Bizi kanser edenleri deşifre edecek o rapor neden açıklanmadı
"Raporun sonuçlarının kamuoyu ile paylaşmasını bekliyoruz"
Sinan Vargı, tüketicilerin halen palm yağının kansere yol açtığı konusunda endişelerinin olduğunu belirtti.
Tüketici Dernekleri Federasyonu TÜDEF Genel Başkan Vekili ve Gıda Komisyonu Başkanı Sinan Vargı, tüketicilerin halen palm yağının kansere yol açtığı konusunda endişelerinin olduğunu belirtti. Sinan Vargı, “20 Ocak 2017 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde kurulacağı açıklanan Palm Yağı Araştırma Komisyonu, Palm Yağının kansere yol açıp açmadığı konusunda bilimsel bir çalışma yürütüp kamuoyunu aydınlatacaktı, ancak aradan üç yıl geçmesine rağmen bu kurulun raporu kamuoyu ile paylaşılmadı. Tüketicilerde halen palm yağının sağlıklı olup olmadığı kansere yol açıp açmadığı konusunda endişeler var, yapılan eğitimlerde halen bize palm yağı ile üretilen ürünlerin güvenli olup olmadığını soruyorlar. Raporun sonuçlarının kamuoyu ile paylaşmasını bekliyoruz" dedi.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'nin (EFSA) 2016 yılı ortalarında yayınlanan, palm yağının ısıtıldığında diğer bitkisel yağlara göre daha fazla kanserojen olduğuna ilişkin iddiaları içeren raporu hem yazılı ve görsel basında hem de sosyal medyada tartışmalara neden oldu.
Ardından EFSA, palm yağı ve diğer bitkisel yağlardan kaynaklanan sağlık risklerini tekrar değerlendireceğini duyurdu. EFSA raporunu yeniden düzenleyerek ısıtılma sırasında ortaya çıkan, 3-monochloropropane diol’ün insan için kiloda olan güvenli dozunu 0,8 mg/kilodan, 2 mg/kg oranına çıkardı. Yani ortada sağlık açısından eskiden iddia edildiği gibi erkeklerde kısırlık ve böbrek yetmezliği ile ilgili iddialar artık ortadan kalktı. Türkiye'de de gündeme oturan konu hakkında eski adı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 20 Ocak 2017 tarihinde basına verdiği demeçte, Türkiye'de palm yağı kullanılan ürünler konusunda bilimsel bir çalışma yapılmasının kararlaştırıldığını açıklamış, çalışmanın sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağı ve gerekli idari tedbirlerin alınacağını ifade etmişti. Dönemin Tarım ve Orman Bakanı Faruk Çelik basına verdiği demeçte şöyle konuşmuştu.
"Bu konuyla ilgili bilimsel bir komisyonun kuruldu Çok da uzamayacak kısa süre içerisinde gerekli çalışmaları kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Ama ilk etapta 'Bu boyutlarıyla bir tehlike arz etmediği, belli bir santigrat derecede, 240 derecede ancak bu ve benzer mahsurların çıkabileceğini, oysa üretilen tüm mamullerde böyle bir ısının söz konusu olmadığı' şeklinde bir ön değerlendirmeleri var. Ama biz insan sağılığını ilgilendiren böyle önemli bir konuda yüzeysel bir değerlendirmeden ziyade bilim komisyonunun çalışmasını hızlı bir şekilde tamamlamasını bekliyoruz. Oradan en doğru açıklamayı da kamuoyuyla paylaşmış olacağız."
TÜKETİCİ DE GIDA ÜRETİCİSİ DE SIKINTILI
Sinan Vargı, TÜDEF olarak tüketicinin evrensel bilgilenme, sağlık ve güvenlik hakları doğrultusunda üç yıl önce araştırma komisyonu kurulmasını desteklediklerini ancak Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde kurulan Palm Yağı Araştırma Komisyonu'nun aradan tam üç yıl geçmesine rağmen araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmadığını belirtti. Sinan Vargı, tüketicilerde halen palm yağı konusunda endişeler bulunduğunu ifade ederek, “Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'nin (EFSA) palm yağı ile ilgili kullanım limitlerini Dünya Sağlık Örgütü Gıda Katkı Maddeleri Komitesi seviyesine çıkardı. Bir bakıma limitleri 2.5 misli arttırdığını açıkladı. Ancak tüketiciye yıllardır bu açıklanmadığı için hem tüketicilerimiz yaptığımız eğitimlerde palm yağı kullanılan ürünlerin sağlığa zararlı olup olmadığını soruyorlar. Palm yağı üç yıldır tüketicinin ve üreticinin sıkıntısı olmaya devam ediyor. Bu yüzden yeni EFSA limitleri doğrultusunda Tarım ve Orman Bakanlığının kamuoyunu aydınlatması gerekiyor. TÜDEF olarak birkaç kez ilgili bakanlığa başvurup, bu konuda araştırma komisyonu raporunun kamuoyu ile paylaşılmasını ve tüketicide oluşan bu korkunun giderilmesini istedik. Raporun sonuçlarının bir an önce kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
"SORUN SADECE PALM YAĞI İLE SINIRLI DEĞİL"
Vargı, sorunun aslında sadece palm yağı ile sınırlı olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bitkisel yağların birçoğu 180 derecenin üzerinde ısıtıldığında veya defalarca kullanıldığında bu yağın sağlığa zararlı olan maddelere dönüştüğünü biliyoruz. O yüzden yüksek ısıda kızartmanın kısa sürede yapılması, kızartma yapılan havanın solunmaması, mutfağın çok iyi havalandırılması ve yağın sık sık yenilenmesi gerekiyor. Bu açıdan sabahtan akşama kadar aynı yağı kullanarak patates kızartması yapan lokanta ve hamburgerciler, hem işçi sağlığı hem de toplum sağlığı açısından sık sık denetlenmelidir." Vargı, ürün etiketlerinin üzerindeki "bitkisel yağ" ibaresinin tüketicilere bilgi vermekten uzak olduğunu belirterek, etiketlere, üründe hangi yağ kullanılıyorsa onun adının yazılması gerektiğini vurguladı.
BİTKİSEL YAĞLARDA TİCARİ SAVAŞ
EFSA'nın raporunun ardından Uzakdoğu kökenli palm yağını piyasadan çıkarma ve onun yerine Kanada menşeli kanola yağını satmak amacıyla Batı ülkeleri ile Uzakdoğu arasında perde arkasında bir ticari savaşın sürdüğünün görüldüğünü dile getiren Vargı, "Bazı firmalarca, tüketicileri buna alet etmek için zaman zaman bilimsel olmayan açıklamalar yapılıyor. Dolayısıyla gıda endüstrisinde, evlerimizde hangi yağın hangi şartlarda kullanımı uygun ise bakanlık bünyesinde kurulan araştırma komisyonundan tüketicilere net tavsiyelerde bulunulmasını bekliyorduk, ancak aradan üç yıl geçti, konunun üzeri adeta kapatıldı. Bu nedenle palm yağının kanserojen olduğu iddiaları tüketicileri oldukça tedirgin ediyor" şeklinde konuştu.
Odatv.com