Birbirlerinden koparılan Uygur aileler için harekete geçin!

"Bu kahredici ve acı dolu bir adaletsizliktir, bunu daha doğru tanımlayabilecek başka bir kelime yok."

Birbirlerinden koparılan Uygur aileler için harekete geçin!


Birbirlerinden koparılan Uygur aileler için harekete geçin!

"İnsanlığa söyleyeceğim bir şey var. Lütfen kendinizi bizim yerimize koymaya çalışın, neler yaşadığımızı hayal edin ve bizim için ses çıkarın."
- İki çocuğuna ulaşamayan bir uygur

Çin'in Sincan bölgesinde Uygurlara yaşatılan zulüm 5 yıldır artarak devam ediyor. Bu zulmün korkunç bir yüzüne daha tanıklık ediyoruz: birbirinden ayrı düşen Uygur ailelerinin yaşadığı kabus. Öncelikle belirtmek istiyoruz, bu kabusu sona erdirmek için başlattığımız kampanyaya imzacı olmak için buraya tıklamanız yeterli.

2017'den beri tahmini 1 milyondan fazla Uygur insan, ibadet etmek, yurt dışındaki aileleriyle görüşmek, whatsapp kullanmak gibi nedenlerle suçlandı, göz altına alındı, tutuklandı, işkenceye uğradı, öldürüldü, zorla kaybedildi. Çin hükümeti, tüm bu sistematik işkenceye "Mesleki Eğitim Kampı" adını verdi; Çin'in etnik gruplara saygılı olduğuna dair "halkla ilişkiler" videoları yayınladı ve böylece dünyanın gözünü boyamaya çalıştı.
Çin'in uyguladığı kitlesel gözaltı uygulaması ve sistematik baskıları, yurtdışında bulunan Uygur ailelerin yakınlarına ulaşmalarını engelliyor. Birçok anne-baba baskının geçici olacağını ve kısa zamanda çocuklarının yanına dönebileceklerini düşündü. Ailelerin yurtdışındaki geçici ikametleri yavaş yavaş sürgüne dönüştü. Çin'de çocukların bakımını üstlenen akrabalara baskılar yapıldı, anne babaların çocuklarından ve diğer yakınlarından haber alması engellendi, insanlar şifreli konuşmak zorunda kaldı, çocuklar "eğitim kamplarına" alındı.

Çocuklarını ve yakınlarını Çin'den yanına aldırmak isteyen ailelerin yaşadıkları da tüyler ürpertici! Yalnız başlarına sınırı geçip başka ülkelerin konsolosluklarına sığınmaya çalışan çocuklar, tekrar Çin yetkililerine teslim edildi. Bu çocukların yaşadığı korkuyu düşünmek bile insanın kanını dondurmaya yetiyor.

Uygur ailelerin kabusunun son bulması için başlattığımız kampanyaya katılın, imzacı olun!
 
İMZACI OLUN!


Uluslararası Af Örgütü olarak, çocuklarından ayrılan ve Avustralya, Kanada, İtalya, Hollanda ve Türkiye'de ikamet eden altı ebeveynle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirdik. Bu kişilerin tamamı çok zor sınavlar veriyor; gece gündüz tek düşündükleri Çin'de mahsur kalan çocuklarına ve yakınlarına kavuşmak… Uygur ailelerin yaşadıklarına "Kayıp Çocuklar: Birbirlerinden Koparılan Uygur Ailelerin Kabusu" başlıklı raporumuzu okuyarak tanıklık edebilirsiniz.

Ailesinden ayrı kalan, kızının ve karısının akıbetini öğrenemeyen bir Uygur baba şöyle diyor:

"Bu kahredici ve acı dolu bir adaletsizliktir, bunu daha doğru tanımlayabilecek başka bir kelime yok."
 
Çin hükümeti Sincan'daki insafsız politikalarına son vermeli ve birbirlerinden koparılan Uygur ailelerin kabusu artık son bulmalı. 

Desteğiniz için şimdiden teşekkürler.