Biden mesajında, ‘‘Otuz yıl önce bugün, Afrikalı gazeteciler baskı ve şiddet karşısında biraraya gelerek ‘Bağımsız, çoğulcu ve özgür bir basının kurulması, sürdürülmesi ve teşvik edilmesi, bir ülkede demokrasinin geliştirilmesi ve sürdürülmesi, ekonomik kalkınmanın sağlanması için şarttır’ diyen Windhoek Deklarasyonu'nu yayınladı. O günden bu yana büyük kişisel riskler altında, baskıyı reddeden ve gerçekleri gözler önüne serenlerin cesaretini kutluyor, tüm dünyadaki gazeteciliğin ve özgür basının hayati rolünün önemini bir kez daha vurguluyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Biden mesajında, ‘‘Gazeteciler gerçeği ortaya çıkarır, gücün kötüye kullanılmaması için kontrol mekanizması oluşturur, iktidardakilerden şeffaflık talep eder. Gazeteciler, demokrasinin işleyişi için vazgeçilmezdir. Corona virüsü salgını boyunca gazeteciler ve medya çalışanları, kendi sağlıkları tehdit altında olmasına rağmen halkı bilgilendirmek için ön saflarda yer aldılar. Gerçeğin giderek daha fazla saldırıya uğradığı bir zamanda, doğru, gerçeklere dayalı habercilik, kamuoyu karşısında konuşma ve hesap verebilirlik ihtiyacımız hiç bu kadar fazla olmamıştı’’ dedi.

‘‘Bağımsız ve özgür basın için fiziksel risk ve keyfi gözaltı dahil tehditlere karşı koymak hepimizin görevidir’’ diye Biden şöyle devam etti:

‘‘Gazetecileri Koruma Komitesi, 2020'de dünya çapında rekor sayıda gazetecinin hapsedildiğini tespit etti. Gazetecilere, özellikle de kadınlara ve beyaz olmayan gazetecilere yönelik online taciz ve suistimal artmaya devam ediyor. Küçülen haber sektörü, dünya genelinde gittikçe daha fazla yerel basının olmadığı ‘haber çöllerinin’ oluşmasına neden olurken bile otoriter liderler hala özgür basını zayıflatmaya, gerçeği manipüle etmeye ve dezenformasyon yaymaya devam ediyor. Bu saldırılar, tüm dünya demokrasisi için tehdit oluşturmaktadır. Bügün Dünya Basın Özgürlüğü gününde dünyanın her yerindeki gazetecilerin şevkli cesaretini kutluyoruz. Refah içinde, dirençli ve özgür toplulukların oluşmasında özgür basının rolü son derece önemlidir. Dünya genelinde özgür, bağımsız ve çeşirtlilik sahibi basını koruma ve teşvik etme kararlılığımızı sürdürüyoruz.’’

Blinken da mesaj yayınladı

Dışişleri Bakanı Blinken de bir mesaj yayınlayarak özgür basının durumunu değerlendirdi. Blinken‘‘İstihbarat ve bilgi güçlü araçlardır. Özgür ve bağımsız basın halkların kendilerini savunmak, bilinçli karar almak ve hükümet yetkililerinden hesap sormak için ihtiyaç duydukları bilgiyle buluşmalarını sağlayan temel kurumdur. ABD, çevrimiçi ve çevrimdışı basın özgürlüğünü ve dünya çapında gazetecilerle medya çalışanlarının güvenliğini savunmaktadır’’ dedi.

‘‘İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne göre ifade özgürlüğü, tüm bireylerin ‘sınırlardan bağımsız olarak herhangi bir medya aracılığıyla bilgi ve fikir arama, alma ve verme’ hakkını içerir’’ diyen Blinken, ancak günümüzde gazetecilerin haklarıyla ilgili durumun üzücü olduğunu kaydetti ve ‘‘Cemal Kaşıkçı'nın acımasızca öldürülmesine cevaben, medyaya karşı tehdit edici davranışları caydırmak için "Kaşıkçı Yasağı" nı çıkarmamızın bir nedeni budur’’ dedi.

En çok gazeteciyi Çin, Türkiye ve Mısır hapsetti

Blinken, Mart ayında Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 2020 insan hakları raporunun işlerini yaptıkları için tacize, saldırıya uğrayan ve hatta öldürülen çok sayıda gazeteciye yer verdiğini hatırlattı.

Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ), 2020'de yaptıkları haberlere misilleme olarak öldürülen gazeteci sayısının iki kattan fazla arttığını ve en fazla cinayetin Meksika ve Afganistan'da görüldüğünü bildirdiğini hatırlatan Blinken‘‘CPJ'ye göre, 2020'de haberlerinden dolayı hapse giren gazeteci sayısı, en yüksek seviyeye ulaştı ve geçen yıl en çok gazeteciyi Çin, Türkiye ve Mısır hapsetti’’ dedi.

Pandeminin otoriter hükümetlerin bağımsız basına yönelik baskıyı arttırması için bahane oluşturduğunu belirten Blinken ‘‘İşte tam da bu düşmanca ortamda ifade özgürlüğünün basın mensupları tarafından kullanılması halkı istismara, yolsuzluklara karşı uyarmave tehlikeli dezenformasyonla mücadele etme konusunda hayati rol oynuyor. Hükümetlere basın özgürlüğünü ve gazetecilerin görevlerini şiddet, tehdit ya da haksız tutuklanma kaygısı olmaksızın icra etmelerini sağlamaları çağrısı yapıyoruz’’ dedi.

Blinken mesajına şöyle devam etti: ‘‘Giderek dijitalleşen dünyamızda, basın özgürlüğü ve serbest bilgi akışı internet özgürlüğünü gerektirir. Hükümetlerin, gazetecilerin bağımsız habercilik yapmasını imkansız hale getiren internet kısıtlamalarının yaygın kullanımı dahil olmak üzere, internet erişimini kontrol ederek ve içeriği sansürleyerek halkı bilgi ve bilgiden mahrum etme çabalarının artmasından endişe duyuyoruz. Hükümetler hizmetleri kapatmamalı, engellememeli, kısıtlamamalı, sansürlememeli veya filtrelememelidir, çünkü bu eylemler barışçı toplanma haklarını ve örgütlenme ve ifade özgürlüklerini zayıflatır, gereksiz yere kısıtlar, temel hizmetlere erişimi bozar ve ekonomiyi olumsuz yönde etkiler. ABD olarak online ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını ve bağımsız gazetecilerin halka hizmet vermesini önlemek için diğer taktiklerin yanısıra kısmen ya da tamamen hükümet tarafından uygulanan internet kapatmalarının kullanılmasını kınıyoruz. Hükümetlere, gazetecilere ve basın mensuplarına yönelik tüm suçları soruşturma ve bunlar için hesap sorma çağrısı yapıyoruz. ABD, bilgiye erişimi, ifade özgürlüğünü ve baskıyla karşı karşıya kalan gazetecileri korumak için basın üyeleriyle, özel sektörle, sivil toplumla ve bu konudan kaygı duyan diğer hükümetlerle ortak çalışmaya devam edecektir.’’

voa