Biden'ın Bütçesi Kampanya Vaatlerine Yer Vermiyor

Demokrat Parti içinden yüksek sesli eleştiri gelmedi

Biden'ın Bütçesi Kampanya Vaatlerine Yer Vermiyor


Biden'ın Bütçesi Kampanya Vaatlerine Yer Vermiyor


Demokrat Partili Joe Biden, Barack Obama'nın yardımcısı olarak girdiği 2008 seçimlerinden önce yaptığı bir konuşmada babasının "Bana neye değer verdiğini söyleme. Bütçeni göster, sana neye değer verdiğini söyleyeyim" şeklindeki sözünü sık sık yinelemişti.

Bu söz, o dönemde, Demokrat Parti'nin başkan adayı Barack Obama'nın rakibi Cumhuriyetçi Parti adayı John McCain'in öncelik verdiği politikaların bir eleştirisi olarak algılanmıştı. Ancak bu kez Demokrat Parti içindeki liberal kanattan bazı destekçileri, geçen hafta kendi bütçesini açıklayan Biden'ın değerlerini sorgulamaya başladı.

Biden'ın 2022 mali yılı için önerdiği 6 trilyon dolarlık bütçe; eğitim, ailelere destek ve temiz enerji gibi Demokrat Parti'nin bazı önceliklerine ciddi miktarda ödenek ayrılmasını planlıyor. Ancak Biden'ın seçim kampanyası sırasında sık sık dile getirdiği eğitim kredisi affı, sağlık sigortasına hükümet destekli kamu seçeneğinin eklenmesi ve işsizlik sigortası sisteminde reform gibi bazı alanlara 6 trilyon dolarlık bütçe önerisinden pay ayrılmadığı görülüyor.

Washington eyaletinden Demokrat Partili Temsilciler Meclisi Üyesi Pramila Jayapal
Washington eyaletinden Demokrat Partili Temsilciler Meclisi Üyesi Pramila Jayapal

Demokrat Parti içinden yüksek sesli eleştiri gelmedi

Demokrat Parti'nin solcu kanadının Biden'ın bütçe tasarısına verdiği yanıt, sert olmadı. Ancak bazı partililer, kilit önceliklere bütçede yer verilmemesine tepki göstermekten çekinmedi.

Temsilciler Meclisi'nin iki ilerici Demokrat Partili üyesi Barbara Lee ve Pramila Jayapal, Biden'ın bütçe önerisini açıklamasından bir gün sonra Newsweek dergisinde yayınladıkları makalede bütçede bazı önceliklerin yer almadığına işaret etti.

Lee ve Jayapal, Newsweek'te yayınlanan makalelerinde, "Kapsamı genişletilmiş sosyal yardım programlarının ve işsizlik sigortasının yanı sıra kar elde etmek yerine insana değer veren ulusal, hükümet destekli sağlık hizmeti programının benimsenmesi çağrısı yapıyoruz" dedi.

Eğitim kredisi borçları

Biden, seçim kampanyası sırasında eğitim kredisi borçlarını ödemekte güçlük çeken öğrenciler için af çıkarılması çağrılarına karşı olumlu bir yaklaşım sergilemişti. Ancak tüm öğrenci kredisi borçlarının affedilmesi çağrısı yapan bazı Demokrat Partililer'in aksine Biden, hiçbir zaman toplu af çıkarılması taraftarı olmadı.

Biden, yine de yılda brüt 125 bin dolardan az geliri olan kişilerin eğitim kredisi borçlarının 10 bin dolara kadar affedilmesi çağrısı yaptı.

20 Mayıs'ta New York Times gazetesine söyleşi veren Biden, bu derece kapsamlı bir af programını desteklemediğini, pahalı özel üniversitelere gitmeyi tercih eden öğrencilerin borçlarının kamu tarafından karşılanmaması gerektiğini söyledi.

Başkan Biden, New York Times gazetesi yazarı David Brooks'a, "Pennsylvania Üniversitesi'ne gidiyorsunuz, okul ücreti yılda 70 bin dolar ve bunu kamunun ödemesini mi bekliyorsunuz? Ben bu fikirde değilim" dedi.

Demokrat Partili Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren
Demokrat Partili Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren

İkinci hayal kırıklığı

Biden yönetiminin bütçede eğitim kredisi borçlarının affına pay ayırmama kararı, af beklentisi içinde olanlar için ikinci büyük hayal kırıklığı anlamına geliyor. Yönetim, eğitim kredisi borçlarının 10 bin dolara kadar affının Corona teşvik paketinde yer alacağının sinyalini vermiş, ancak bu madde nihai tasarıdan çıkarılmıştı.

Eğitim kredisi borçlarının affını talep edenler, Biden yönetimini açıkça eleştirmekten çekiniyor. Bunun nedeni, Biden'ın öğrenci borçlarını silmek için Kongre'ye gitmek yerine bir başkanlık kararnamesi imzalamasını tercih etmeleri. Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren da bu tercihi destekliyor.

Haber sitesi Insider'a konuşan Warren, "Öğrenci borçlarını bugün silmek mümkün. Başkanın tek yapması gereken, o borçların silindiğinin yazdığı kağıt parçasını imzalamak. Kongre'nin hareket etmesine ya da bütçede değişiklik yapmaya gerek yok" dedi.

Sağlık sigortasına kamu seçeneği eklenmesi

Biden başkanlık kampanyası sırasında ayrıca sağlık hizmetlerine erişimin kapsamını genişletmek için eski Başkan Obama tarafından imzalanan Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası (ACA) üzerinden satılan sağlık sigortası poliçelerine "kamu seçeneğinin" eklenmesini destekledi. Kamu seçeneğini ACA'nın mevcut temelleri üzerine inşa edilecek yeni bir adım olarak tanımlayan Biden, bazı Demokrat Partililer'in aksine, hükümet tarafından fonlanan ulusal çaplı bir sağlık sigortası programının oluşturulması çağrılarınıysa reddediyor.

Geçen haftaki bütçe açıklamasına göre Biden, "Amerikalılar'a düşük maliyetli ilave sağlık sigortası seçenekleri sunma taahhüdünü yineledi." Bu taahhüde göre Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası kapsamında bir kamu seçeneği oluşturulması, 60 yaş üzerindeki Amerikalılar'a da 65 yaş üzeri vatandaşlara sağlanan Medicare sağlık hizmeti programına aynı sigorta primleri ve olanaklarıyla katılma imkanı tanınması, ancak 60 yaş üzerindekiler için bu programın finansmanının farklı bir kaynaktan sağlanması sözkonusu. Yani yaşlı nüfusa sağlanan devlet fonlu sağlık sigortasında alt yaş sınırının 60'a indirilmesi isteniyor.

Ancak Biden yönetiminin böyle bir program için ilave fon ayırmadığı görülüyor.
Bütçe metninde "Sağlık hizmeti almak bir ayrıcalık değil, haktır. Ailelerin yüksek kaliteli, hesaplı sağlık sigortasının sağladığı mali güvence ve iç huzuruna ihtiyacı var. Başkan'ın sağlık hizmetleri planı, Kongre'yle işbirliği içinde bu taahhüdü yerine getirebilir" ifadeleri yer alıyor.

İşsizlik sigortası reformu

Milyonlarca Amerikalı'nın işini kaybettiği bir pandemi ortamında seçim kampanyası yürüten Biden ayrıca eyaletten eyalete daha az farklılık gösterecek, Washington'daki partizan çekişmelerden etkilenmeyecek ve ekonomik darboğaz dönemlerinde otomatik olarak kapsamı genişletilecek, sahteciliğe dirençli bir işsizlik sigortası programı oluşturulması sözünü vermişti.
Ancak eğitim kredisi borçlarının affı ve sağlık sigortasına kamu seçeneğinin eklenmesi gibi işsizlik sigortası reformu da Biden yönetiminin bütçesinden pay alamadı. Yönetim, bunun yerine daha önce geçirilen Corona teşvik paketlerinin "bu programın modernleştirilmesi için gereken kapsamlı değişikliklere ortam hazırladığını" öne sürdü.

Bütçedeki bu ve bunun gibi eksiklikler sadece Demokrat Parti içindeki solcu kanadı rahatsız etmekle kalmadı. Bütçe açığı kaygısı içinde olan bazıları, Biden'ın planına eklenen bazı maddelerin maliyetinin nasıl karşılanacağının belirtilmemesinden rahatsızlık duydu.

Başka harcama kalemleri

Kar amacı gütmeyen kamu politikaları kurumu Sorumlu Federal Bütçe Komitesi'nden Marc Goldwein, Biden yönetiminin diğer önceliklerinin maliyetinin bütçe denkleminde yer almamasının yönetimin planladığı harcamaların çarpık bir biçimini ortaya koyduğunu söylüyor.

Goldwein, "Sağlık hizmetlerine ve öğrenci borçlarında değişiklik yapılmasına ilgi olduğunu biliyoruz. Bu çok fazla para ve borçlanma anlamına geliyor" diyor.
Biden yönetiminin en büyük planlarının maliyetini nasıl karşılayacağına ilişkin öneriler ortaya koymasını memnunlukla karşıladığını kaydeden Goldwein, buna karşın işsizlik sigortası, sağlık hizmetlerine kamu seçeneğinin eklenmesi ve eğitim borçlarının affedilmesi gibi kalemler için bir ödeme planı olmadığının altını çiziyor.

voa