Biden ile Putin'den ortak bildiri: 'Nükleer bir savaşın asla başlatılmamasına yönelik bağlılığımızı teyit ediyoruz'
Putin ve Biden arasındaki görüşmenin ardından üzerinde uzlaşıya varılan ortak bildiri yayımlandı.
Biden ile Putin'den ortak bildiri: 'Nükleer bir savaşın asla başlatılmamasına yönelik bağlılığımızı teyit ediyoruz'
İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelen ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmelerinde ikinci tur bitti.
20 Ocak'ta göreve başlayan Biden'ın Putin'le bu ilk görüşmesinde ilk tura iki liderin yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve tercümanları katıldı. İkinci turda ise danışmanlardan oluşan heyetler de yer aldı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ilk tur görüşmenin bir buçuk saat sürdüğü belirtilirken, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da bu görüşmenin planlanandan yarım saat uzun sürdüğünü kaydetti.
Putin ve Biden arasındaki görüşmenin ardından üzerinde uzlaşıya varılan ortak bildiri yayımlandı.
ABD ve Rusya arasındaki Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşmasının (Yeni START) kısa bir süre önce uzatıldığına işaret edilen bildiride, "Yeni START'ın uzatılması, nükleer silahların kontrolüne olan bağlılığımızın bir kanıtıdır. Bugün, nükleer savaşta kazananın olmayacağına ve böyle bir savaşın asla başlatılmamasına yönelik bağlılığımızı tekrar teyit ediyoruz" denildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yaptığı açıklamada, görüşmenin yapıcı bir havada geçtiğini belirtti.
"Biden ile siber güvenlik alanında istişarelerin başlatılması konusunda anlaştık. Bu çok önemli" ifadelerini kullanan Putin, ABD vatandaşı mahkumların iadesi konusunda bazı tavizler verilebileceğini bildirdi.
Putin, istişareler için geri çağrılan Rusya ile ABD büyükelçilerinin yeniden görev yerlerine dönmeleri konusunda Biden ile anlaştıklarını duyurdu.
Biden: Ajandam Rusya'ya karşı değil
ABD Başkanı Biden ise yaptığı açıklamada, "Putin'e demokratik egemenliğimizi ihlal edecek ya da demokratik seçimlerimizin düzenini bozacak girişimleri hoş görmeyeceğimizi söyledim" dedi.
Açıklamasında "Benim ajandamın Rusya'ya ya da başka bir ülkeye karşı olmadığını, bunun Amerikan halkı için olduğunu söyledim" diyen Biden, Putin ile yeni ve karmaşık silahların yayılmasını önlemek için bir stratejik istikrar diyalog mekanizması kurma konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
Biden, Rusya Devlet Başkanı Putin'e insan hakları konusundaki endişelerini dile getirdiğini ve dile getirmeye devam edeceğini söylediğini belirtti.
İlk görüşme
Geniş güvenlik önlemleri alınan Cenevre'de, iki lideri, İsviçre Cumhurbaşkanı Guy Parmelin ayrı ayrı karşıladı.
Zirvenin yapılacağı Cenevre Gölü kıyısındaki Villa La Grange otelinde iki lider zirve öncesi el sıkıştı.
Cenevre, ABD Başkanı olarak ilk yurt dışı turuna çıkan Biden'ın, NATO ve ABD-AB zirveleri için gittiği Brüksel'den sonraki durağı oldu.
İki lider de görüşmenin ABD-Rusya ilişkilerinin daha istikrarlı ve öngörülebilir bir düzeye oturmasının ilk adımı olabileceğinin sinyallerini verdi.
Peskov: Putin, sorunları açıkça ve yapıcı bir şekilde dile getirecek
Putin'den önce Cenevre'ye giden Rus ekipte yer alan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rus devlet televizyonu Rossiya 1 TV'ye yaptığı açıklamada, iki lider arasındaki görüşmenin "çok zorlu" olacağını söyledi.
Zirvenin "tarihi olmayabileceğini" belirten Peskov, Putin'in "sorunları açıkça ve yapıcı bir şekilde dile getireceğini ve çözüm bulmaya çalışacağını" ifade etti.
Görüşmeyle ilgili büyük beklentilere girmemek gerektiğini vurgulayan Peksov, "Rusya-ABD ilişkileri çok zor. Ama iki liderin görüşme kararı alması ve sorunları açıkça konuşmaya başlaması bile kendi başına bir başarı" dedi.
Putin'in dış politika danışmanı Yuri Ushakov da "Herhangi bir anlaşmaya varılır mı, emin değilim" açıklaması yaptı.
Amerikalı yetkili: Büyük bir gelişme beklemiyoruz
İki ülke arasında siber saldırılar, ABD seçimine Rus müdahalesi, nükleer silahların kontrolü anlaşmasından Rusya'nın çekilmesi ve en önemlisi de Rusya'nın Ukrayna'nın bazı bölgelerini ilhak etmesi gibi konularda yaşanan gerilim sürüyor.
Biden'ın seyahati sırasında sırasında Air Force 1 uçağında gazetecilere konuşan üst düzey bir Amerikalı yetkili, "Bu görüşmede çok büyük dönüm noktası yaratacak bir gelişme olmasını beklemiyoruz" dedi.
Yetkili, ABD'nin bazı sorunlu alanların üzerinde çalışmak için yardımcılar ve danışmanlar atamayı hedeflediğini de söyledi.
Kırılma noktaları
Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesi, ikili ilişkilerde kırılma noktalarından biri oldu.
2015'te Rusya'nın ABD'nin desteklediği muhaliflere karşı Şam yönetimine destek olmak için Suriye'ye müdahalesi ve 2016'da Donald Trump'ın kazandığı seçimlere Rusya'nın müdahale ettiğine dair -Rusya'nın yalanladığı- iddialar, gerilimin büyümesine yol açtı.
Mart ayında Biden'ın yaptığı bir konuşmada Putin'e "katil" demesi üzerine Rusya, Washington'daki büyükelçisini geri çağırmıştı.
ABD de Moskova büyükelçisini Nisan ayında ülkeye geri çağırdı. Şu an iki ülkenin büyükelçisi de yok.
Nisan ayındaki olayın sebebi ise Washington'ın, 2016'daki ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddiaları, siber saldırılar ve Ukrayna ile yaşanan gerilimin bir sonucu olarak Rusya'ya yönelik yeni yaptırım kararı aldığını açıklamasıydı. Yaptırımlar hem Rus hükümetinin ABD bankalarıyla yaptığı işlemleri içeriyor hem de başkanlık seçimlerine müdahale ettikleri suçlamasıyla 32 kişiyi hedef alıyor.
Bunun üzerine Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu yaptırımlara karşılık verme kararı aldıklarını açıklamıştı. Buna göre hem ABD'li 10 diplomat sınır dışı edildi hem de ülkedeki ABD'li diplomatların bildirim yaparak görev yerlerinden 16 kilometreden uzağa seyahat etmelerine izin veren anlaşma iptal edildi. Amerikan Büyükelçi de Moskova'dan Washington'a döndü.
NATO Zirvesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında "katil" ifadeleri hatırlatılan Biden, önce soruyu geçiştirmeye çalışsa da sonra Putin'i "Zeki, zor ve değerini hak eden bir hasım" olarak niteledi, "katil" ifadesi ile ilgili olarak, "Yapmak üzere olduğumuz toplantı açısından çok da önemli olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Nisan ayında Ukrayna sınırında gerilim artmıştı
Rusya, Mart ortasından başlayarak Kırım'a ve Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesine askeri sevkiyat yaptı.
Ukrayna ve Batılı ülkeler, Rusya'nın sevkiyatına dair uyarılarda bulunmuş ve Amerikan askeri gemilerinin Karadeniz'e yöneldiği haberleri gelmişti.
Gerilimin tırmandığı dönemde ABD Başkanı Biden, Rus mevkidaşı Putin'e telefon etti. Bu, Biden'ın göreve geldikten sonra Putin'le ikinci telefon konuşması oldu. Biden, gerilimi azaltmak üzere ikili zirve teklifinde bulunmuş ancak Rus tarafı, teklifi düşüneceklerini açıklamıştı.
Nisan sonunda, iki lider için henüz bir ikili görüşme tarihi belirlenmemişken Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, haftalardır bölgede gerilimin yükselmesine neden olan Ukrayna sınırına yapılan askeri yığınağın geri çekileceğini açıkladı.
Hafta başında yapılan NATO zirvesinde ise Ukrayna'nın da ittifakın parçası olabileceğine dair açıklamalar geldi. Eski Sovyet ülkesi olan Ukrayna'nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesi, Moskova'da tepkiyle karşılanıyor.
Bu konunun da Cenevre'deki görüşmede gündeme gelmesi bekleniyor.
BBC TÜRKÇE