaklanan Biden’ın öncelik sırasını zorluyor.

Associated Press haber ajansına bilgi veren üst düzey Beyaz Saray yetkililerine göre Biden, Camp David'de kaldığı sürede, Afganistan hakkında düzenli brifingler aldı ve ulusal güvenlik ekibinin üyeleriyle video konferans görüşmeleri yaptı. Yönetim, Pazar günü askeri, diplomatik ve istihbarat uzmanlarıyla sanal olarak toplantı yapan Biden’ın tek kare fotoğrafını yayınladı.

Biden, Afganistan'da mücadele veren dördüncü ABD başkanıydı ve Amerika'nın en uzun savaşını halefine teslim etmeyeceği konusunda kararlı olduğu görüşünü sık sık dile getirdi. Ancak Başkan, Afganistan'daki güvenliğin nasıl bu kadar hızlı çözüldüğünü açıklamak zorunda kalacak.

Biden, 8 Temmuz'da yaptığı açıklamada, "Durum hala belirsiz; ancak Taleban'ın her şeyi alt üst etmesi ve tüm ülkeye sahip olması ihtimali çok düşük" demişti.

Biden daha geçen hafta, Afgan güçlerinin ülkelerini savunma iradesini geliştirebileceklerini umduğunu açıkça dile getirdi. Ancak kapalı kapılar ardında yönetimden yetkililer, ordunun çökmekte olduğu uyarısı yaptı ve geçen Perşembe günü Biden'ı tahliye planlarını hızlandırmak için bölgeye binlerce Amerikan askerini gönderme kararı aldı.

Önceki başkanlar Barack Obama ve Donald Trump da Afganistan'dan ayrılmak istedi; ancak askeri liderlerin muhalefeti ve diğer siyasi kaygılar karşısında geri adım attı. Biden ise, Amerikan halkının kendi tarafında olduğuna inandığı için, son çekilme tarihi olan 31 Ağustos’u değiştirmemekte kararlıydı.

Temmuz ayı sonlarında yapılan bir ABC News/Ipsos anketi, Amerikalılar’ın yüzde 55'inin Biden'ın asker çekme konusundaki tutumunu onayladığını gösterdi.

Cumhuriyetçiler’den sert eleştiri

Çoğu Cumhuriyetçi, Biden'ı uzun vadede Afganistan'da asker tutmaya zorlamadı. Yine de bazı Cumhuriyetçiler, Biden'ın geri çekilme stratejisine yönelik eleştirilerin dozunu arttırıyor ve Pazar günü Amerikan helikopterlerinin Kabil'deki ABD Büyükelçiliği üzerindeki görüntülerinin, ABD personelinin Vietnam'dan aşağılayıcı bir şekilde ayrılmasını hatırlattığını söylüyor.

Senato’daki Cumhuriyetçiler’in lideri Mitch McConnell, görüntüleri “bir süper gücün utandırıcı bir şekilde yere devrilmesi” olarak nitelendirdi.

Biden'ın tahliyelere yardımcı olmak için asker konuşlandırma emri vermesinin ötesinde planlanmış ek bir adım yoktu. Üst düzey yönetim yetkilileri, ABD'nin Kabil Havaalanı’ndaki güvenliği Amerikalılar’ı ve müttefiklerini kurtaracak kadar uzun süre koruyabileceğine inanıyor; ancak havaalanına ulaşamayanların akıbetinin ne olacağı belirsiz.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Twitter’dan paylaştığı mesajında, "Başkan Biden çekilme kararından gerçekten pişmanlık duymuyorsa, o zaman Afganistan sözkonusu olduğunda gerçeklikten kopmuş demektir" dedi.

Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu üyelerinden Cumhuriyetçi Jim Banks, Fox News'a Biden'ın eylemlerini Amerikan halkına açıklaması gerektiğini söyledi.

Banks, "Afganistan'dan gelen görüntülerden daha şok edici olan şey, burada olanlar. Joe Biden gibi sorumluluklarından ve liderliğinden vazgeçen bir Amerikan lideri daha görmedik. Biden saklanıyor. Beyaz Saray'da ışıklar açık ama evde kimse yok. Joe Biden nerede?" dedi.

Merkel: "Afganistan'da Başarısız Olduk”

Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Matt Gaetz, ‘’Başkan Biden nasıl ülkemizi COVID konusunda, sınırda ve ekonomik olarak başarısızlığa uğrattıysa, Afganistan'da da başarısız oldu. Başkan, tatilde olduğu için fark edip-etmediğini bile bilmiyorum.

Geri çekilme kararı doğruydu. Strateji ve taktikler ise korkunç ve yetersiz. Biden yönetimi, gayrimeşru bir Afgan hükümetinin meşruiyetine inandığı için, ABD vergi mükelleflerinin ödediği askeri teçhizatın Taleban'ın veya İran'ın eline geçmemesi için doğru önlemler alınmadı’’ dedi.

Uzun zamandır akıllı, stratejik ve iyi düşünülmüş bir geri çekilmeyi desteklediğini söyleyen Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Kat Cammack da, ‘’Ancak tanık olduğumuz şey bu değil. Yönetimin 'planları ve ihtimalleri’ aylardır yürürlükte olmasına rağmen, bu aceleci geri çekilme, bu yönetimin anlamlı politikadan çok açıkgözlülük siyasetine odaklandığını gösteriyor’’ dedi.

Demokrat Kongre üyelerinden açıklamalar

Biden yönetiminin stratejisini destekleyen Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun Demokrat üyesi Senatör Chris Murphy ise Taleban’ın hızının sürpriz olduğunu söyledi ancak durumu bir istihbarat başarısızlığı olarak nitelendirmedi.

ABD'nin çekilmesi durumunda Afganistan'ın Taleban'ın eline geçeceğinin uzun zamandır bilindiğini söyleyen Murphy, "Afgan ordusuna ne kadar yatırım yaptığımız dikkate alındığında, analistlerin bu güçlerin birkaç günden fazla savaşabileceklerine inanmaları gülünç değil" dedi.

Demokrat senatör, "Uzun vadede ülkeyi savunma kabiliyetini arttırmasa bile trilyonlarca dolar ve 20 yıllık yatırımın bir şeyler kattığına inanmak istiyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Demokrat Senatör Dianne Feinstein da “İnsan hakları savunucularını, çevirmenleri, gazetecileri, ABD ile birlikte çalışan ve Afganistan'da bir sivil toplum inşa etme mücadelesine öncülük eden birçok kişiyi kurtarmak için ABD’nin elinden gelen her şeyi yapmakla yükümlü olduğunu söyledi. Feinstein, ‘’İnsanları Taleban'ın misillemelerinden kurtarmak için vizelerin ve mülteci başvurularının işleme konmasını hızlandıracak her yol üstlenilmelidir ve ben gerekli her türlü tasarıyı destekleyeceğim’’ dedi.

Biden, on yıldan fazla bir süredir Afganistan'ın ABD için bir tür araf olduğunu savunuyordu. Ülkeyi yozlaşmış, ABD’nin cömertliğine bağımlı ve kendi başının çaresine bakması gereken güvenilmez bir ortak olarak görüyordu.

Başkan yardımcısı olarak, Biden’ın, ABD ve müttefiklerinin güçlerini geri çekebilmeleri için ülkeyi istikrara kavuşturmak amacıyla Obama'nın Afganistan'a 30 bin asker göndermesine, karşı çıktığı biliniyordu.

Temmuz ayındaki açıklamasında, “ABD'nin Afganistan'daki büyükelçiliğinin çatısından insanların helikopterlerle alındığını göreceğiniz hiçbir durum olmayacak. Afganistan'da tüm ülkeyi kontrol eden birleşik bir hükümet kurulma olasılığı çok düşük" demişti.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçi Ross Wilson dahil olmak üzere tüm büyükelçilik personelinin Kabil Havaalanı’na transfer edildiğini söyledi.

Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Jon Finer da, Afganistan'daki Amerikan vatandaşları, son 20 yıldır ABD'nin yanında çalışan Afganlar ve özellikle savunmasız olan diğer insanlar için sivil tahliye uçuşlarına devam etmek üzere, ABD'nin Kabil Havaalanı’nın güvenliğini sağlamaya yoğun bir şekilde odaklandığını söyledi.

Finer, MSNBC'ye yaptığı açıklamada, "Bugünkü çabalarımızın ana odak noktası, uçuşların devam edebilmesi için havaalanını tekrar çalışır hale getirmek olacak" dedi.

Yetkili, güvenliği sağlamak için Pazartesi ve Salı günleri takviye ABD kuvvetlerinin havaalanına gönderileceğini de kaydetti.

Trump’tan Biden’a eleştiri

Afganistan’daki son gelişmeler üzerine eski Başkan Donald Trump da Biden’ı eleştirdi.

Trump, “Ülkemize yardımcı olan insanları ve sivilleri tahliye etmeden askeri birlikleri çekmek hangi aklın işidir? Bunlara (Taleban) en gelişmiş en iyi silahlar bırakıldı. Kim bu kadar basiretsizlik yapılabileceğine inanır? Başkan ben olsaydım bütün siviller tahliye edilir, bütün askeri teçhizat (Afganistan’dan) çıkarılırdı ”

VOA