BİLİNÇSİZ ÖNYARGILAR İŞ DÜNYASINDA KADINLARI ENGELLİYOR

Türkiye'de güçlü bir kararlılık ve takip yok

BİLİNÇSİZ ÖNYARGILAR İŞ DÜNYASINDA KADINLARI ENGELLİYOR


Üst düzey yönetici araştırma şirketi Egon Zehnder'in kıdemli ortağı, toplumsal cinsiyet eşitliği savunucusu, "Eyvah CEO Doğuruyor" kitabının yazarı Murat Yeşildere, kadın istihdamının önündeki en büyük engelin bilinçsiz önyargılar olduğunu söylüyor. Murat Yeşildere, Türkiye’de kadın istihdamının artması konusunda öncelikli yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.

İş dünyasında kadın istihdamının artmasının aslında kadın konusu değil bir erkek konusu olduğunu vurgulayan Murat Yeşildere, “Sorun arzda değil talepte. Kadın istihdamının önündeki en büyük engel karar vericilerin bilinçsiz önyargılarında... Kadın yönetim kurulu üyesi atayarak yetkinlikten fedakarlık edeceğini düşünen üst düzey erkek yöneticilerin olması bu konunun önünde yer alan en büyük engel. Bu anlayışın değişmesi gerekiyor. Kadınla yetkinliği aynı cümlede kullanmakta zorlananlar var. O yüzden konu aslında kadın konusu değil erkek konusu. Şiddeti yaratan da erkekler, cinayet işleyen de erkekler, önyargıya sahip olan da erkekler. Konu aslında tamamen erkeklerle alakalı” diyor.

  • Türkiye'de güçlü bir kararlılık ve takip yok
  • Değişim için şirketlerde kota şart

2011 yılında SPK (Sermaye Piyasası Kurulu)'nın hazırladığı kurumsal yönetim mevzuatında bağımsız yönetim kurulu üyelerinin getirilmesine ek olarak kadın üye olması konusuna da değinildiğini söyleyen Yeşildere: “Maalesef o dönemde bu öneriye hiç kimse uymadı. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na yolladıkları açıklamalarda, birçok halka açık şirket ‘Çok istedik ama hiç yetkin kadın yönetim kurulu üyesi bulamadık’ diyebildi. Geçen sekiz yılda farkındalık önemli ölçüde arttı. Ancak bu da yeterli değil ve olamadı. Biz Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu ile birlikte Bağımsız Kadın Direktörler inisiyatifini kurduğumuzda, halka açık şirketlerde yönetim kurullarındaki kadınların oranı yüzde 10 civarındaydı, geldiğimiz noktada, sekiz senede, oran yüzde 14'ün biraz üzerine çıktı. İngiltere bizimle eş zamanlı yola çıktı şimdi geldikleri oran yüzde 30'un üzerinde. İngiltere kota olmadan bu gelişmeyi sağlayan tek ülke. Ancak İngiltere’de bakan halka açık ve yönetim kurulunda kadın üye olmayan her şirketin Yönetim Kurulu Başkanı’na kişisel mektup yazarak, “bu utancı yaşayacak son şirket siz mi kalmak istiyorsunuz” diye sordu, tek tek takip etti. Türkiye'de ise böyle güçlü bir kararlılık ve takip maalesef yok. İngiltere'de 2-3 sene önce yeni bir mevzuat çıkardılar; buna göre, artık 250'den fazla çalışanı olan her şirket kadın ve erkek yöneticilerin ücret farklılığını raporlamak mecburiyetinde” dedi.

İstihdamda, özellikle yönetim kademesinde kadın sayısını arttırmak için pozitif ayrımcılığın çok fazla işe yaramadığının altını çizen Murat Yeşildere: “İnsanı konuşuyoruz, iki insan aynı değil ki.. Değişim için şirketlerin yönetiminde kota şart. Türkiye gibi ülkelerde iş dünyasında kadın yönetici oranının artması için kotalardan başka çözüm de yok gibi görünüyor. Dünyaya bakın, kadınların sayısını arttıran ülkeler hep kotayla çözmüş bu sorunu. Onun için ben pozitif ayrımcılık tarafında değilim; çok net regülasyonların, hedeflerin, kotaların yanındayım. Ancak kota konusuna da kadınlar temkinli bakıyor. Şöyle diyorlar, ‘Ben kota ile o yönetim kuruluna gireceksem, girmeyeyim, kadın olduğum için değil yetkinliğim için oraya girmem lazım’ diyor. Saygı duyuyorum söylediklerine, kadının bu cesur duruşuna ama erkek öyle bakmıyor. Bu önyargı değişmediği için yöneticiler de kendisine benzeyen erkekleri içeriye almaya başlıyor. Kadınların da daha pragmatik bakıp normalleşmeyi sağlaması lazım. Biz Türkiye’de bu işi yüzde 50-50'ye getirdikten sonra, yani normalleşmeyi sağladıktan sonra kotaları kaldırmayı düşünebiliriz” diye ekliyor.