Bir Bayır Bucak Türkmeni hikâyesi… Suriye’de Osmanlı Torunu Türkiye’de Suriyeli

rbar, “Orada ‘Osmanlı torunu’ diye dışlanırdık, burada da ‘Suriyeli’ olduk” diyor.

Bir Bayır Bucak Türkmeni hikâyesi… Suriye’de Osmanlı Torunu Türkiye’de Suriyeli


Bir Bayır Bucak Türkmeni hikâyesi… Suriye’de Osmanlı Torunu Türkiye’de Suriyeli

Kökleri Karaman’a dayanan bir Bayır Bucak Türkmeni olan Basel Arbar, 2006 yılında üniversite eğitimi için Türkiye’ye geldi. Suriye’de savaş başlayınca ailesini de yanına aldı. Yaşadığı maddi zorlukla okulu bıraktı, fotoğraf ve video işleri yapmaya başladı. Bayır Bucak Türkmenlerini anlattığı belgesel ‘Vatan Datlı’, tarihi bir belge olarak kayıtlara geçti. Arbar, “Orada ‘Osmanlı torunu’ diye dışlanırdık, burada da ‘Suriyeli’ olduk” diyor.

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın çok izlenen sosyal medya platformunda söylediği “Türk vatandaşlığı çile çekmiş, tarih yazmış bir milletin vatandaşlığıdır. Dış dünyada yaşayan Türklerden olacaksın, tarihini Türkiye’yle birlikte yaşamış ve şekillendirmiş olacaksın, onlardan dolayı zulme uğruyor olacaksın” sözleriyle gözler Suriye’den gelen Türkmenlere çevrildi.

Türkiye’de fotoğraf camiasının yakından tanıdığı Basel Arbar, bu Türkmenlerden biri. Bir Bayır-Bucak Türkmeni olan Basel Arbar’ın hikâyesini dinledik: “Bayır-Bucak Türkmeniyim. Türküm. 20 yaşına kadar Suriye’deydim, 2006 yılında Türkiye’ye Üniversite eğitimi için geldim. Suriye’de evimizde Türkçe konuşulurdu. Arapçayı ilkokulda öğrendim. Aslımız Hatay… Dedem 1922 Hatay doğumluydu. Sınır 1939 yılında çekiliyor, Bayır-Bucak bölgesi Suriye’de kalıyor. Hatta dedem, ‘Sınır diye, 2 taş koymuşlar. Ne olacak iki taştan’ demiş. Ama o sınır bir aileye iki ayrı ülkede iki ayrı hayat yaşatıyor. Ailemin, akrabalarımın yarısı Hatay’da. Suriye tarafında seksenin üzerinde Türkmen köyü, 160 bin kadar Türkmen vardı. Bayır Bucak Türkmenlerinin Suriye’ye geçişi de Anadolu’dan zaten.



‘SÜREKLİ DIŞLANIYORDUK’

1990’lı yıllarda Esat yönetimi Türkiye’ye baskı yaratmak için Türkmenleri tutukladı. Babam tutuklandı. Amcam eğitimini Gazi Üniversitesi’nde almıştı o dönem Türkiye’ye kaçtı. Çünkü, orada ‘Osmanlı Torunu’ Türküz. Dışlanıyorduk, sık sık duyardım ‘Osmanlı torunusunuz gidin’ gibi ifadeleri. Burada da ‘Suriyeli’ olduk. Suriye vatandaşlığı taşıyorum. Ama özüm, aidiyetim Türkiye, burası benim anavatanım. 2006 yılında Türkiye’ye Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne geldim. 2012 yılında Savaş başlayınca ailem de Türkiye’ye geldi. Babam Suriye’de önemli bir kurumda genel müdürdü, hırdavatçıda çalışmaya başladı. Annem Suriye’de ilkokul müdürüydü, kreşte çalıştı.

‘1.5 MİLYON TL VERGİ ÖDEDİK’

Okulun ardından fotoğraf ve video işlerine yoğunlaştı. 2015 yılında okuldan iki arkadaşımla ‘BEK Medya’ şirketini kurduk. Ofisi 5 bin TL’lik bir bütçe ile kurduk. Sonrası fotoğraf, video derken tanıtım filmleri, kamu spotları, reklam filmleri, video klipler geldi. Sonrasında sanat yönetmenliği, görüntü yönetmenliği, yönetmenlik derken bugün birçok önemli prodüksiyonun altında benim ve arkadaşlarımın imzası var. Geçen ay 148 bin TL gelir vergisi ödedik, bu yıl devlete ödediğimiz toplam vergi 1.5 milyon liranın üzerinde.”

BELGESELİYLE BÖLGEYİ ANLATTI

2012 yılında ailesini Türkiye’ye getirdikten sonra Bayır Bucak’a vefa borcunun ağırlığını hissettiğini söyleyen Basel Arbar, “Onların sesi olmaya çalıştım. 2012 yılından 2016 yılına kadar orada yaşananları aktarmak adına zaman zaman bölgeye gittim. Bayır-Bucak’ta yaşananları fotoğrafları çekip Türkiye’de edindiğim basınla olan bağlantılarım sayesinde ulusal ajanslara ve yabancı ajanslara servis ettim. Oradaki birçok olayı dünya benim fotoğraflarımla duydu. Bu süreçte 2013 yılında bir de belgesel çektim ‘Vatan Datlı’ adında. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir konuşmasında Bayır-Bucak Türkmenlerinden bahsetti. Onun sözleriyle gözler Bayır-Bucak’a döndü. Birçok televizyon, hatta Cumhurbaşkanlığı bölgeyi aktarırken benim belgeselimden görüntüleri kullandı” diye konuştu.

HÜRRİYET